DÜNYADA OLUP BİTENLER, bu gelişmeleri bir kere'de Amerikan Devlet adamlarıyla gözden geçirecek— lerdir. Rusyanın Orta Doğuya eko- nomik ve askeri yardım teşebbüsün- den veOrta Doğu işlerinde söz sahibi olmak emelini açığa vurmasından sonra bu bir zaruret olmuştur. Baş- langıçta Amerika'nın teşvik ve des- teği ile kurulan Bağdat Paktına son- radan Birleşik Devletlerin katılmak- tan kaçınması, Orta Doğudaki İngi- liz ve Amerikan siyaseti arasında bir Örüş ayrılığı bulunduğu fikrini u- yandırıyordu. Bu ayrılığın ne kadar derin veya ne kadar Önemsiz olduğu bu görüşmeler sonunda belli olacak- b Washington'da şimdiden söylenil- diğine göre, iki devlet 1darecılerı bu görüşmeler sırasında, 1950 yayın- lanan üçlü Amerikan - [ngiliz - Fran- sız deklarasyonunu daha da kuvvet- lendirmenin yollarım arıyacaklardır. Zira Washington görüşmelerinin are- fesinde Fransa Bağdat Paktına kar- şı açıktan açığa cephe almış vazi- yettedir. Nitekim geçen hafta içinde Paristeki muvakkat hükümet bu hu- batılı muttefıkıne resmen Fransanın görünüşte iste- dıgı Bağdat Paktının zorla geliştiril- mesi teşebbüslerinden vaz geçilmesi- dir. Fakat aslında, Orta Doğuda hâ- lâ söz sahibi oldugu zehabında bulu- nan Parıs, Londra tarafından bu böl- gede ayağının altında bir karpuz ka- buğu konduğunu görmektedir. Fran- sanın huzursuzluğu, bu endişenin ne- ticesi ve tezahürüdür. Ancak Orta Doğuda istikrar ya- ratmanın tek çaresi bir kuvvete baş- vurma halinde müessir karşı tedbir- ler almaktır. İngiltere böyle müessir karşı tedbirler alabilmek için Orta Doğu'da askeri üsler bulundurmak, bu arada Kıbrıs adasını elinde tut- mak istiyecektir. Bu bakımdan, Was- hmgton görüşmeleri sırasında Kıb- rıs'ın durumu da bahis konusu edile- cektir. Kıbrıs konusunda şimdiye ka- dar susmayı tercih etmiş olan Ame- rikanın bu konudaki resmi görüşünü öğrenmek oldukça merak vericidir. Bulganin'in mektubu Eden'in Amerikaya hareket ettiği lerde, Washıngton daki Sovyet Büyükelçisi 'Zarubin de, kan Ei- senhowel'e Mareşal Bulganın in şahsi bir mesajım takdim etti. Bu mesaj yeni bir sulh taarruzundan başka bır şey değildi Mesajın muhtevas resmen açık- lanmamakla beraber, Mareşal Bulga- nin'in mesajında, aşkan Eisenho- wer'e Amerika ile Sovyet Rusya a- rasında bir dostluk ve saldırmazlık paktı teklif ettiği söyleniyordu. An- cak bunun için bir şart ileri sürül- müştü: Almanya'nın tampon devlet haline ifrağı. Almanyanın tampon devlet haline getirilmesi için Sovyet Rusyanın bun- an evvel yaptığı muhtelif teklifler ve bunun karşılığında vermeye hazır ol- duğu tavizler malümdur. Bu yeni tek- lif de eskısınden pek farklı değildir. Bunu en'in Amerikayı ziyaret e- decegı günlere rastlatan Sovyet i- darecileri, muhtemelen, silahsız ve tampon bir Alman ya fikrine daha mütemayil bulunan Ingıltere ile bu konuda daha uyuşmaz görünen Ame- rika'yı Orta Avrupa meseleleri üze- rinde anlaşmazlığa sevketmek iste- miş olsalar gerektir. Tam Eden'in Amerikayı ziyareti sırasında yapılan bu teklifi Başkan Elisenhower, nazik bir ifadeyle cevap- landırmış ve Rusya ile Amerika ara- sında