er, Ferit Alnar idaresindeydi. Bes- tekarın üç eserini ihtiva — ediyordu. (Sihirli Flüt Uvertürü, Mi Bemol ma- jör, piyano konsertosu ve Sol Minör enfoni... Üstelik, dağıtılan program broşurunden ir şey anlamak mümkün değildi. Mithat Fenmen'in solist olarak katılacağı — eserin ismi sadece "“mi bemol majör piyano kon- sertosu" olarak basılmıştı. Halbuki bestekârın tam üç tane mi bemol ma- Jor tonda pıyano konsertosu vardı: . 9, 71 49 - No 22 Kİ 482... Bu hususta bir sarahat bulunmadığı gibi, konseri takdim e- den Cevat Memduh Altar da eserin Köchel numarasını ve hangi sayıyı taşıdığım tasrih etmek lüzumunu duymamıştı. Öte yanda Sol Minör Senfoninin ilk nazarda K. 550, 40 o. yu hatıra getireceği kabul 'edilse bile hiç değilse detaylarının tam ola- rak verilmesine dikkat olunmalıydı. Halbuki programa eserin sadece üç muvmanı yazılmış, menüetta gözden kaçıvermişti. Konser broşürleri dün- yanın hiç bir yerinde süs olsun diye basılmazdı; —bunların esas gayesi programın neler ihtiva ettiği husu- sunda dinleyiciye asgari bir bilgi ver- mekten ibaretti. İcralar Sihirli Flüt ve Sol Minör Senfoni, Riyaseticumhur Filarmoni Orkest- rası konserlerinde her vesile ile yer alan eserler olduğu için ihtimal uzun zahmete katlanmaktansa el altında, hazır bulunan bu uvertürle bu sen- fonının seçılmesı yoluna — gidilmişti. her iki eserin de kalıtelı beklenebılırdı Halbuki "Si- üt" de nefesliler bir yana |sazlardaki, bilhassa birinci ve kemanlar arasındaki intibak- sızlık uzun müddet devam etti. Tem- po oldukça ağırdı ve eserin canlı, u- çarı çehresini hissetmek mümkün ol- madı. Buna ıcraları hirli FlI - Sol Minör Senfoninin ise, hemen hemen şehrimizdeki en kötü icrası verildi. Orkestra üzerine - pek ender rastlanan - bir ağırlık çökmüştü. İlk muvmanın trajik mahiyeti yaylı saz- ların baygın cümleleri ile kaybolu- yor, nefeslilerde daima tereddüd ve garip falsolar bitmek bilmiyor, An- dante kesik keşik, hantal bir tempo - da devam ediyor, üçüncü muvmanın trio kısmında ise kornolar dinliyenle- rin sabrını taşırıyordu. En derli top- lu icra edilen 4 üncü kısım oldu. Or- kestrada nisbeten intibak temin edi- lebildiği ve tempo oldukça canlı ol- duğu halde ilk üç muvmanın bıraktığı kötü intiba silinme Mithat Fenmen in icra ettiği Mi bemol majör piyano konsertosu as- lında K. 271, 9 No. lu Konserto idi. Eserin icrası umumiyetle renksizdi. Nefesli sazlardan bir tanesinin bile devamlı olarak temiz çalabildiği söy- lenemezdi. Solist, ilk muvmanda ku- ru, mekanik bir icra dinletti.Sonra- ları, eserin zarif bünyesine, renkleri- ne ve atmosferine daha fazla intibak ettiği halde, bazı noktaları parmak- ları arasından kaçıveren konsertoya solistin gerektiği kadar hazırlanma- dığı anlaşılıyordu. 28 SİNEMA İstanbul Güzel Helen 26 Ocak Perşembe gecesi İstanbul'- da bir filmin dünya premiyeri ya- pıldı. Ayni anda ayni film 56 mem- leket n 156 sinemasında halka ilk defa olarak gosterılıyordu. Hadise yaratan bu filmin ismi "Güzel Helen —Truva - Muharebeleri" (Helen of Troy) i Rossana Podesta ile birlikte bin- lerce harp gemisinin, onbinlerce fi- güranın, okun, yayın, kılıcın, tolga- nın ve bir de dev tahta atın teşhır e- dildiği bu filmin büyük bir seyirci kütlesi çektiği ve çekeceği muhak- . Warner Bros şirketinin çevirdi- ği 'Güzel Helen' hakkında hüküm vermeyi seyircilere bırakacağız. Yal- nız bu hükmü vermelerine yardım et- mek