KİTAPLAR HÜRRİYETE DOĞRU (Hasan Ali Yücel'in yazıları, — İn- kılap Kitabevi, 302 sayfa, Fiatı 400, ciltlisi 500 kuruş) S on on yıl içinde en çok kullandığı- mız kelimelerden biri de "Hürri yet" tir. Köy kahvesindeki parti top- lantısından, meydan mitingine, okul- dan Meclise, gazete sütunlarından şii- re, hikâyeye, romana kadar her yer- de harcanan kelimelerin başında "Hürriyet" geliyo Kelimenin sıhrı, hepimizi büyüle- mıştır O büyü içinde hepimiz sadece "istiyoruz!" İstediğimiz üzerinde ka- fa yoran, düşünen kişilerin sayısı, is- tiyenlerin sayısından çok aşağıdadır. Demokrasi, bir hürriyetler rejimi- dir. Ama "hurrıyet" fikri üzerinde düşünmek, istediğimizin ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini, bilginin 1- şığı altında görmek, bütün davranış- larımızı, yolumuzu buna gore çizmek gerekiyor. Bu, işin zor,' çileli tarafı- . Bilginin, tecrubenın süzgecinden geçmemış, hiç bir teşebbüs, hiç bir arzu bizi özlediğimiz hedefe ulaştıra- Demokratik hayattaki bocala- malarımızın bir sebebi de, bu olsa gerek. "Hürriyet" fikri üzerinde, yeniden düşünmek imkanlarını, san-Ali Yücel'in yeni çıkan "Hurrı- yete Doğru" adlı kitabı verdi. Üç yüz küsur sayfalık * kitapta yetmiş bir makale var. Hepsi de hürriyet fikri ü- Tariht g; kler, edinilmiş tecrubeler, batının bu konuda yaptık- ları, ilmi bir şekilde ele alınmış ve butun yönleri ile incelenmiş.. Bu ki- p fikir ha yatımızda buyuk bir boş- lugu ehliyetle doldur Hasan-Ali Yücel, kıtabına yazdığı önsözde: "Son yıllarımda, hürriyet fikri, bir demir çubuk gibi beynime saplandı Bütün öbür düşünceler, o mihverin etrafında döndüler." diyor. Gerçekten de, bu fikir üzerinde ne de- rece düşündüğü, elimizdeki hacimli eserden anlaşılıyor Kitaptaki yazılar, çatık kaşlı, 0- kuyanı daha ilk satırlarda sıkacak çeşitten değıl. Hurrıyet t'ıkrıyle ılgı- li bir hadis crübe, bir tarihi hakıkat yazılara serpıştı- rilmiş; tatlı bir sohbet havası içinde, bir takım gerçekler söylenmiş. Bu, kitabın rahatça, sıkılmadan, herkes tarafından anlaşılabilir hâle gelmesi- ni sağlamış. Aydın dediğimiz herke- sin sıkıntı çekmeden anlıyacağı, zevk alacağı bir kitap Kitabın son yazısından aldığımız şu iki parça, sanıyoruz ki, söyledik- lerimizi doğruluyacaktır. “Hürriyet, Ben'de ve Sen'de var- sa, Biz'de de var olabilen bir ruh hâ- ldır Hürriyet, 1876 da değil, 1908 de değil, 1945 de değil; Sen'de, Ben'de i- lan edilmişse mevcuttur. Hürriyeti kendinde başlatmıyanların onu etra- fında aramaları, boşunadır, havaya- dır. Madem ki, bızde, belirli bir züm- rede bile olsa, hürriyet hasreti, hür- 30 riyet iştiyakı vardır; o halde hürri- yetin şuuru, hürriyetin idraki başla- mış demektir. Şu halde bizde de hür- riyet doğmuştur. Yaşamaktadır. Da- ha fazlasını ist yorsak kendimizi ona göre ayarlamalıyız." "Hürriyet deyip de Atatürk'ü dü- lşünmemek hürriyeti anlamamak 0- ur.” r idare edenler, ister ıdare edılenler arasında unalım. yeti önce kendi varlıgımızda duyma- ğa bakmalı, sonra etrafımızda aynı duygudaki insanlarla aynı hudutlar içinde — münasebette bulunma yo- lunu tutmalıyız. Bu duyguya ere- memiş olanlar hürriyeti duyanların nisbeti arttıkça yola gelirler