DÜNYADA OLUP BİTENLER Kıbrıs Prof. Fuad Köprülü Hayır'dan Belki'ye Türkiye'nin görüşü Geçen hafta ortalarında, Türk Hü- kümeti, Dışişleri Bakanının ag- zından Kıbrıs üzerindeki görüşünün degışmemış oldugunu açıkladı Prof. Köprülüye göre "Birleşmiş Milletle- rin 1954 yılı Genel Kurul içtimasında ve geçen Eylülde Londra Konferan- sında delilleri ile ifade edildiği gibi Hükümetimiz self - determination prensibini milletlerarası bir prensip olarak kabul etmektedir. Fakat bu prensibin dünyanın her tarafında ve bilhassa Kıbrıs'ta tatbikine cevaz ve- rilemiyecegi kanaatindedir. Bu tezi- mizde hiçbir değişiklik olmadığı ma- lümdur." Ancak Kıbrıs üzerindeki görüşü- müzün bundan ibaret olmadığı da malümdur. Türk Hükümeti Londra'- da sadece self-determınatıon a cephe kalmakla kalmamış, aynı zamanda self-government e, yani idari muhta- riyete de muhalif olduğunu bildir- mişti. Geçen hafta içinde yaptığı a- çıklamada, Prof. Köprülü, bu konu da da şunları söylemektedir: "Hüküm: timizin kanaatince Kıbrıs'ta idarî muhtariyete gidilebilmesi için her şeyden evvel oradaki tethışçılıgın bertaraf edilmesi, asayiş ve nizamın avdet etmesi ve muhtelif cemaatler arasındaki munaferet havasının zail olması lâzımdır. kat bu tahakkuk etse bıle idari muhtarıyetın tatbik e- dılebılmesı için, adadaki Türk cema- diğer cemaatlerle - federatif ıdarelerde olduğu veçhile - müsavi hak ve imkanlarla mahalli idareye iş- tirak etmesi icabeder." AKİS, 4 ŞUBAT 1956 Köprülü'nün bu sözleri, gerçekte, Türk hükümetinin söylediği yeni bir takım sözlerdir. Bu sözlerden adadaki tethişçilik havası kaybolduğu, cema- atler arasındaki anlaşmazlıklar gi- derildiği, Türk cemaati müsavi hak ve imkanlarla mahalli idareye ıştırak ettirildiği takdirde adaya İdari muh- tariyet verilmesi — düşünülebilir gıbı bir anlam çıkarmamak imkânsızdır. Ve e bir anlam, Türk hükümeti tarafından ilk defa ıfade edilmekte- dir. Yoksa, Londra konferansında i- dari muhtariyet bahis konusu edildi- ği zaman Türkiye buna şiddetle mu- halefet etmiş, adanın durumunda bir değişiklik yapıldığı takdirde, bunun kayıtsız şartsız Türkiye lehine olma- sı gerektığını ileri sürmüştü. Bu yeni görüş eskisinden açıkça farklıdır ve bazı şartlar altında Türk Hükümeti- n Kıbrı idari muhtariyet tanıya- bılecegını gostermekted Gerçekten, böyle bir tutum, bu- gün için, Türk hükümetinin takip e- deceği isabetli bir yol sayılabilir. Çün- kü Kıbrrıs davası, dünya efkarının na- zarlarında, şimdilik Türkiye için kay- bolmuştur. Adadaki çoğunluğu, dün- yadaki Yunan sempatisi, Kıbrıs için geç açılan Türk kampanyası kefeyi tamamen Yunanistan lehine bastır- mış bulunuyor. Türkiye, sulhçü yol- larla kendi hakimiyeti altına almak fırsatını şimdilik kaybettiği Kıbrıs'- taki Türk azınlığının haklarım olsun koruyabilmek için idari muhtariyete, ama öyle Yunanistan'a doğru yontan değil, gerçek bir idari muhtariyete rıza göstermeli, hattâ bunu bizzat kendisi talep etmelidir. Öyle bir ida- ri muhtariyet ki, Köprülü'nün dediği gibi, Türk cemaatının diğer cemaat- lerle müsavi hak ve imkânlarla ma- halli idareye iştirak etmesini sağlaya- bilsin. dostlarımız Türk Hükümeti Dışişleri Bakanının ağzından Demokrat Parti Meclis Grupunda Kıbrıs üzerindeki görüşle- rini açıklarken, aynı gün, Ohio'nun Demokrat temsilcisi Wayne L. Hays ka'da Kıbrıs üzerindeki gö- ruşlerım açıklıyordu Sayın temsilci- ye göre erika Birleşik Devletleri, Kıbrıs'a derhal — self-determination hakkının verilmesi için ısrar etmeliy- Amerikalı Bu isteğinin mucip sebeplerini bin dereden su getirerek izah etmeye ça- ışan temsilci, kendisini bu yolda bir konuşmaya sevkeden asıl amili söy- emeyi unutuyordu: Amerika'da bu- unan Yunan ırkından gelme seçmen- erin oyunu kazanmak. Amerika'nın her türlü sömürgeciliğin aleyhinde bulunduğunu söyleyen temsilci dolar emperyalizmini bilmezlikten gelemez, adadaki Yunan çoğunluğundan bah- sederken de Türk azınlığım unuta- mazdı. Yaklaşmakta olan' seçimlerde kazanılacak Rum oylarının hülyası- na kapılarak birçok gerçekleri yan çizen Wayne L Hays, unutulmamak gerekir ki, tipik Amerikalı dostları- mızdan sadece biridir. Allah düşman- larımızdan korusun!. Birleşik Amerika Eden'in ziyareti S u satırların okunmakta olduğu sı- ralarda, İngiliz Dışişleri Bakanı Sır Anthony Eden Birleşik Ameri ya varmış ve Amerikan siyaset a— damlarıyla görüşmelerine başlamış olacaktır. Bilindiği gibi, Eden'in böy- le bir seyahat yapmak arzusu bun- dan iki ay kadar önce açıklanmıştı. Bu arzu, bugün gerçekleşebilmiştir. Eden, bu seyahati sırasında Ame- rika D vlet adamlarıyla iki mem- leketı ilgilendiren meseleler kadar, bütün dünya meseleleri üzerinde de goruşmeler yapacakta. Bu meselele- rin başında Doğu ile yeni birtemas imkânının müzakeresi gelmektedır Doğu ile son temas bilindiği gibi i- kinci Cenevre konferansında olmuş, fakat bunun sonunda yeni bir top- lantının yapılması derpiş edilmemi- ti. Eden veya EFisenhower'in bu hu- susta önayak olacak kadar ileri git- meleri beklenemezse de herhalde ba- sı imkanların bahis konusu edilme- sini ümit etmek yanlış olmayacaktır. Sir Anthony Eden Atlantiğin ötesinde 15