Fenerbahçeliler için maçın neticesi ka- dar üzüntü verici oldu. Ayni gün Şeref stadında Vefa Kasımpaşayı 2-0 m ağlup etti. Pazar günü ise 1955 yılının namağ- lup takımı Emniyet, İstanbulspor kar- şısında sahadan boynunu "bükerek çıktı. 4-2 lik mağlubiyet Emniyet için pek te beklenen netice değildi. Aynı gün Mithatpaşa stadında şampiyon- luktakı iddiasını henüz kaybetmemiş olan Beşiktaş Adaleti 6-2 mağlup et- meye muvaffak oldu. Doğrusu bu ne- tice de kimsenin aklından — geçmezdi. Fakat Beşiktaş forveti lüzumundan fazla fantaziye kaçan Adaleti affetme- di. Kontrataklarla Nazmi ve Ercan vasıtasile tam 6 adet gol yapmaya mu- vaffak oldu. Bu haftaki Fenerbahçe - Galatasaray maçı büyük bir heyecan taşımaktadır. Eğer * Fenerbahçe ezeli rakibini mağlup etmeye muvaffak ola- bilirse hem prestişini kurtaracak ve hem de Beşiktaş'a şampiyonluk kapı- sını açmış Olacaktır. 955 yılı liğ şam- piyonluğunun kaderini bu haftaki maç tayin edecek. Güreş Ayarsız kilolar Buharın hasıl ettiği bugudan göz- gözü görmüyor. odada fin hamamı tabir edilen saçdan mamul nesnenin içinde 52 kilo şampiyonumuz Ahmet Bilek'in sadece başı dışardaydı. Yüzünde büyük bir sıkıntının izleri okunuyordu. Nasıl duymasın ki, fırın diyebileceğimiz bu hamamcığın için- deki harareti gösteren termometre ta- mam 465 deydi. Nuri hoca bir yan- dan elindeki limonu Bilek'e yalatırken, Yaşar Doğu da diğer bir şampiyonun peştamalım sarıp hamama hazırlamak- la meşguldü. Bu, Greko - Romen milli güreş ta- KA Ce D TRÜ TÇ bt 1 - lürküyenin LT KOTTENYE AKİS, 12 MART 1955 SPOR Kilo düşmek için Fin hamamına imtihan kapısından da beter kimimizin son İsveç karşılaşmasına ha- zırlanışından bir sahnedir. Kiloları bir türlü ayarlanamayan şampıyonlarımız müsabakadan bir gün evvel "fazlalık- ları" atmak için kan ter içinde uğra- şıyorlar. Kiminde 4, kimisinde 5, hattâ 6 kilo fazlalık var. En azının fazlası 15 - 2 kilo.. Kiloları tıpatıp tutanlar ise parmakla gösterilip, sayılacak ka- dar azdı. Takımımız o Vazıyette kilo- lanmış ki, sekiz güreşçiyi (ağır siklet mustesna) sıraya dizmek güçleşmişdi. 57 kilonun adamı Mustafa Dağıstanlı- nın 6 kilo fazlası bir türlü erimezken yedeği Yaşar Yılmaz'ın da 4 kilosunu atmak kabil olmuyordu. Bilek'in yüzünde fındık büyüklü— ğünde ter taneleri, dağlardan inen çığ yuvarlakları gibi biribirini takıbedıyor Fakat çok yazık ki bu sıkıntıya rağmen kilolar bir türlü ayar tutmuyordu. Bü- tün bu eziyet, işkence ve uğraşmalar sonunda kiloları ayarlamak ve isteni- len adamları istenilen sıkletlerde gü- reştirmek kabil olmamıştır. Kilosu tu- tanlar ise tasavvur buyurursunuz ki sabahtan akşama kadar muhtelif fası- lalarla 65 derece hararetin altından bitkin bir durumda kantara goturulen insanlardır. Netice ise mağlüm. landiya ve kuvvetli Macar takımını bır ay evvel açık ve net farklarla mağ- lubeden takımımız, — İsveç karşısında ağır bir maglubıyete uğramıştır. Neden kendimizi eziyete sokarız acaba! Kiloların ayarlanmasında peh- livanlarımızın (Eşref Şefik ağabeyimi- zin tabiriyle) ağızlarını tutamayışları- nın rolü olduğu kadar, idarecilerimizin de disiplin zafîyetının rolü — çoktur. Gerçi idareci nekadar sıksa, ekmek ve sudan kesse, dayanamayan güreşçi ni- hayet ağzım dayadığı lavabodan tas- larla suyu bir anda mideye indirmek- den kendini alamadıkdan sonra, on- lara da hak vermek icabeder. Netice hem millet için üzücü olu- yor, hem kendileri çok büyük iş- kence ve eziyetlere maruz kalıyorlar. Bunu daha evvelinden normal şekilde hazırlamak en iyisidir. Bunu yapma- sını ne zaman öğreneceğiz — acaba? Kayıbımızın başında, bu ayarsız kilo- larımız hiç şüphesiz büyük rol oyna- maktadır. Yoksa, sen istediğin kadar aylarca kamp çalışması yap. — Bütün emekleri bir iki gün kala boşa harca- dıktan sonra neye yarar, bu çalışma- Basketbol Unutulan lisanslar K uçuk bir masanın etrafında telâşlı r çok insan toplanmıştı Masa uzermde bir kronometre duruyor, bir genç ayaktakilere şöyle hitabediyordu: — Size son defa on beş dakika müsaade.. Bu 15 dakikalık müddet niçindi? Ayaktakiler ise ne yapacaklarının şaş- kınlığı içinde ellerini uğuşturup du- ruyorlardı. Hadisenin cereyan ettiği yer ne bir mahkeme salonu, ne de bir düello yeri idi. Mülkiyenin mütevazi spor salon- unda Ankara basketbol şampiyona- sının henüz başlayan ikinci devre kar- şılaşmalarından — ikincisi oynanacaktı. Yedek Subay ile son iki yılın Ankara şampiyonu Ankaragücü — karşılaşacak- lardı. Onbeş dakikalık müddeti veren de maçın hakemlerinden biriydi. Neden bu müddeti vermeye lüzum gördü diye hemen bir sual zihninizde 33