ramlarda dinlendi. Meselâ Rus dele- esi Bokhintsev bir seneden beri ça- Iştırdıkları 5000 kilovattık bır tecrübe santr alı nın ozell klerini uzun u anlattı. Bu tral ın reaktoru tiptedir; yavaş nötronlarla çalışıyor ve su ile soğutuluyor. Sonra bu suyun sı- caklığından istifade edilerek bir buhar kazanındaki başka bir sü kütlesi bu- harlaştırılıyor ve bu , elektrik akım doğuracak — türbini çeviriyor. Rus delegesının de itiraf ettiği gibi bu usulle elektrik elde etmek biç de ik- tisadi bir iş değildir. Blokhintsev daha ileri tipte bir reaktör kullanacak olan 100,000 kilovatlık büyük bir atom sant- ralının plânı ca anlatmıştır. Ayrıca, Rus heyetı içinde bulunan ta- " prensibini Amerıkalı Prof. E. McMillan ile aynı zamanda keşfetmiş olan Rus bilginidir. Bu sebeple konuşmasını batılılar bü- yük bir dikkatle dinlemişlerdir. Veks- ler'e göre inşa halindeki yeni alet pro- tonlara 10, n elektron - voltluk bir enerjı verebilecektir. Bugün me cut büyük aletlerin çoğu merikada- dır, bunların Kaliforniyada bulunan en büyüğü - adına "Bevatron" diyorlar - protonları 6 milyar elektron - volta kadar hızlandırabiliyor. Demek bu ye- a atom parçala- yıcı dev aletler yansında ileri g cektir. Fakat hald ancak kısa bir müddet için. Çun ü Amerikada başka bir prensibe - kuvvetli foküs prensi- bine dayanan çok daha kudretli aletler yapılmıya başlanmıştır bile. Bu büyük aletlerin atom enerjisi tatbıkatıyla doğrudan doğruya — bir ilgisi yoktur; bunlar maddenin en küçük parçaları çük p: olan atom, çekirdeklerinin yapılarım incelemek için kullanılan araştırma aletleridir. Batıdaki — ilerlemeler İngılızlerle Amerikalılar en yeni ve ileri tipik tecrübe reaktörleriyle so- nuçları anlattılar,İngiliz heyeti baş- kanı Sir John Cochroft'un izah ettiği bir üretici reaktör bilhassa ilgi çekti. Bu, hızlı nötronlarla çalışan bir ta- bii uranyum - plutonyum reaktörüdür ve işlediği müddetçe yaktığı her plu nı glltıgn%tı?=ugîloııı(ı%r %lıla:]s(ıl]keltnt?eıl(ete)(,lîr Bu bire iki oranı - ki yüzde yüz ve- rim demektir - üretici tıp bir reaktör- de şimdiye kadar elde edilen en büyük verimdir. Yalnız Cochroft'un "Zephyr" adım verdiği bu reaktör küçük bir de- neme aletidir, enerjisi bir kaç volttan ibarettir, uranyum ihtiva eden çekir- deği de bir silindir şapka büyüklüğün- Aynı üretme prensibi büyük e- nerjılı santrallara tatbik edildiği za- beklemelidir. Walter Zinn üretici tipte bir hızlı nöt- AKİS, 27 AĞUSTOS 1955 ronlu güç reaktörünü anlattı. Bu reak- yakıt olarak tabif uranyu karıştırılmış plutonyum kullanıyo yaktığı her plutonyum atomuna karşı- hk 16 yeni plutonyum atomu imal e- diyor. Böylece alet durmadan çalıştı - rılırsa beş buçuk sene sonunda için- deki bölünebilir. madde (plutonyum) miktarı iki misline —çıkmış olacaktır. Başka bir Amerikalı fizikçi toryum uranyum - karışımı ile işliyen bir üretici güç reaktörünün plânlarım an- lattı.. Ancak bu ve bunun gibi bazı modeller henüz inşa halindedir, işle- meye başlamamışlardır. Kendi yaptıkları veya yapacakları reaktörler hakkında konuşan başka milletler de vardı. Kanadalılar gelecek sene Chalk River'de çalışmı başla- yacak olan reaktorlerının notron fiziği için dünyanın iyi araştırma alet- lerinden bırını teşkil edeceğini söyle- diler. Fransızlar 'Saclay tesislerindeki P-2 reaktörünün özelliklerini bıldırdı- ler. Basınçlı gazla soğuyan bu reak- FEN türde ısı alıp vermesi çok uygun şart- larda yapılıyor; Fransız ilim adamları aynı prensıbı yakında kurulacak bü- yük atom santrallarında da tatbik e- deceklerdir. Nihayet Norveçli, Hollan- dalı ve isveçli delegeler, kendi reaktör- lerinin özel taraflarını belirttiler. Atomdan elektrik' istihsali işinde konferanstan önce yapılan tahminleri çok değiştirecek bir açıklama görülme- di. İngilterede bugün atom - elektriği- nin kılovat - saati 0.7 sente mal olu- etmeyi planlamak- r veya su ener- jisinden elde edilen elektrik daha ucu- a - ancak 0.3 sente - mal olduğu için atomun rekabet etmesi biraz daha güç- tür. Amerikalı delegeler 1970 civarında atom - elektriğinin maliyetini 0.4 sente düşürebileceklerini tahmin ettiler.