ve ge- linceye kadar cemiyet baskısı Hasan - Ali Yücel Hürriyet peşinde !... hizaya getirir. Onun içindir ki, hürri- yetin başı bizde, sonu gene bizim teş- kil ettığımız cemıyettedır Bu son, bir bitme halinin ifadesi sanılmamalıdır. Ucu demek daha doğru olurdu. Çün- kü hurrıyet ınsanlık için sonu olma- yan bir idealdir. Mem l ketin fıkır lıayatına yaptıgı hizmetlere, bu kitabiyle bir yenisini ve belki de en guzellerınden birini ek- lemiş olan Hasan-Ali Yücel'e, teşek- kür borçluyuz. FESTİVAL (Nedret Gürcan'ın şiirleri, — Şair- ler Yaprağı Yayınları: 1, — Resimle- yen: Güngör Kabakçıoğlu, 79 sayfa, 100 kuruş) Nedret Gürcan, kısa zamanda dik- kati üzerinde toplayan, sevilen. okunan bir genç şairimiz. "En Genç" ler diye adlandırdığımız yeni şairler grubu içinde, hemen sivrilmesini bil- di. Dinar gibi bir kasabada oturma- sına, bütün sanat hareketlerinden u- zakta olmasına rağmen, gayretli, ça- lışkan, atılgan bir sanatçı. Küçük bir sabada da olsa, okunan bir dergi çıkabileceğini de isbat etti. Çıkar- makta olduğu "Şairler Yaprağı" der- gisi, büyük şehirlerimizdeki, bir çok dergilerden daha çok okunuyor. Festival Nedret Gürcan'ın ikinci sür kitabı. İlki, 1953 yılında Kaynak Yayınları arasında çıkan Yaşadık— ça Aşk İlk kitabında, iyi bir aşk şaırı olmaya doğru kanat alıştıran şair, Festival'de, bu işin üstesinden gelmiş gorunuyor Kitaptaki biyog- rafisinde, şaırın esas yönelişi şöyle belirtilmiş: "Şiirlerindeki başlıca ko- nu, aşk üzerinedir. Diğer aşk şairle- rinden kendisini ayıran çizgi, Ned- ret Gürcan'ın, sıkıntılı, boğuk bir ka- saba kışısının aşklı yönünü anlatma- sıdır. Nedret Gürcan'ın bir aşk şairi ol- dugu muhakkak. Festival'deki şiir- lerin hemen epsı, yalnız şairin aşk- larından bahsediyor. Yalnı Gurcan ın şıırlerını oku k onu! "bir k üçük kasaba kışısı nlamıyoruz. Şiirlerdeki hava, sıkın- tılı bır kasabada asayan insanın aş- kım vi nadına, son devece hareketlı bır büyük şehır insanının maceralanm okur gibiyiz. hiç de oldugunu Nedret Gürcan, mız-mız, ağla" maklı, melankolik, bir aşk şairi de- ğillL Umutsuz değil. Karamsar değil. Yaşamaktan bıkkın değil. Tek kişi- ye de aşık değil. Nerde bir güzel var ona âşık. Nedret Gürcan'ın aşk şiir- lerini okurken bir hüzün çökmüyor içinize. Romantik bir aşık değil. Son derece neş'eli, hareketli güvenli, u- mutlu bir davranışı var. Esprisi var. Nedret Gürcanın aşk şıırlerındekı davranışındakı gibi aşık o d rusu, pek imrenilecek bir şey! Yaşa dığımızın yüzyılın gerçeklerine uy- gun bir aşk hayatı. Nedret Gürcan, bu kitabındaki şi- irlerde, mısra kuruluşu, söyleyişi, di- H bakımlarından ustalığa yönelmiş- tir. Kısa zamanda, epeyce yol almış- tır Yalnız, bundan sonrası için, şai- rin düşüneceği bir takım meseleleri olduğu da muhakkaktır. Şiirine çiz- diği yönde, tekrara düşmek tehlikesi, Gürcanın çözmek zorunda olduğu meselelerin başında geliyor. Herhal- de, genç şair, bu gerçeği gözden uzak tutmayacaktır. Kitap, son derece temiz basılmış. İtina ile hazırlanmıştır. Güngör'ün re- simleri de, kitabı değerlendiriyor. Se- vilerek okunacak bir kitap. Nedret Gürcandan yakın gelecekte, daha güçlü eserler beklenebilir. AKİS, 4 ŞUBAT 1956