ğını öğrendiğinde bir şaşkınlık anı ge- çirdi. Profesörün adı Bahri Savcıydı. Siyasal Bilgiler Fakültesinde — profe- Kendisinden Forum ' izahat alınacaktı rasi rejimimize inanmamakla suçluy- dular. Ankarada bir kaç idealist üniversite tedrisat Üüyesi tarafından kurulan ve bir buçuk yıldan beri mu- vaffakiyetle akademik bir mecmuadır. meselelerin ilmi bir gözle incelendiği bu on beş günlük mecmua çok kısa bir zamanda umul- madık rağbet görmüş, hitap ettiği mü- evverler muhitinde tutulmuş v nimsenmiştir. — Foru! sahibi Nilüfer alçın'dır, — muharrirleri ise Üniversite hocalarıdır. Zaten tisad doçenti Aydın Yalçının karışıdır. Forum mensupları adeta bir aile teş- kil etmekte ve hiç bir maddi menfaat beklemeksizin kendi işlerini bizzat görerek mecmualarını yaşatmaktadır- lar. rum'a hiddet nereden gelmekte- dır" Forum bılhassa ıktısadı meseleleri a reketin bugünkü şekille hareket olmadığım muhtelif şekillerde ortaya koymaktadır. Bu yüzden yazı- ları muhalefete mehaz olmakta, muha- lif gazeteler bu küçük, fakat tarafsız ve kuvvetti mecmuadan mütemadiyen iktibaslar — yapmaktadırlar. - s ede ve ettirdiği ob_ıektıvıte kuvvetini teşkil et- Forum Zira Üniversite hocalarının polıtıka ıle uğraşması men edılmıştır ve eğer is- tenilirse aktüel her leyi ilmt şe- kilde ele alanların polıtıka yaptıkları iddia olunabilir AKİS bıından on beş gün evvel ay- nı suçtan sorum lu man Okyar hak- kında takibat ld iğını — bildirmişti. Aynı şekılde bir takıbatın pek yakında For azanlar ında da çıla- cağı anlaşılmaktadır iktidar ilmin sesi- ni duymaktan hazzetmez görünmekte- dir. Nitekim Feridun Ergin'in Cumhu- riyet'teki başmakaleleri de küfürle ce- lip çıktıklarını bilmeyen yoktur. Forum'un yazarları yazılarına de- vam etme kararındadırlar. Bu takdir- de yazıları senatoya sunulacak ve se- natonun mütalâası sorulacaktır. Bu AKİS, 27 AĞUSTOS 1955 YURTTA OLUP BİTENLER Kim kimden şikâyet etmeli Sayın Başbakan Adnan Mende- res, Türkiyede kimse ne sizden, ne de partinizden iktidarı terket- menizi istemiyor. Bütün dâva de- mokratık hakların Türk vatanın- da samimi, h kiki vefıılısurette bugün çıgnemey nin hakkını veriniz: Hepimizin e- li üstünde gezersiniz. Şiddetli ka- nunlarınızın, hapishanelerinizin te- min edemediği süküna demokrasi- yi tatbık yolundaki hır kararınızla bu mlek bılırsınız Türk Milleti- güleryüzlü şahsınıza bir düşman- lığı yoktur. İstenen şey düşmeniz değil yükselmenizdir. Sadece bir partinin başı değil, butıın bir mil- letin sevgilisi olunuz. Bugün aley- hinizdeki kalemler yarın sizin sita- yişlerinizi kaydetmekle bahtiyar- hık- duyarlar. Kabıl yetınız, zekanız, çalışmalar önünü tam surette getirmek şerefi şöh- retinizi ebediyete kavuşturur. Kıymayınız bu vatana! O ka- dar sevdıgınız, uğrunda her feda- sa bile, bunlar bir, milletin hak ve hürriyetleri bahasına elde edilme- Her şeyden Dünyada yeni bir taı'ıh devresi açılıyor. İç ve dış hayat? meselele rimiz dolu. Bunlardan gaflet ede- rek birbirimizi yemekte devam e- dersek yarın hepimiz lanetle anı- lacağız. Kıymayınız bu vatana, sa- yın Mender Muhalefetm Ulus'un Ssözcüsü başmakalesinden ilm? yazılar hakkında hiç bir Üniver- site senatosunun "politikadır" damgası vurmasına maddeten imkân bulunma- dığından Bakanlıga sunulacak rapo- rın müsbet olacağı aşikârdır. Milli Eğitim Bakanlığı ona rağmen yazarları bakanlık emrine alacak mıdır? Mesele buradadır. Zira sayısının şimdiden açıklanma- sında mahzur görülen bir kısım profe- sörler, doçentler ve asistanlar Üni- versite muhtariyetini her ne pahasına ya gelmişlerdir. Senatonun müsi raporuna rağ elâl rdımcı bir kısım öğretim üyelerini bakanlık - rine alırsa Üniversiteden protesto ma- kamında toptan istifalar olacaktır Bu istifaların adedi şaşırtıcı bir miktara çıkacak ve bazen dekanıyla birlikte Fakat ne yazık ki onlar bu hezi- in ulvi mânasını anlamaz- lıktan gelerek, yaygaralarına, tah- rik ve tezvirlerine, ıftıra ve isnad- larına ufak bir fasıla hi verme- diler. En küçük bir vıcdan kaygısı duymadan, sankı seçim yapılma- mış, güneş gibi parlıyan o mukad- des iradei milliye'tecelli etmemiş gibi hareketlerine eskısınden daha şiddetli ve memleket niyet ve menfaa ti bakımından çok daha tehlikeli bir şekil ve surette de- vam ettiler Mılletın çalışkanlıgının, zeka yapmadıklarını Ş derecede ki dün Parti Genel Baş- kan Vekili Profesör Fuad Köprülü- ette hiyanet derecesine kada vardırdılar ve netice - halefetin bu hareketlerini beşinci kol ve komünizm faaliyetinden a- yırmaya imkân kalmadı. Sel felâ- ketine maruz kalmış olan Zongul- dak bölgesinde kendilerinin vak- tiyle kırbaçla, süngü ve dipçik teh- didi altında karın tokluğuna dahi denemiyecek kadar az bir yevmiye İle, çalışmaktan ziyade ölüme sev- kettikleri Türk işçilerine karşı yaptıkları tahriki vatanperverlik hissi ednâ şekilde de olsa mevcut ir Türk evlâdının yapmasına im- kân olamazd unun gibi şurada burada uluorta söyledikleri mesele- lerin hiç birisini en küçük bir vic- dan tahliline ve bir insaf ve iz'an terazisine vurmıya lüzum görme- den ve hele bu asil millete karşı en küçük bir mesuliyet hissi duyma- dan masum rolü ifa etmekte olan bu eski siyaset zorbalarının maha- retlerine hayret etmemek müm- kün değildir iktidarın — sözcüsü Zafer'in — başmakalesinde bütün bir fakültenin mensuplarını içi- ne alacaktır. İlımaal ı kendi ev- m anıp beklememeye karar vermişlerdir. Kıbrıs Meselesi İmtihanın arefesinde Biten hafta içinde Türkiyenin en zi- yade meşgul insanı orta boylu, za- yıf, gözlüklü bir hariciyeliydi'. Seneler var ki Dışişleri Bakanlığını fiilen ted- vir ediyor ve memleketin Dış politika- sının tayininde de söz sahibi bulunu- yordu. Adı Muharrem Nuri Birgiydi, resmi sıfatı Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteriydi. Muharrem Nuri Birgi Büyük elçi payesini taşıyordu. Ama uzun yıllardan beri harice çıkmamış,