organlarda gelişme gecikmesi ve tali seks — karakterlerinin bulunmaması göze çarpar. Bunlar armonik devler değildirler. Gelişmeleri nisbetsizdir. oy uzunluğu bilhassa bacakların u- zamasından ileri gelmiştir. Beden ay- 11 nisbette buyumemıştır Adeta 'eşeğe binmiş adam" durumundadır- lar. Adaleleri zayıftır. Jenital organ- lar atrofîyedir. Boylarının pek uzun masına rağmen bu devler çocuktan farksızdırlar. Deri 1nce adaleler kud- retsiz, sespüerildir. K dınlarda yu- murtalıklar küçük kalır. Aybaşı ol- mazlar. Çocuk doğurmazlar. Kılları ıkmaz. .Göğüsler gelişmez. Bütün bu morfolojik gerilikler akıl ve zekâya da tesir eder. Bu kimselerin entellek- tüel kabiliyetleri çocuk halini muha- faza eder. Bazen yaramaz, hain ve karaktersiz olurlar. Jıgantızm akro- megali ile beraberse boya göre eller, ayaklar, çene nısbetsız olarak buyu— müştür. Bel kemiğinde kanburluk vardır. Bunların boyları da — diğer devler kadar uzun olmaz. Kanburlu-k- tan ötürüde uzun görünmez. En büyük adam Türkiyenin — en büyük adamı şüphe- siz ki Satılmıştır. Boyu ve şekli insana korku vermektedir. Boyu bi- zim ölçülerimize göre Uzun Ömer'den de fazladır. Amerikalılar acaip in- sanlar oluyorlar. Türkiye milli bas- ketbol takımı antrenörü Samuel Fox da Satılmışı hastahanede ziyaret et- ti. Kendisini takıma almak istediği- ni söyledi. Bütün o muazzam boyuna, İri gövdesine, korkunç pençelerine, 67 numara ayakkabının dar geldiği a- yaklarına rağmen biçaresin ne kadar aciz, çabuk yorulan, kudretsiz bir hasta olduğunu ve yorucu hareket- lerden sonra basketbol sahasında dev vucuduyla pat diye düşerek ölebilece- ğini bilmiyordu. Devler önceleri Al- lahın Jlutfuna —uğramış, insan üstü varlıklar sayılmaktaydı. Tarihin Ti- tan'ları, İncil ve Tevrat'daki devler, Yuşa peygamber bu arada sayılabi- lir. 18 inci yüzyılda Prusya kralları bu hasta ve anormal şahısların zahi- ri kudretlerine bakarak ve gösteriş- lerine aldanarak onları ordularına tercihan alırlardı. İkinci Frederik'in muhafızlarından biri 2.62 boyunda i- di. Launois've Roy, jigantizm üzeri- ne yazdıkları bir kitapta meşhur dev- lerin resimlerini ve — morfolojilerini toplamış bulunuyorlar. Achard ve Loeper'in tetkik ettikleri bir dev 2.12 uzunluğunda idi. Virchow'un devi ise 2.27 boyunda idi. Daha büyük devler- den de bahsedenler varsa da bunla- rın ölçüleri şüphelidir. Biz daha önce birçok hastahanelerin kayıtlarından devlerin ve akromegallerin künyele- rini çıkarmış ve antropolojik ölçüle- rini yapmıştık. Bu kayıtlar üzerinde yeniden yaptığımız tetkiklerden anlı- yoruz ki Satılmış bunların en uzunu ve en irisidir. Satılmışın bir hususi- yeti de devlikle akromegalinin bütün karakterlerini kendi üzerinde topla- mış bulunmasıdır. 