de en çok bu noktada kendini göste- rir Devlet hususi sektoru, falan plâ- ve programa bağlam da değildin Kendı yapacağı işleri plan Diyelim ki devlet yatırımları ile ilgi- li bir plân yapılmıştır. Falan baraj 1958 de çalışmaya başlıyacaktır Bu teşebbis 1938 ıstıhsal edecegı e- yjnceden harekete geçer. 1958'de fabrikası hasırdır. Ba- rajın elektriğini alır, istihsal çalışma- rumun tersini yüzünden belli man husu- si sektöre ait fabrika hazır vaziyette bara_ıın bitmesini beklıyecektır Mu- ermayenin o fabrikaya bağlanıp kalması, istihsal edilmesi mümkünken istihsal edileme- yen m mallar yü ğ için büyük bır kayıp sayılacaktır. kan bu mevzuda daha bazı bazı deliller de ileri sürüyordu. Ama bunların hiçbiri tatmin edici mahiyet- te değildi. İktisadi plânlama gerçek- ten imkânsız ve faydasız bır şey ol- masa gerekti. Çünkü birço mle- ketler bu yola girmişler ve faydalı neticeler elde etmişlerdi. Memleketi- mizde de pek iyi bilinen plânlar ara- sında son yıllarda İtalya ve Hindis- tanın hazırladığı plânlar vardı. Sonra bir nokta hatırlanınca Başbakanın plân Aanlayışını anlamak — büsbütün imkânsız olurdu. Her bütçesi vardı. lan ise ancak bah rında vardı. Plânh memleketler "be- nim bütçem var plân ne olacak veya plânım var bütçe ne olacak?" demi- memleketin yorlardı." Çünkü bunlar bambaşka şeyle Başbakan iktisadt fâaliyetlerimi- zin imkânlarımızla mütenasip oldu- ğunu söyledi. Buna da delil olarak başlanan işlerin hepsinin devam et- mekte olduğunu gosterdı ., Burada da unutulan noktalar vardı. Bunların aşında zaman meselesi geliyordu. Belli bir tarihte bitmesi gereken bir isin o tarihten sonra da devam edip gitmesi, çalışmaların istenilen netice- İ ediğini göstermez iydi "larla ispat edilmişti. aşbakan, bu bahisteki sözlerinin sonunda büsbütün iyimserdi: “"Düşününüz bir kere, bundan bir buçul sene evvel, ekserisi suni sebeblerle yaratılmış ve yapılan a- ır ve kesif propagandalarla harici memleketlerin —memleketimize karşı itimadını sarsmak neticesini vermiş olan bir takım buhranlar ve sıkıntı- larla karşılaşmıştık. Bunları yalnız AKİS, 12 OCAK 1957 SÜT Ocak 1957 tarihli Cumhuri- yet gazetesinde şu haber vardı: tamir, 4 (Telefonla)y — İnek sütü ile n sütü fiatlarını aynı miktarda tesbit eden İk- tisat ve Ticaret Vekâletinin ka- rarı şehrimiz Vilâyet Meclisinde geniş çapta tenkitlere uğramış- tır. Bu mevzuda verilen bir tak- rır munasebetıyle konuşan bir kaza delegesi bu kararın veril- diği tarihteki Ticaret Vekilini tenkıt ederek şoyle demıştır — Koyun ek aynı fıatı tesbıt eden Iktısat reden mi geldiğii bilmiyor. Sürü sahiplerinin masrafları A- merikan harp masrafını aşmış- tır". atlatmakla kalmayıp bu arada bir çok eserler vücuda getirmiş ve getir- mekte olduğumuzu da dikkate ala- cak olursanız, memleketimizin im- kânları ve takatları ile mutenasıp bir yolda o etmek icabeder. nüz harekete getirilmemiş namüte- nahi imkânlar mevcuttur ve dış ser- maye ve teşebbüsle işbirliğimizin ge- nişliği ve şümulü nisbetinde memle- ket, çok kısa bır zamanda, herkesi ayrete düşürecek derecede büyük bir ıktısadı kalkınmayı tahakkuk et- tirecektir" İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Bundan bir müddet önce karşılaş: tıkları "bir takım buhranlar ve sı- kıntıları" atlatan vatandaşların sayı- sı hakikaten meraka değerdi. Ziraat Tütün müstahsilinin derdi zunca bir zamandır bazı mal ve hizmetleri istihsal edenler çalış- malarının karşılığım — alamamaktan şikâyet etmektedirler. Meselâ buğday müstahsilleri bunlardan biridir. Ge- çen hafta içinde buna benzer bir şi- kâyet tütüncülerden de işitildi. Ege tütüncüleri Akhisarda bir kuruşa mal olduğunu tesbit ettikten sonra delegelerden biri şoyle konuş- -25 sene evvel bir kilo prasa 25 kuruş, bir kilo zeytınyagı 20-25 kuruştu, tutu de 60-70 kuruş, o ta- rihleri kilo tütün parası ıle 30 40 kılo prasa veya 3 kilo zeytinyağı alabiliyorduk. Şimdi Aancak 5 kilo prasa alabiliyoruz ama bir kilo zey- tinyağı almak mumkun eğil". Delegeler tüt! verilmesini istediler. En çok tenkit ettikleri, meş- hur Tütün Bankasının hâlâ kurulama mış olmasıydı. Yıllardır müstahsil- den kesilen paranın ne zaman banka kurulmasında kullanılacağı belli de- gildi. Hatta delegeler bu paranın ner- de kullanıldığım bile bilmiyorlardı. Tütüncüler butun dertlerini döktük- ten sonra işlerini Ankarada takip et- mek kararına vardılar. Bir heyet ilgi- li makamlarla temasa geçerek tütün müstahsillerini sıkıntıdan kurtarma- ğa çalışacaktı. Egeli bir tütün müstahsili Sakalı da var ama sözünü dinletemiyor