YURTTA OLUP BİTENLER kün değildi. İş böyle olunca, sözleri- nin bir tek gayesi kalıyordu: Dema- goji. Halbuki bu millet en çok, de- magogların ıstırabını çekiyordu. Mu- halefet, kendisine — değişik — silahlar bulmalıydı Partideki — faaliyet Halbuki C. H. P. içinde bu yolda bir faaliyet de mevcuttu. Gerek karada, gerekse İstanbulda muhtelıf komisyonlar kurulmuştu. Bunlardan yeni bütçenin tenkidiyle alakalı olan- lar en fazla faaliyet gösterenlerdi. Genel Merkezdeki heyet İsmail Rüş- tü Aksal, Vedat Dicleli, Ferit Melen, Namık Zeki Aral, Cahit Zamangil gi- bi hakikaten kıymeth iktisadcıları ih- tiva ediyordu. İstanbulda gayret sar- fedenlerin arasında ise Nurullah E- sad Sümerler vardı. Onların yanında seçim sistemleri, Anayasa tadilatı gi- i mühim memleket meseleleriyle il- gili çalışmalar devam ediyordu. Ta- bii bunlar daha uzun vadeli çalış- malardı. Ama, Kurultaya o çalışma- lardan çıkacak bazı prensiplerle git- mek temayülü vardı. İsteniyordu ki bu Kurultay "seviyeli" — bir toplantı olsun. Bilhassa P. Büyük Kongresi yanında seçmene emniyet ve itimat telkin etsin. Millet bilsin ki eski parti Muhalefet yıllarında der- lenip toplanmış, fikir ve prensip par- tisi haline gelmiştir. Yani insan bu partiye rey verdıkten sonra, yatağı- na gırdıgınde "acaba yarın gene ne olacak" diye endişe duymadan uyu- yabilsin. Zira bugün, D. P. liderleri- nin sevk ve idaresi altında böyle bir uykudan pek çok vatandaş maalesef mahrumdu ve iktidarın zayıf tarafı bu emniyeti verememiş olmaktı. C, P. nin bir başka avantajı vardı. Partıye kütle halinde kayıtlar oluyordu ve yeni gelenlerin ekseriye- timünevverlerdi. Bundan bir hafta C. H. P. Meclisi Karar zamanı kadar evvel Ankara barosunun kıy- gurup Genel Başkan ile tanıştırılmış ve bir toplantı yapılmıştı. İkinci bir toplantı da bu haftanın sonunda ter- tiplenmişti. Avukatların yanında mü- hendisler, müteahhidler, ticaret ve sanayi erbabı kısaca l950d D. P. nin zaferının hakiki saikleri akın akın C, P. saflarına geliyorlardı. Bu sınıfa “dahil olup ta hâla D. P. de KİS Bu hafta 35.860 adet basılmıştır. limanlar ise Hür. P. ni zenginleşti- ren avukatlarından — kalabalık bili- yorlardı. Her halde gözle gorulen hakikat. Muhalefetin her geçen biraz daha kanlanıp canlandıgıydı Ancak bunun hakiki sebebi, çok hal- de bizzat Adnan Menderesti ve Mu- halefet partileri D. P. Genel Başka- nını kendilerine — koruyucu başkan seçselerdi yeriydi. Ama artık, Muhalefetin ve C. P. nin de kendiliklerinden bir şeyler yapmasına lüzum vardı. Yoksa geç kalınacaktı. Kurultayın — tarihi Bu —haftanın sonunda — cuma günü Halk Partisi Meclisi, Kurultayın tarihini tesbit etmek Üzere Ankarada toplanacaktır. Gerçi Genel — Merkez teşkilattan gelen ve Kurultayın "kar- sız, çamursuz" bir tarihe konmasını isteyen teklifleri Meclise getirecektir fakat Meclisin toplantıyı Martın so- nundan fazla geciktirmeyeceği, gecik tirmemesi gerektıgı anlaşılmaktadır. Her geçen gün, bugünkü dağınık ve insicamsız hal ile C. H. P. için bir za- man kaybıdır Bilhassa "Kasım Gü- lek meselesi"nin bu sefer kati suret- te halli lazımdır. Kasım Gülek parti için mükemmel bir Genel Sekreter- dir ve zaten o mevkii bu Kurultayda munakaşa dahi edilmeyecektir. An- cak "siyasi temsil" bakımından par- tinin ağırbaşlı, ciddi, olgun ve şahsi- yet sahibi kimselere ihtiyacı vardır. Teşkilat meselesini Kasım — Güleğe bırakıp, siyasi bir Genel Başkan ve- killiği ihdası hiç fena olmayacaktır. Genel Sekreter gibi dinamik ve o- nun yanında itimad ve emniyet ve- ren şahsiyetlerden muteşekkıl bir Genel Kurm C. H. P. pek âlâ daha parlak bır istikbale goturebılır AKİS, 4 ŞUBAT 1956