32 S P O R Futbol Sağiç Kocsis Altın - kafalı adam Milli maç Pek çok kimse şu anda Macar milli takımı karşısında alacağı- mız neticeyi merakla hatta biraz da endişe ile beklemektedir. Bu endişe şüphesiz ki, yersiz değildir. Evet dünya futbolunun alemdarlığını ya- pan Macarlara karşı endişe duyma- yan hiç bir millet yoktur. Ama bu derece derecedir. Kiminin berabere kalmak hatta galip gelmek ümidi vardır. Kiminin de - meselâ bizim gi- bi - beraberlik alması dahi bir sürp- rizdir. İşi kuvvet muvazenesine gö- re bir tartıya vuranlar bizim bu mev- zuda ne kadar hafif kaldığımızı an- lamakta güçlük çekmezler. Fakat Sağhaf Bozsik Teşrii golcü herşeye rağmen böyle çetin bir ra- kiple karşılaşmak, bizler için fayda- l1 olacaktır. Bu itibarla bu organı— zasyonu başaranları mukadder mağ- lubiyetimize rağm akdir etme- mek elden gelmıyor. Macar'ların durumu 1954 yılında İsvıçrede oynanan "Dünya Kupası" maçlarında şam- piyonlugu finalde büyük bir talihsiz- lik neticesinde Almanlara, kaptıran Macarlar o tarihten bu tarafa sa- dece kötü netice olarak bir tek Rus- ya ile berabere kalmıştır. Bunun ha— rıcınde Avusturyayı 2—İ1, ve 6— Norv 1SOIsveçı73ve42 Danımarkayı 6—0, Finlandiyayı 9—1, İskoçyayı 3—1 Isvıçreyı S—4, Çc— koslavakyayı 3—1 ve İtalyayı 2—0 mağlup etmişlerdir. Bu neticeler on- ların futbol vadisindeki kuvvetlerini göstermeye kafidir. takımının sistemi İngiltereyi — kendi adalarında 6 3 ve revanşta Peştede 7—1İ up ettikten sonra Dünya futbolunde yer ni bir çığır açan Macarlar bilindiği gibi "Diyagonal" sistemde futbol oy- namaktadırlar. — Bu sistemi, Cenubi Amerikada takımlarından biraz farklı bir şekilde tatbik eden Macar- lar icap ettiği zaman t avaya kaldırmasını da — becermektedirler. Diyogonal sistem, futbolu iyi bilen, ayağına son derece hakim bulunan futbolculara ihtiyaç gösteren ince bir sistemdir. Cenubi Amerikadan farklı olan tarafları Diyagonali her iki ta- rafa da çekmelerı yanı sağ hafla sol iç, sol hafla sağ iç'in muhtelif po- zisyonlarda topu birbirlerine aktar- maları ve akın tanzim — etmeleridir. Kısa pasla ve bol deplasmanla üzer- lerine rakip defansı çekip kontr a- taklarla hucuma kalktıkları zaman ekseriya kat'i neticeye gitmektedir- ler. Bunun yanında sahada rakiple- rinin oyunlarına göre muhtelif prob- lemler çözmekte oldukları da görül- mektedir. Bu itibarla Macar futbolu için asrımızın en iyi ve en tesirli fut- boludur diyebiliriz. Macar Takımdaki — şöhretler Macar milli takımının mes'uliyetini tek seçici Dr. Sebeş omuzlarında" taşımaktadır Kendisine bu mevzuda vasi' selahiyetler tanınmıştır. Verdiği her karar kat'i ve nihayidir. Bu iti- barla Sebeş'in takım üzerindeki oto- ritesi son derece kuvvetlidir. Macar takımında Dünya Kupasında kendi- sini göstermiş ve muhtelif milletlerin spor otoriteleri tarafından dünya kar- masına girmiş olan pek çok eleman mevcuttur. Bunların hemen başında 75 defa beynelmilel' olan takım kap- tanı Puskas gelmektedir. Onun ya- nında 58 defa milli olan "Altın ka- falı" Koçiş, Czibor, Bozsik, Lantoş, gıbı şöhretler gelmektedır Tek seçi- i Dr. Sebeş'in takımı gençleştirmek AKİS, 4 ŞUBAT 1958