DÜNYADA OLUP BİTENLER Sir Winston veda ediyor bırakarak Unutulmaz hatıralar nutulmuş, onların yerını gündelik po- litika zaruretleri alm minci asrın ikinci yarısında ittifakla- rın bütün mâna ve kıymetlerini kay- betmiş olduklarına şüphe yoktur. Fa- kat milletler hâlâ bunlara bir değer atfetmekte, daha doğrusu peşın hü- kümlerinden sıyrılamamaktadır Dörtler toplanacak mı? lan mesele 1tt1fakların bo- t İngilterede başba Sir Winston Churchill yeri- ni Sir Anthony bıraktığına göre iki devlet adamı arasındaki fi- kır ihtilâfı da halledılmış oluyor. Sir Winston, AKİS okuyucularının bil- dikleri gibi Dörtler Konferansının en yakın tarihte yapılmasını arzuluyor ve Dört hükümet reisinin gündemsiz yapacakları konuşmalardan bile ba- rış için fayda umuyordu. Buna mu- kabil Sir Anthony, tıpkı Amerikalı meslekdaşı Dulles gibi - konferansa daha ihtiyatlı şekilde hazırlanmak gerektiğini, evvelâ — mütehassısların toplanıp bir temel atmalarını, müte- akiben Dışişleri bakanlarının bir a- raya gelmesini ve eğer bunlar mu- vaffak olursa Dört en büyüklerin bu- luşmalarını uygun goruyordu Bu oktai naza ı dü nyasında katı olarak kabul dılmış durumda- dır. İngilterede polıtıkanın ıdaresını Sir Anthony ele aldığına göre orada mesele kalmamıştır merika, d ise Başkan Eisenhower Dışişleri bakanı- nın fîkrıne gelmiştir. Bir nferanstan elde edilecek neticelerın ne olacağı bütün başkent- 18 lerde merak mevzuudur. Pazarlık ne- nin etrafında cereyan edecektir. Her h manya üzerinde değil, zira onun silâhlanması başlamış olacak- tır. O halde Rusyayı, şimdikinden başka türlü harekete mecbur ettir- ından mı bah- sedılecektır" Yoksa Sovyetlerin bazı iddiaları üzerinde batı taviz mi ve- recektir (Bılmen şudur: Yalta konferansı zabıtlarının açıklanması "kapalı ka- pılar arkasında pazarlık" polıtıkası— na kati olarak son vermiştir. az diplomat böyle bir 1htıyatsızhg1 göze alabilir. Bılakıs toplantı propa- anda vesilesi olaca delegas- yon kendi gazete ve ajanslarına ko- nuşmaları kendi görüşüne göre sız- dıracaktır. Bu yeni metod İngiltere- deki sılahsızlanma konferansında kendini göstermiş ve u delegesı Gromyko goruşulenlerı Rus zaviye- sinden bas aktarmıştır. Tarafla- rın birbirlerinden böylesine şüphe ettikleri bir konferanstan esaslı ka- rarlarla çıkılması akla yakın gel- memektedir. Uzak doğu Adalar Meselesi Geçen haftanın başlarında, bütün n gazeteleri arasında ya- bancı memlekellerde en çok okunanı olan New York Times'in bir baş ma- kalesini gören politika adamları hay- retlerini gizliyemediler. New York Times'in gerek havadislerde, gerekse başmakalelerinde daima Amerika Dışişleri bakanlığının hiç olmazsa tasvıp ettiği bir havayı — kullandığı u gazetenin yarı resmi bir ma- hıyet taşıdığı hiç kimsenin meçhulü değildi. New York Times o gün, Çin larının bir a harbine değmiye- ceğini ileri sürüy Gazete asıl, Amerikada bilinmediği zannedılen, de açıkça gorulen bir hakikati orta- ya atıyordu. Diyordu ki: Çin kıtasını Formoza dan hareketle yeniden zap- tetmek bir hayalden başka şey değil- dir. anın o bakımdan öyle büyük bir stratejik ehemmiyeti yoktur. Yal- nız, hürriyet ve istiklâl için bir ışık teşkıl etmektedir ve muhafazası 0- un için lâzımdır. Ama, kıyıya pek yakın matsu ve Ouemoy larm üzeri- ne ziyadesiyle düşmek doğru değil- dir. Bunlar pek âlâ feda edilebilir. Gaze Amerıkanın resmi çevre- lerinin agızlarında pek duyulmıyan tün siyasi çev hadisesiyle meşguldu ve bi ün evvel bir basın toplan- tısında sarfettiği sözler münakaşa- lara yol açıyordu rının hatırlıyacakları bir basın toplantısı yapmış ve o top- lantıda hazır bulunan bazı gazeteci- ler Deniz Genel Kurma kendilerine "yazılmaması" kaydıyla bulunduğunu açıklamışlar- dı. Ha kık ten açıklamada Amiral arney'in ismi yoktu, fakat öylesine tarif ediliyordu ki kimden bahsolun- duğunun anlaşılmamasına imkân evcut değildi. Amiral Carney Kızıl Çınlılerın 15 Nisan civarında Matsu adalarına tecavüz ede- ceklerini bildirmişti. İfşaat derhal derin akisler uyan- dırmıştı Bunun üzerine Amiral Car- ney "yazılmaması" kaydıyla dahi bu neviden bir lâf etmediğini ileri sür- müş, fakat basın toplantısının notla- rı gazeteciler tarafından ortaya kon- muştu. Carney, müşkül bir mevkıde bırakılmış aşkan Eisenhow haftalık basın toplantısında bu nevi— den gevezelikleri tasvip etmediğini açık şekilde ifade etmişti. Zira Ami- ralin beyanatı kendisini de müşkül duruma sokmuştu. Âyanın iki ucun- daki müfritler hemen harekete mişlerdi. Müfrit sol kanatta kanın derhal bir açıklama yaparak iki küçük ada için Amerika Birleşik Devletlerinin harbe bildirmesini istemişti. sağ kanadın dıbınde yer alan meşhur senatör rty sesini yükseltmiş ve Amerikanın bu adalar yüzünden harbe gireceğinin Başkan tarafından ilânını taleb etmişti. Gerçi Âyanın ekseriyeti - mutediller - dış politika- a hükümeti destekliyordu. Bilhassa senatör George, Eisenhower'in tezi- ni tutuyordu ama, adalar etrafında bir gürültüdür başlamıştı. AKİS, 16 NİSAN 1955