Kongre Gündem illetlerarası askerı tababet ve ec- zacılık komitesinin dokuma ntasyon ofisi 18 inci ıçtımaını anbul'da yapa- caktır. Tesbit edilen taı'ih 28 Ağustos 1955 - 1. Eylül 1955 arasıdır. Dört gün ürecektir. Açı lış töreni 28 Ağustos e Yıldızda, Şale köş- Milk Sa- N e Sosyal Yardım ba- kanları, Komite başkanı Felten ve ko- mite genel sekreteri J. Voncken ve Turkıye delegesı söz alacaklardır y kal e bütün teşkılata da- hıl memleketlerın delegelerinden bir yıllık çal şmalarının raporları istenmiş- a dokümantasyon bürosunun 1964 yılı çalışmal rına aıt bir rapor da bu ilk toplantıda okunacaktır. Sonra 18 inci toplantının gundenu tesbit edi- lecek, 1956 da Buenos-Aires'te toplan- ukarrer bulunan 15 inci millet- lerarası tababet ve eczacılık kongresı- nin organizasyonu yapılacaktır. 14 ün büyük kongre geçen yıl Argentine hü— ümetinin — d Buenos-Aires'tı toplanacaktı. tarihten az önce bazı siyasi sebeplerden ötürü Aı]entıne hükümeti reyi orga- edemiyeceğini bıldırdıgınden mil- letlerarası tababet ve eczacılık komi- tesi müşkil bir duruma düşmüştü. Bu sırada Luxemburg gran-düşesine baş vuruldu. Gran-düşesin ve sayın eşinin lütüfkâr musaadelen ve hımayelerıyle - Kasım - 1955 aras wxel landı. Bu kongrenin konularından ve genel olarak milletlerarası tababet ve eczacılık komitesinin kuruluşundan ve faaliyetlerinden ve daha önceki kon- grelerden bu derginin ıkıncı cilt, 30 uncu sayısında geniş bir şekilde bah- setmiştik, işte Şale köşkünde yapıla- cak dokümantasyon bürosu toplantı- sında, Buenos-Aires'te gelecek yıl top- n- i Argentine hukumetının tekir ettiği toplantının organizasyonu da yapılacaktır. Şale köşkündeki top- lantılara da ayrıca geçen yıllardan ka- an bir konu da ele alınacaktır. You- goslave delegesi tarafından geçen yıl, Luxemburg'daki 17 inci dokümantas- yon burosu toplantısında bir konu ileri sürülmüştü. Bu konu ' savaşta saglık teşkılatının korunm: sı— ıs taşı- akta idi. Doküm: on b irosu bu konunun bir anket halınde geliş- tarıhlı bir yazı ile bütün delegelerin şu nokta üzerine dikkatlerini çekmiş, bu suallen en geç 1 - Eylül - 1855 tarihine kadar cevaplandırılmasını is- temişti. Bu sualler şunlardı: Anket Tıbbi sahada (koruyucu devletlerin, puissance protectrice) faaliyetleri nasıl olacaktır? T I B Orduda Türk Kadını Bir hafta kadar önce subay olarak yetiştirilecek ilk Türk kızının, İnci Arsan'ın muayenesini yaptık. Ufak bir tereddüdümüzden — alınan bu cesur Türk kızı harb okuluna kabulünü engelleyecek bir sıhhi ba- haneden âdeta korkuyor gibi endi- şali bir halde gözlerimizin'içine ba- kıyordu. Mutad sıhhi kurul tetkik- lerinin uzamasından — müteessirdi. Biran önce işlerini bitirmek, forma- liteleri tamamlamak ve tarihin irin- den gelen muazzam bir ordunun lal- larında kahraman erkek kardeşleri- nin yanında yer almak istiyor, üni- formanın hasretini çekiyordu. Ken- disine sabırsızlanmamasını — tavsiye ettik. Taptığı işin büyük bir inkılab olduğunu, bir ileri harekete önder- lik ettiğim, Türk kadınına şerefli bir yol açmakta bulunduğunu anlattık. Bu kadar önemli bir ödeve başlar- ken ve tarihte Harp okulundan me- zun ilk kadın - subay olmak şerefi- ni kazanırken ufak tefek gecikmeler ne ifade edebilirdi? Türk tarihinde isim bırakmış, de- virler açmış, kahramanlıklar yarat- mış, imparatorluklar