D. P. adına dnan — Menderes, CHP. adına İsmet inönü, İsmet İnö- nünün en sonda ve n Menderes dan şahsına sataşıldıgı için söz alması da göstermektedir ki — havayı bozan ilk hücumlar CHP. Gendi Baş- di eğil, D.P. Genel başkanın- gelmiştir. Adnan Menderesin şah- sen açmış oldugu dava hi henüz duruşma dahi başlamamışken Meclis kıırsusunden mütalaalar beyan etmesi de o celseye tesadüf etmişti. Bu ba- kımdan münasebetleri kimin ve nasıl bozduğu meselesi artık tamamile hal olunmuş Hücumlar karşısında sinirlilik Muhalefetin bir takım davaları vardır tide mokratık kanunlar arttırıl- mış, 2 Mayı: u yana bir takım hürriyetler tahdit edılmıştı. CHP. ve C.MP. kaldırılmasını istiyor- du. Münasebetlerin iyi bir hava aldığı aylar içinde muhalefet bu davaları ık- tidara benimsetememişti. O ayların so- nunda başbakanın hiç bir şeyi değiş- tirmiyeceğini beyan etmesi bunu orta- uhalif 1954 seçim kampanyasında, doğrusu is- tenilirse Demokrat Parti mevcut hür- riyetlesi kısacağı, muhalefete rey ve- ren vilâyetleri kaza y: lerin teminatını azal basına is- pat hakkı tanımıyacağı, baskı kulla- nacağı hususunda vaadleı'd bulunma- mış, bunlar için milletten yetki alma- mıştı, iktidarı kazanmıştı ama, bu o0- na istediğini' yapmak yetkisini elbet- te ki vermiyordu. n dışında, yanlışlıgı hem mı hem de demokrat mutehassıslar tara- findan teyit edilen bir iktisadi poli- en — hayat takip edilen ve us rü memiş güçlüklerle karşılaşıyordu. Mu- halefet iktisadi — politikanın aksaklığı bahsinde iktidarı ikazı da vazife bili- yordu, işte, Meclisin kapanıp ta mem- leket meselelerinin Meclis kürsüsüne getirilmesi imkânı — ortadan kalkınca haşlayan — muhalefet kampanyası bu çifte mucip sebebe dayanıyordu. Sezarın hakkı sırasında muhalefetin son vrandığını — iddia etmek çok güçtür. Gerek CHP li, gerekse C.MP. li hatipler ekseri sa- man ışlerı hafife aldılar, bol bol de- magoji yapıldı, mitinglerde tenkitlerin ölçüsü davalarının e- sası haklı oldugundan kutleleı'ın alâ- ka ve desteğini çektiler. O kadar ki bütün memlekette Demokrat Parti şiddetle sarsıldığını etti. Genel Merkeze teşkilâttan telgrallar yağıyor- du. Halk © ırtını dönüyor ve muhalefete kayıyordu. İşte Ankarada kararsızlık bu sırada adı. Muhalefetin rağbet görmesini temin eden davalar derhal benimsene- bilir ve ' bunlar 1950'den evvel ol- duğu gibi tekrar D.P. ye maledile- rek memleketteki aleyhte cereyan der- urdurulabilirdi. Eğer sırada millete şikâyet edılen hususla- rın derhal ele alınacağını bildirseydi, iktısadî politikanın bir plân ve progra- bağlanacağım soyleseydı- mevcudı- yeti gayri kabili inkâr hayat pahalı- hığ bir realite — ol: edi, tedbir alınacağını haber verseydi, ni- hayet bu sözlerinin fiilt delillerini or- taya koysaydı mesele kalmazdı. Bu- nun için muhalefete donup "—Ge liniz tuı'up şalım fi- kirlerinizi yiNniZ" dem 1 kâfiydi. Halbuki "Muhalefetle temas" denilen ş:yin ziyafet sofralarına inhisar ettiril- mesine bilhassa itina gösterilmiş, zi- yafet sofralarında da hiç bıı' politika meselesi asla ele alınmamı: Bunu yapmaymca DP Genel Kur- mayı, birbirinden a- ya başladı oO şekıldekı her adım ise partiyi biraz daha yıpratıyordu. — REİSİCUMHUR DEĞİL YAHU, MUHALEFET SÖZCÜSÜ.... AKİS, 27 AĞUSTOS 1955 YURTTA OLUP BİTENLER ihbar! 27 sene memlekete kan kus- turan CH iktidarını bir punduna getirip suçlandırmak is teyenlerin önüne mükemmel bir imza- içtimaatı Umumiye kanununa o parti ka- nunun ruhuna ve kanunu çıka- ranların zihniyetine aykırı şekil- de tatbik etmiştir. Bu suç eski iktidar tarafından bilhassa 1946 ile 1950 arasında hemen her Al- lattın günü işlenmiştir. Bahis mevzuu — kanunu tam ruhuyla ve kanunu çıkaranların zihniyetine uygun şekılde tatbi- ke başlayan bugünkü iktidar, dırmak — vazife- sıyle karşı karşıyadır. Bekliyo- ruz! Tesir etmeyen tedbırl 'er Geçen içinde DP. Genel Bas- kan — vekili Prof. Fuat Köprülü'yü dınleyenler tedbir olduğu sanılan bir takım hareketlerin hiç bir netice ver- memesi karşısında iktidarın nasıl ha- yal sukutuna — uğradığım dılar? Halbuki o hareketlerin tedbir saydamı- yacağı aylarca evvel her yerde oldııgu gibi bu sütunları $> tırlatılmıştı, iktidar, bakanlarının rad- yoda muhalefete cevap — vermelerinin kifayet edeceğini sanmıştı. Radyo bu- gün her yerde yayılmış kuvvetli bir propoganda İ E sıtası vardı: hakikatler. Halk radyı da dinlediği sözlerle muhalefet hatıp- lerinden dinlediği sözlerden hangisi- nin hakikat olduğunu çarşı pazara çı- çıkmaz anlıyordu. Münevverlere lıne hürriyetlerin mükemmel oldu- ğu yolundaki sözlerin bir tane tekzi- bini her gün gazete sütunlarında ta- kip ettikleri hadiselerden görüp an- lyor! Radyo panyası bir fi- yasko oldu. üzerine basına müracaat e- dıldı İktıdar basından şıkayetçıydı muhalefetin kampanyasına buyuk Kalkınma ra terennüm etmeleri için zıyafettı ge- basın - topl rtiplendi, muhaliflerin am gösterildi, akordsuz sesler isten- medığı belli ıdı. Fakat hayır, bir kıy- met ıfade, etmeyen beslemeler, haı'ıç, ciddi gazeteler tutumlarım değiştirme- iler. Zaten iktidar yannılıyordu; bu gazeteler - kendisinin ve muhalefetin yorlardı. iri tesirli, i tesir- SİZ oluyorsa sebebı Demokrat Parti