ikili müzakere telkinini reddet- miştir. FHransa Yeni hükümetlere doğru 2 Ocakta yapılan seçimlerden eski- sinden daha istikrarsız çıkan Fran- sız Milli Meclisi, şimdi, yeni Başba- kan adayının kabıneyı teşkil etmesini bekliyor. Eski Başbakan Edgar Fau- re, 20 Ocakta ilk toplantısını yapan Eisenhower ve Bulganin Suya düşen ümitler Milli Meclisin kendisine bir Başkan seçmesinden sonra, Cumhurbaşkanı Rene Coty'ye istifasını vermişti.Bu- nun üzerine, Cumhurbaşkanı, yaptığı uzun danışmalardan sonra, yeni ka- binenin kurulması görevini Sosyalist Partisi Lideri Guy Mollet'ye tevdi et- miştir Sosyalist Partisi, yeni — Fransız Meclisinde, seçim kanununun cilvele- rinden faydalanarak sandalyelerini çoğaltan komünistler ve geçen hafta içinde Pinay'ın başkanlığında bir grup altında birleşen mutediller bir ta- rafa bırakılacak olursa, sayıca en üs- tün durumda bulunan partidir. Bu parti, okuyucularımızın da hatırlıya- cakları gibi, seçim kampanyası sıra- sında endes-France'ın "Cumhuri- yetçi blok" unda yer almıştı. Aynı blok içinde Mendes-France taraftarı radikaller, Demokratik ve Sosyalist mukavemet topluluğu (U.D.R.S.) ve bir kısım sosyal cumhurıyetçıler de yer almış bulunuyorlardı. Teni kabi- neyi kurmak görevini yüklenen Guy Mollet, şimdi, seçim kampanyasını beraber yürüttüğü bu bloktan kuv- vet alacaktır. Cumhuriyetçi blok kendi içinden bir kabine teşkiline — muvaffak ola- bilecek midir? Blok'un kendi içinde bir fikir ayrılığı olmadığı söylenebi- lir. Esasen seçimden sonra yapılan Sosyalist Partisi ve Radikal Parti toplantılarında, bu iki partinin bera- berce ve kendi aralarında kabine kur- mak imkanı aramaları istenmiş, Faure'cularla bir işbirliği yapılması- na cevaz verilmemişti. Ne sosyalist- ler, ne de radikaller Başbakanlık için bır isim Ööne sürmüyorlardı. Bu isim Mendes-France da olabilirdi, Guy Mollet de... Bu bakımdan Guy Mol- let' nin seçilmiş olması radikalleri kabineye iştirakten alakoymayacak- tır. Esasen Mollet ile Mendes-France arasında, Mollet Başbakan olduğu takdirde, Mendes-France'ın Başba kan yardımcılığına getirilmesi konu— sunda bir anlaşmaya da varılmıştır. , Cumhuriyetçi blok içinden kurulacak bir kabinenin, itimat ba- his konusu olduğu zaman, sadece b blokun oylarıyla desteklendıgı tak— dirde, Meclisin güvenini kazanması ok zor olacaktır. Çünkü sosyalistler 96, radikaller 55, demokratik ve sos- yalist mukavemetçiler 19 milletve- kiliyle Meclis çoğunluğunu teşkil et- mekten çok uzaktırlar. Guy Mollet'- ye başka grupların da desteği gerek- mektedir. Başbakan adayına bu des- teği temin edecek parti hangisi ola- caktır? Komünistler mi? İşte nokta meselenin can alıcı noktasıdır. Geçen yıl içinde Batılılarla işbir- ligi yapmak ister gibi görünen Rus siyaseti ile uygun olarak taktik de- ğiştiren Fransız Komünist Partisi se- çimler sırasında Cumhuriyetçi Blok'a iş birliği teklif etmıştı O teklifinin reddedilmesine Trağmen, Komünist Partisi, kendini Cumhuriyetçi Blok'a yakın gormekte devam etmiştir. Bu bakımdan çok manalı bir olay, geçen hafta, Meclis Başkanı seçimlerinde AKİS, 4 ŞUBAT 1956