ULAŞTIRMA P.T.T. Protesto A vukat Halil Makaracı ve iki arka- aşı Ankara Cumhuriyet Savcılı- ğına müracaat ettikleri zaman, bü- yük şehirlerin üzerinde hassasiyette durdukları bir meseleye el attıkları- nı bılıyorlardı Hakikaten P.T.T. resi son aylarda birden yeni zamlar serisine girişmiş, vatandaş için mü- him ve vazgeçilmez bir vasıta olan telefonlardan fazla para almak yolu- nu seçmişti. Vatandaşın reaksiyonu sadece, gazetelerin iri — puntularla neşrettikleri havadisleri dikkatle o0- umak, bir kaç sert fıkrayı can-ı gö- nülden tasvip etmekten ileriye gide- memişti; gidemezdi de.. Fakat Halil Makaracı gibi bir avukat ve iki ar- kadaşı pek âlâ meseleyi hukuk yö- nünden ele alabilirler, vatandaşın ce- binden her ay "bakım Ücreti" namı müstearı ile alınmak istenilen yeni bir zammın aleyhinde bir kampanya- ya girişebilirlerdi. Onların elinde, va- tandaşın elinde olanlardan başka bir silah vardı: Hukuk devletinin icapla- rından olan kanuni yollar ve hukuk! formaliteler... P.T.T. idaresi, mükalemelerin üc- retini ,bir misli arttırdıktan sonra, bazı kımselerın bundan istifade et- mek yolunu seçmediklerini kimse soylıyemezdı Çünkü P.T.T. mükaleme ücretlerine zam yapıyor- du, fakat bu zammın tatbik şekille- rini - muhtelif yerlerde - bir ölçüye vurmak lazım geldiğini bir türlü kes- tiremiyordu. Hala bir dert halinde or- tada duran bir mesele vardı. Evlerde, resmi binalarda bir konuşma kaçak mal oluyordu, bilinmiyordu. —Ancak meselâ bir bakkal dükkânından tele- fon etmek lüzumunu hisseden bir kimseden alına!: muhtelif yer- lerde muhtelif mıktarlarda idi ve el- li kuruşun altına düşmüyordu. Bu idaresi sayesinde bu kabil yerler telefon Ücretlerini öde- dikten başka, yüzde yüz bir kir te- min edebılıyorlardı Halbuki İ çok kolay ve basit bir yoldan hallet- mek mümkündü. Mesela, P.T.T. ida- resinin bir türlü düşünemediği yol bulunur, bir konuşmanın kaça mal olabılecegı en basit bir kâr ha- nesini de içine alarak hesaplanır ve ilan edilirdi. Davanın kendiliğinden ortadan kalkmaması için sebep bulu- namaz idaresi mutlak zaruretler gormuş, mutlak yapılması elzem iş- leri eline almış bir müessese olarak iddia budur - belki kendisini zam yapmakta vatandaşa karşı haklı göstermek imkanlarına sahipti. Fa- kat Halil Makaracı ve arkadaşlarının da düşündüğü gibi, bir de bakım üc- reti adı altında adeta "bir vergi ih- das edercesine bir zam yolu seçmenin sebebi hikmeti, bunu da bir yana bı- rakınız, telâşı neden ileri geliyordu? 20 Avukat Halil Makaracı Telefon - zede İşte anlaşılmaz meselelerin başında bu nokta vardı Ancak, bu suallerin bir kısmına P.T.T. idaresinin kesin ve vatandaş ününe serebileceği cevaplar vardı, Yalnız söylenmemişti. Bu bakım üc- reti öyle bir zam idi ki, senede bir veya iki defa tellerin kopup kopma- dığına bakmak için memur gönderil- mesinden vatandaş mesul addedili- yordu, bugün mevcut abonelerin her ay cebinden çıkacak meblâğlar ile meselâ sade Ankarada 108 bin 1lira tutarında zahmetsiz bir kâr temin etmek mümkün olacaktı. Vatandaş, bu hareketin manasım pek bilemezdi, bir bakım ücreti iste- niliyorsa, bunun kanuna, — mevzuata ve nizamnamelere uygun olduğundan şüphe etmek aklına gelmezdi. Gelme- mişti. Fakat ne çare, Halil Makaracı ve