BUNLAR HEP HAKİKATTİR ' İngil terenin Staffordshire ' şehrin- deki bir yüksek mektebin talebele- ri fizik profesörlerini kendilerine be- deni eziyet yapmakla itham ederek alâkalı makamlara şikâyet etmişler- dir. Şikâyet edilen profesör dersleri- ne iyi çalışmayan ve yahut sınıfta kendisini dinlemeyen talebenin iki eline de birer elektrik telli tutturmak- ta ve bir dinamoyu çalıştırmak su- retiyle tellerden elektrik — geçiriyor- muş. Bu şekilde elektrik cereyanına çarpılan talebe kendini yerde bulu- yormuş. İlgili makamlar şimdi duru- mu incelemekte ve bu elektrik cere- yanının vücuda Zzarar verip verme- diğini araştırmaktadırlar. — (Reuter) Güney Kore'nin evli Budist rahip- leri başlarında bulundukları 1000 mabedin kontrollerini ellerinden ka- çırmamak için karılarını boşamağa başlamışlardır.. Güney Korede evli rahiplerin adedi 5000 dir. (A. P Bombay'da — çocuğu olduğu takdirde u Kali mabuduna kurban etmek adagrnda bulunan bir Hintli evlendiği karısından bir çocuğu olunca yavru- yu iki buçuk yaşma kadar arslan sü- tü ile besledikten sonra götürüp Kati mabedinde kurban etmek istemiştir. Vaziyetten haberdar edilen polis, za- vallı çocuk babasının bıçağı altında can vermek üzereyken bu korkunç cinayete mani olabilmiştir. (Time) Amerikanın Şimali Karolina eyale- tinin Raleigh şehrinde oturan Troxler adında bir adam, tuğla ye- rine şişe kullanmak' suretıyle bir ev yapmıştır. İrili ufaklı 3 bin şişeden inşa edilen evden sahibi Tröstler çok memnun — olduğunu söylemektedir. Bu enteresan buluş üzerinde tetkik- ler yapılmaktadır. (News-Week) Almanyanın Freiburg belediyesi bir kazın hatırasına izafeten şehrin meydanına bir âbide dikmiştir. Bu kaz, ikinci dünya harbi esnasında Anglosaksonların meşhur hava bom- bardımanlarından beş dakika evvel uyanıp etrafı telaşa verecek derece- de bağırmak itiyadında imiş.. Gece yansı kazın sesine uyananlar böylece düşman uçaklarının gelişini zama- nında haber alıp sığınaklara gizlenir- lermiş. (Reuter) Danimarkanm — Ronnedo şehrinde Hans adında bir tüccar karısı ile birlikte bir -motosiklet gezintisi ya- parken arkasında bulunan karısı mo- tosikletten düşmüştür. Aradan tam üç çeyrek saat geçtikten sonra karı- sının yokluğunu farkeden 'Hans bü- tün gece karısını aradıktan sonra sabaha karşı bir koruluğun yanından geçerken kadını sapasağlam bir va- ziyette bulmuştur. Yalnız düşmenin tesiriyle hasıl olan bir şok neticesinde kadın hafızasını kaybettiğinden ken- disini bir akıl hastahaneasine kaldır— mak icabetmiştir uter) Kış sonlarında daglardakı karlar muşayıp nemlendiğinden — ski- lerle dolaşmak hayli güç bir hale gel- mektedir. İlkbahar iptidasında da kayak sporu yapmanın imkânını a- raştiran — Avusturyalı bir mühendis yeni bir tip kayak imal etmiştir. Fir- ngleiter adındaki bu yeni tip ski es- kisine nisbeten daha geniş ve çok kı- sadır. Bu suretle kayak severler, se- Farenin cambazlığı Sus kimse duymasın nenin büyük kısmında spor yapmak imkânını elde etmektedirler News-Week) California'da — oturan Nat Bilox a- ında bir adam on beş günlük iz- nini sayfiyede geçirmek istemiş, fa- kat gittiği yerde müthiş bir yagmur yağdığından bu on beş günü otelde kapalı olarak geçirmiştir. Nat Bilox açık gözlük edip sayfiyeye hareke- tinden evvel fena havalara karşı si- gorta olduğundan otel idaresine öde- diği 150 dolar çıktıktan sonra sigor- ta şirketinden 535 dolar tazminat al- mıştır. (Time) Hollanda — da Assen kilisesinin mek- tep gazetesinin 18 yaşındaki başya- zarı Sjoerd Rodemoud yüksek gayeler peşindedir. Sir Wınston Churchill'e mü- racaat eden genç başyazar, — gazetesi için bir mülakat istemiştir. Başvekile soracağı sual şudur : "— istikbali yüz- lemek bakımından gençlere tavsıyemz nedir ?." Sjoerd Yorkshiredeki bir bey nelmilel kampta kalan altısı Hollandalı altısı Alman ve sekizi de İngiliz 20 gençten birisidir.. Avam yapılan bir ziyareti Winston'a yazdığı bir mektup bir kaç gün evvel kampa asılmıştır. Avam ka- marasını ziyaretleri esnasında gençler başvekili nutuk verirken gormuşlerdı Bu, Sjoerdin üzerinde o ka ik tesir bırakmıştır ki, üç defa daha avam kamarasına gıtmıştır Mükemmel İn- gilizce konuşa bu başmuharrir de- miştir ki : "— Hollanda da herkes Sir Winstonu merak eder. Onu, tarihin yapıcısı addetmektedirler." (Reuter) Bir kimyager tavuklara renkli yu- -"murtalar yumurtlatmak için bir madde keşfetmiştir. Bu madde kırmızı, 'yeşil ve sarı olmak üzere üç renk u- murta temin etmektedir. Tavuklara lâzım gelen ilâç yerildikten sonra, bir hafta müddetle renkli yumurtalar çık- maktadır. Bu kimyevi maddenin yu- murtanın evsafına zarar vermediği de tesbit edilmiştir. -( Amerikan gıda maddeleri — enstitüsü tarafından neşredilen bir habere göre, yapılan tıbbi ve ilmi tetkikler, yumurta, zeytin ve istiridyeler, şımdı— ye kadar sanıldığı gibi kuvvet veren gıda maddeleri meydanına girmemekte- dir .Aksine olarak bu maddelerin mide ve bağırsakları yordukları bu uzuvla- rın çalışmalarına engel teşkil ettikleri bu yüzden vücudun iktisap ermesi la m gelen kuvvetin israfına yol açtı— ğı bildirilmektedir. (Reuter) Benjamin Oliver Davis Jr. Başkan Einsenhower tarafından geçenler- de Washington'da Uzak doğu hava fi- losu başkanlığına getirilmiştir. General Davis birleşik devletler ordusunda bu kadar yüksek payeye erişen ilk zenci olmuştur. Kendisi 1935 da West Pointten mezun olmuş, ikinci dünya harbinde 332 nci tabura İtalya da kumanda etmiş ve bir çok yüksek nişanlarla taltif e- dilmiş kıymetli bir askerdir. Musiki — şehri diye tanınan Viyanada trafik işaretleri bile müzikli olmak- tadır. Viyanada kaldırımların kenar- larına ızgaralar döşenmeğe başlanmış- tır. Şoförün dalgınlığından dolayı veya her hangi bir sebebten dolayı bir oto- mobil yolun ortasını bırakıp da kena- ra kaçacak olursa bu ızgaralar ihtizaz ederek güzel bir melodi yaratmakta ve şoförün aklım başına getirmekte- dir. Tecrübeler müsbet netice verdiği takdirde ızgaralar şehrin "bütün yolla- rına konulacaktır. (AJP.) AKİS, 27 AĞUSTOS 1955