için Truva muharebelerinin mi- tolojik manası üzerinde biraz dura- cağız. Yunan Mitolojisine göre; Anlaş- mazlık Tanrıçasının en güzelin sa- hip olması için aralarına attığı, kıs- kançlık ve rekabet sembolü olan el- mayı, Hera, — Athena ve Afrodit bir türlü paylaşamıyorlardı Zeus elma- nın sahibini tayin etmek için'Iruva Kralının oğlu Paris'in fikrini sordu. Paris'in bu mükâfata lâyık bulduğu Afrodit, karşılık olarak onun Ispar- ta Kralı Menelaus'un karısı, bütün kadınların en güzeli Helen'i Truva'- ya kaçırmasına yardım etti. Böylece evvela tanrıların arasına atılan kıs- kançlık, rekabet ve anlaşmazlık to- humları artık Beşere de geçmiş olu- yordu. Helen'i geri alabilmek İçin Yunanlıların yaptığı savaşlar on se- ne sürdü. Neticede Truva yıkıldı ve ğ/_l.enelaus karısı ile Isparta'ya dön- Ü. Venedik Tatili Koridorda gölgeler Homer ise "İlyada" da Truva harplerini başka bir görüşle aten onun kahramanı Helen değil Truva rulurken ilk kralları kendilerine yar- dım eden tanrıları aldatmış bu yüz- den şehir lanetlenmiştir. Fakat ce- zalandırılmaları için iki nesil geçme- si lâzımdır. Tanrıların değirmeni ya- vaş, lâkin mükemmel öğütür. İkinci bir günah daha işlenir. Truva'lı sefih Paris en mukaddes misafirlik kaide» sini ihlal etmiş, ev sahibi Menelaus'- un karısı Helen'i kaçırmıştır. Bütün Truva halkı bu günaha da ortak o- lur; çünkü Paris'in hareketini tas- vip etmişler ve Yunanlılara karşı cephe almışlardır. Truvanın yanıp yı- ılması, bütün prenslerinin ölmesi ne gunahların kefareti ödenecektir. r bu kaderci trajediyi esas alarak Aşıl in şahsında kendi hayat görüşünü izah eder. Şerefli yaşaya- bilmek için hayatı şanlı bir macera olarak kabul etmek lâzım gelir. Bu- nun en ufak mükâfatı yaşama heye- canını tadabilmek ve diğer kimseler tarafından şanla anılabilmektir. Ha- yat iyi şeklinde kısadır; ölümden sonrası için hiçbir kat'i şey söylene- mez. "Güzel Helen" filminin rejisörü Robert Wıse Orson Welles'in yanın- da dekupaj şefı olarak — çalışmış, "The Cat People - Kedi A- filmi ile ilk rejisörlüğünü yapmıştır. O zamandan beri değişik tarzlarda filmler çevirmiş, görüş ve üslup sahibi bir sanatçı — olmaktan çok iyi bir teknisyen olarak kendini tanıtmıştır. Güzel Helen ve Truva muharebeleri, kıskançlık, rekabet, n, şeref temalarım işlemek için ele alındığı takdirde, Robert Wise bizim anaatımızca böyle bir yükün altın- dan kalkabilecek kıratta rejisör de- ğildir. Yok eğer maksat kesenin ağ- zım açıp çok kalabalık eshaslı tarihi bir aşk ve aile faciası canlandırmak- sa o saman Wise yeter de artar bile. Venedik Tatili Kapri Aşıkları - September Affair, Roma Tatili - Roman Hollıday, Aşk Çeşmesi - Three Coins in the Fountain gibi filmleri görenler ha- tırlayacaklardır ki bunlarda maksat r hangi bir hikaye anlatmaktan zıyade İtalya'nın turistik guzellıkle— rini gösterebilmektir. Lâle r Si- nemalarında oynayacak olan "Vene— dik Tatili - Summer Time" Venedik'e yaz tatilini geçirmeğe gelip evli bir ltalyan erkeğine aşık olan Amerika- 'lı bir kadının hikayesidir. — Arthur Laurents'in bir piyesinden alınan ko- nu oldukça basitse — de, David Lean gibi usta bir rejisörün elinde hariku- lade renkli fotoğraflar ve Katherine Hepburn'un anlayışlı oyunu ile zel bir film haline gelmiştir. David Lean'in bu filmdeki başarısı ona 1956 yılı Newyork Sinema Kritikleri eni iyi Rejisör Mükafatını kazandırmış- AKİS, 4ŞUBAT 1956