idare etmiş bir Çok Türk kadını biliyoruz. Ancak Harp okuluna doğrudan doğruya kaydolarak subay yetişmeye heves eden ve bu istek üzerinde İsrarla durarak' bütün engelleri yenen ilk Türk kın hiç şüphe yokki İnci'dir. Bu müteşebbis Türk kızının yaptığı hareketin üzerinde dikkatle durul- ması gereken bir çok tarafları var- dır. Sıhhi bakımdan kadınların as- ker olmaları uzun bir münakaşa ko- nusu olabilir. Ban engeller ileri sü- rülebilir. Fakat şimdiye kadar ha- tırlanmamış olmasına üzüldüğümüz bu teşebbüs muhakkakki yerinde, lüzumlu ve faydalıdır. Bunu başka hareketlerin de takib edeceği şüphe- sizdir. Meselâ kızlarımız neden as- keri tıbbiyeye yazılmasın ve asker doktor olarak, askeri eczacı, dişçi, kimyaker ve askeri hâkim olarak ordu saflarında hizmet almasın. On- un bu sahalarda da subay ünifor- masile görmek göğüslerimizi ka- Harp halindeki silâhlı kuvvetlerin hasta ve yaralılarının variyetlerinin İs- lahi hakkında 12 - Ağustos - 1949 tarihli Cenevre sözleşmesinin 102 inci maddesinde "Muha: ebatın hemen lamasından itiba! harp esirlerini muayene etmek ve b lar hakkında faydalı her türlü tedbirle- Dr. Esad EĞİLMEZ bartan bize haz ve gurur veren bir olay olacaktır. Askerliğin bu dalla- rına da kızlarımızın ilgi gösterecek- lerine şüphe yoktur. Amerika'da Pentagön'a bağlı arabaları idare e- den şoförlerin bayan gedikliler ol- duğunu görmüştük. Hattâ bu ara- balarda seyahatler yaptık. İntizam- larına, temizliklerine ciddiyetlerine ve disiplinlerine hayran kaldık. A- rabalara çocuklarına gösterdikleri ihtimamı gösteriyorlardı. Bu arada asker hastahanelerimizde çalışan ve adetleri de gittikçe azalan hemşire- lerimize hala rütbe vermemiş olma- üyük bir noksanlık ve hak- sızlık olduğunu da hatırlatalım. Ser- visleri idare eden teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı hattâ yarbay ve al- bay rütbesindeki hemşirelerin ya- rattıkları disiplin havasını, ciddiyet, gurur ve emniyeti de yabancı di- yarlarda görmüştük. Kızlarımızı bu ödevlere davet ederken kendimize düşen vazifeler de vardır. Evvelâ onların askeri okullara alınması iş- lerinin kanunlara bağlanması lâzım- dır. Sonra bayanların sıhhi durum- larına, beden kabiliyetlerine uygun özel talimatnameler hazırlanması icab eder. Elimizdeki 1851 baskısı beden kabiliyeti talimatnamesinin birinci maddesi yalnız askerlik mü- kellefiyeti olanların muayenesine yetki vermektedir. Bütün bu pürüz- lerin giderilmesi — gerekmektedir. Şüphesiz bir erin bir gediklinin, bir subayın beden kabiliyeti, boy, beden ve göğüs ölçüleri bir kadın subayın- kine denk olamaz. O halde elimiz- deki 103 no.lu sıhhi muayene tali- matnamesile beden kabiliyeti tali- matnamesinin bu yönden yeniden gözden geçirilmesi icab eder. Sözümüzü bitirirken İnci Arsan'ın aralarına katıldığı Harp okulu öğ- renicileri gibi çalışkan, ciddi, feda- kâr ve çelik iradeli olmasını temenni eder, mukaddes ordumuzun safla- rında, Harp okulundan mezun ilk kadın - subay, olarak onu şimdiden selâmlarız. ri almak, üzere muhtelit tıbbı komis- yonların tayini, vazifeleri ve çalışma tandan işbu sozleşmey baglı nizam- name hükümlerine uygun olacaktır" denıl ektedir. Anlaşmaya ek olarak nulan yukarda bahsi geçen -muhte- lıt tıbbi komisyonlar hakkındaki ni- zamnamede- ise bu komisyonların: AKİS, 27 AĞUSTOS 1955