KADIN Kahve ve Ekmek B azan içimizden nikbin, mesut, nun bir insan çıkıyor, hay- retle r ve ufak tefek şıkayetlerımıze koca koca nasihat - larla mukabele ediyor: "Allaha şü- kür, memlekette herşey mebzulen mevcutt sıkıntı güllük gülistanlıktır. Bi ayretle bu nikbin dostu- muza bakıyoruz ve nasıl olup da bir türlü anlaşamadıgımıza şaşıp kalıyoruz. Bizi şey zaten bolluk değil mıdır" Eger bilsek kı filâ yoktur, etraf yoktur, e al ne ra- şikâyetlerle vakit alırız, olanı daha iyi imâl etmeye, olanı daha çok sevmeye çalışırız. Avrupa kumaşı gelmemiş, varsın gelmesin!. Yerli n başımızın üstünde yeri Oyuncak ıthal edilmiyormuş, n âlâ, meşhur Eyü; ncaklarımızı ıslah ederiz; o da olmazsa çocukla- rımıza bezden bebek yaparız Kah- ve sıkıntısı varmış, adam sen de, ınsan a da mukemmelen alışı- G eçenle rde bır ahbap, yeni do- ikm madığı için elden düşme arabaları bir bir dolaşmış, hepsmın lîatı 400 imiş. lira civarında n bir mağazanın önünden g ç rmuş Bakmış pırıl canım arabalar sıralanmış müşterilerini bekliyor- lar. Yavaş yavaş sokulmuş, korka korka bakmış. Koc. "Han İ.yi misal Iyi misal bu terbiyede şüphesiz ki arasında a- a azlıklar, hatta ünaka, aşa ve tatsızlıklar olacaktır. . Bunları daima çocuk- lardan gizli tutmak, elbette ki, müm- kün değildir.. Ancak ufak tefek an- laşmamazlıkları kin ve O dir. Çocuk ufak tefek kavgalar dahi olsa, annesinin ve babasının birbirle- rine şefkat ve sevgi ile bağlı okluk- larım daima hissetmelidir. Çocukları ya zünden bedbaht olduklarım hıssettı- ren anne ve babalar, çocuklarının hal- deki ve ıstıkbaldekı bedbahtlıklarını baba ard ayrılmaları, sözde çocukların hatırı Jale CANDAN vazgeç bunlar 1500'den aşağı değil- dir" der dururmuş lar alışverış sahası da pek es r izim ahbap arabalara so- kuldukça sokulmuş Bir de ne gör- sün fiat 450 lira!. Arabalar yerli imiş, dort sene de garantili.. ba, hikâyeyi sevine sevine anlatıyordu; biz de sevine sevine dinliyorduk. Keşke ithal edilme- yen lüks eşyanın yerine hep yerli- ler yapılsa, kalıte ve fiat bakımın- dan iş rekabete * H ayır, nıkbm dostumuz bilmelidir ki bizi ey memlekete gir- mıyecek olaıı lüks eşya değildi zi üzen şey hakikaten memlekette ol bol mevcut olan şeylerin deniz- deki balık gıbı batıp hatıp çıkma- sıdır. Peyni: n bir sa- at bakkal bakkal dolaşmak iki ay kuru fasulyenin hasretini soğanı bulam: al ta ile dönmek ve yumu tavuk almak mecburiyetinde kal- mak insanın sinirlerini değilse bile bütçesini kolaylıkla ve insana ister istemez bir endişe, bir korku ve huzursuzluk vermek- tedir. bizi ürküten, piyasadaki bu İş ıstıkrarsızlıktır Yoksa verimli bir iş en istenebilecek feda- karlıklar deği lar, i- nandıkları ıdealler uğruna yalnız kahvelerını deği eklerini bile seve seve feda edebılırler işin beraher oturmalarına tercih e- dilm İyi telkin e yı misalden sonra çocuklar üze- rinde en müsbet şekilde tesir, ede- cek olan şey iyi telkınlerdır k ö bebeğ dolabı- nı yerleştirirken bun il ocuğu için de yapacağını bazan annesinden alı ır Kendisi bazan cu ol- melidir. Oğlan annesine ufak hır yardımda buluni ken ilerde bunu evi ve karısı için de yapacagını ve yardan hıssının ailede zarurf olduğunu bilmelidir. Kısacası baba evinde çocuklar kendı yuvaları- nın çıraklığını yapar gibi hazırlan- malıdır. Mentfi tesirler Halbuki ekseri anne ve babalar, ta- mamiyle aksi şekilde hareket et- mekte ve kendi bedbahtlıklarım kendı yiliklerine, iklarına vererek cukları sözde — müstakbel tehlıkeler- fi nasi- en korumak için, onlara men hatlarda bulunmaktadırlar. "Erki güvenme le- nirken yalnız paraya bak a be- nim gibi olursun" diye kızını edbahtlıklara hazırl dığı- nın acaba farkında mıdır? Ya oğlu- a kazak bir erkek olmak şerefini kazandırmak isteyen baba, o ha- iki e saadetten mahrum et- tiğini bılır mi?. ocuklara dünyayı daima toz pembe göstermek lâzım değildir. A- ma realitenin camından hayatı sev- direrek tanıtmak msanları sevmeye alıştırmak pekala mümkün- dür. Moda Bahara hazırlık Henuz kara kışın ortasındayız Kar yağdı, — yağacak. kat Parisli meşhur terzıler ılkbahar hazırlıkla- oktan başladılar. Maama bu hazırlıklara başlayan yalnız büyük n her tarafında kadınlar, çoktandır, ılkbahan duşu- nüyorl nin şöyle iyi dikilmiş "habılle" bır tayyore ıhtıyacı vardır, bahar renklerini hatırlatan etmektedır, kımı a görüp beğendiği şart bir “redingof'un olduğunu artık Son moda bir tayyör Gardrobların gediklisi AKİS, 12 OCAK 1957