27 Ağustos 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

S P O R Tenis Favori Drobny Şansı gülecek mi? Enternasyonalturnuva - | Su satırları yazdığımız sıralarda İs- tanbul sportif faaliyetler bakımın- dan en hareketli bir haftasını yaşa- maktadır. Geçen hafta Cama günün- denberi İstanbul Tenis Eskrim ve Dağ- cılık kulübünün organize ettiği X'cu enternasyonal tenis turnuvası bu aris- tokrat sporda heyecan, arayanları he- men hemen her gün Dağcılık kulübü- nün Taksimdeki kortlarına sürükle- miştir. Müsabakalar evvelce tespit edi- len program mucibince 19 Ağustos Cu- ma günü başlayacaktı. Fakat hava mu- halefeti yüzünden ancak bir gün son- ra başlanabildi. Mevsimsiz, yağmurlar altmış bin lira gibi büyük bir riske gi- ren Dağcılık kulübü idarecilerini bir hayli korkutmuştu. Netekim sık sık devam eden yağmurlar Beynelmilel şöhrete sahip tenisçilerin hem klâsla- rını gösterme mani olmakta ve hem de seyircilerin alâkasını kırmaktadır, İs- tanbul bugüne kadar Dünya tenis pi- yasasında şöhret yapmış tenısçılerı bir arada görmemiştir desek pekt lağa etmiş olmayız. Organızasyon te niste ileri gitmiş olan memleketlerdekı gibi zengin ve mükemmeldir. Musaba— kalara geçen hafta Cumartesi gün t 11 de Uruguay Türkiye karşılaş— ması ile başlandı. Trübünlere şöyle bir göz atanlar yağmurlu havaya rağmen İstanbul sosyetesinin tanınmış simala- rının orada hasır bulunduğunu gördü- ler. Bunun yanında tenis kortlarına pek aşina olmayan spor otoriteleri ve bazı itibarlı zevatında bulunduğu göz- den kaçmıyordu, ilk karşılaşmada Naz- i Bari Uruguaylı Arogon'a lakaylt hareketlerı yüzünden — mağlup aha sonra Suzan'a karşı oynayan 2 Numaralı Uruguaylı oyuncu Motolko ise Argon kadar şöhret sahibi bulun- mamasına rağmen daha fazla göz dol- durdu. Bılındıgı gıbı turnuvaya Uru- guay Cenubi Yunanistan Yu- goslavya, ve Turkıye olmak üzere beş millet katılmaktadır. Bunlar arasında yapılacak olan karşılaşmalar sonunda kardöfinallerin mevcut talimatnameye uyularak üç setten beş sete çıkarıl- ması için yapılan teşebbüsler neticede alakalılarca kabul edilmiştir. Yağmu- run adeta ısrarla müsabaka saatlerini kovalaması karşısında Pazar günü ça- mur hale gelen kortu kurutmak için sahaya benzin dökülmüş ve ancak kar- şılaşmalara bu şekilde devam edilebil- miştir. Milletlerarası temaslar bittikten sonra ferdi karşılaşmalar başlayacak- tır. Dünya çapında şöhret olan Mısırlı Drobny, Uruguaylı Argon, Ayala ve Skoneckinin yapacağı — karşılaşmaların büyük bir alaka toplayacağı muhak- kaktır. Drobny Cumartesi günü Yu- nanlı Staliyos karşısında çok rahat bir oyun çıkarmış ye adeta kurt tenisçi rakibi ile alay etmiştir. Artistik hare- ketleri ile seyirciler üzerinde unutul- maz bir tesir bırakan Drobny form ba- kımından mükemmel denecek bir kı- vamdadır. Futbol Fenerbahçenin — sistemi- hafta Pazar günü Fenerbah- Ö bir göz atanlar mevsim başı olmasına rağmen trübün- lerde en az yirmi bin seyircinin yer almış olduğunu gördüler. Bu rakkam Sarı-Lacivertli formaya gönül veren- göstermeye kafi idi. a Bey- oğluspor'a karşı iki takım halinde çı- kan Fenerbahçeliler bu karşılaşmanın ilkini 3-2 kazandılar ikincisinde ise 3-1 mağlup oldular. Dikkat ettik her iki takımda yeni antrenör'ün takıma benımsetmeye çalıştığı Macarların Oy- iyagonal sistemi idi. Hacette- M. Alinin santrafor oynaması ilk defa garip kar- şılandı. -Fakat sonradan geçen sene şehrimizi ziyaret eden Vöro: Löbogo takımını hatırlayanlar M. Alın He degutinin yaptığı vazifeyi yapmak için Çalıştığını anladılar. Fenerbahçe sistem itibarile öteden beri yerden kısa paslı ve bol depl. smanlı bir oyun oynamak- tadır. Fakat santrafor mevkıınde daha ziyade sı al ve atakları kuvvetli a- dam tercih ediliyordu. Şimdi ise Mar- koş takımda ufak bir tadilat yapıyor- du. Bu vaziyette santrafor bir mihrak noktası teşkıl etmekte ve iki insayiti gol pozisyonuna sokabilmek için aya- ğında top tutarak üzerine rakip oyun- cuları çekip mümkün mertebe forve- tin iki golcü elemanını demarke vazi- yete getirmek vazifesini yuklenıyordu Hemen ilâve edelimki M. Ali bu vazi- fede muvaffak oldu. Fakat ne insayit- ler nede geriden top söküp getirecek olan haf hattındaki elemanlar, kendi- lerine düşen işi yapamadılar. Böylece hucüm hattı ile mudafaa arasında bir boşluk meydana geldi. Halbuki bu in- ce sistem sahanın her yerini kaplaya- cak kendi koşmayacak topu ve rakibi koşturacak bilgili futbolcular istemek- ted tekim antrenör maçtan sonra etrafındakılere ümidinin kırık olduğu- nu söylemiş ve "bana ilk geldiğim za- man bu futbolcuları haddinden fazla şişirdiler" demekten kendini alama- mıştır. Mamafi umumi kanaat lig maç- larına kadar yeni antrenör'ün denediği bu iki kadrodan iyi bir on bir çıkarta- cağı merkezinde toplanıyor. Fenerbahçe - Hacettepe maçı Yaz günü gelir temini AKİS, 27 AĞUSTOS 1955