iki arkadaşının aklına bu bakım ücretinin vatandaştan kanunen alı- nıp alınamıyacağı hususunun tetkiki gelıverdı Onlar, evvela resmi bir ya- e P.T.T. idaresinin telefon servi- sıne müracaat ederek bakım ücreti- nin kanun veya nizamname hüküm- lerine uygun olup olmadığının bir ya- -ı ile kendilerine bıldırılmesını iste- diler. Diyorlardı ki araştırmalarımız neticesinde bakım ücreti namı müs- tearı altında vatandaştan bir para al- müessese yetkili değildir. Fakat P.T.T. idaresinin telefon ser- visi bu yazıya bir cevap vermek lü- zumunu ya hissetmedi, yahut hukuk müşavirleri vasıtasıyla meseleyi tet- kik ettirip yeni bir şekil vermek için derin bir düşünceye daldı. Halil Ma- karacı'nın bu kadar derin düşünme- ğe - tetkiklerine göre -ihtiyacı yok- altına sıkıştırdığı bir iddia dosyası ile Cumhuriyet Savcılığına gitme- sine de kimse mani olamazdı. Halil Makaracı'nın iddiaları kanun ve ni- zamname hükümlerine istinat ediyor- du. Çünkü, bir vatandaş telefon alır- alınıyordu. Bu masraflar ya peşin, yahut da mu- ayyen taksitlerle tahsil ediliyordu. T. idaresi ile aboneler arasında sıkı hükümleri ihtiva eden bir muka- vele imza ediliyordu. Bu mukavelenin beşinci maddesi şu şekilde idi: “"Abone nezdinde kurulan telefon makinesi ile diğer bütün teferruat ve tesisatın heyeti umumiyesi (aboneye ait bulunanlar hariç) P.T.T. ıdaresı- nin mallı Halil Makaracı diyordu ki: "Bü- tün tesisat ve teferruat P.T.T. idare- sine ait olduğuna göre, bunların ba- ım ve tamir masraflarının mal sa- hibine, yani P.T.T. ye ait olması la- zım gelir. İdare, bu lüzumu bilmez- likten gelip kendisinin yapması gere- en masraflar için elini abonelerin cebine sokmak yolunu tercih etmiş- tir." Halil Makaracı'nın iddiasını ken- diliğinden — kuvvetlendiren bir diğer maddeyi de P.T.T. abone ile arasında olan mukaveleye koymuştur. "Abone, idare ile abone arasında- ki münasebetlere ait olan P.T.T. ka- nun, nizamname ve talimatnameleri ile bu mukavelede aksi tasrih edilmi- yen umumi mevzuat —hükümlerine harfiyen riayet etmeyi nizamname, tarife ve talimatnameler üzerinde Hü- kümet tarafından yapılacak değişik- liklerin tatbikini kabul ve taahhüt e- r" u sefer mesele sarahat kesbedı- yordu P.T.T. idaresi durup durup kümet kararı, Meclisten geçırılmış bir kanun maddesi olmadan bakım ücreti namı ile bir zam ortaya çıka- rıyor ve derhal tatbikine girişiyordu. Bu suretle vatandaşa haksızlık yapıl- mış oluyordu. Herkes gibi, bakım üc- retine dâva açmış olan avukatlar da bılıyorlardı ki, T. nin nizamna- mesinde Hukumetçe bır değişiklik yapılırsa, yahut n ile zam talebi Büyük Mıllet Meclısınden ge- çerse, üzerinde israr edilecek hiç bir husus yoktur. Karara, kanuna hür- met etmek her vatandaşın vazifesi- dir. Fakat, P.T.T. bu yola gitmeden nizamnamesinin, abone ile yaptığı mukavelenin hükümleri içinde bizzat kendısını tekzip etmemeyı hiç düşün- mişti. Bu suretle geniş bir tezadın ıçınde kalan P.T.T. vatandaştan ba- kım ücreti namı altında bir çok para tahsil etmişti. Dava avukatların lehinde netice- lenecek olursa, P.T.T, idaresini tah- silden tediyeye götürecek bir durum hasıl olacaktır. Bakım ücreti adı al- tında vatandaştan alman ve iki ay devam eden tahsilat iade edilecektir. AKİS, 4 ŞUBAT 1956