YURTTA OLUP BİTENLER karşısına sarhoş ve agızlarında çiklet çiğneyerek çıktıklaı'ı ve bazi mebus arkadaşlarımızın arındada çok agır hakeretlerde bulunduklan içindir. netekim 12/2/955 tarihinde muhterem ı'ük ve mhısarlar vekılının An- a Ajan verdiği ayn tarihli gaztelerde 0kuyabılecegmız ve 20/2/955 tarihinde) Hüriyyet gaztesıne gönderdiği tekzip ve —Zafer gaztesine yaptığı açıklamada ezcümle soyledıgı gibi: (yazıya mesnet teşkil eden güm- muayene memurunui vekalet em- rine alınması meb sların , bavulları aradığımı n değildir. Mebusların bavullaı'ının muayene edilmesi mev- zuatımız icabı' olup tatbikatımızda bu şekılde devam etmektedir.. Muayene uzun — vekalet emrine alın- ması bavulları ararkan riayet etmekle mükellef bulunduğu nezaket kaidele- rine aykırı hareket etmesinden ve va- zifesi icabı muttali olup kendisinde ve dairesin d kalması icap eden bilgileri daire haricine ıntıkal ettirmesinden ve bulunduğu memuriyet derecesine göre her türlü kademeyı çiğneyerek hiç bir lüzum ve münasebet olmadan üst ma- kamlara hakikat hılafı ve selahıyet ha- rici beyanaları ından — ve buna benzer hadıselenn tekerrur edil- miş olmasından mütevellittir. Ve ve- kaletimiz teftiş heyeti reisinin başkan- lığında teşekkül eden tahkik heyetinin verdiği yazılı rapora dayanmaktadır.) goruluyorkı muhterm gümrükler veki- İ eyanı da memurun bize hakeret ettıgını isbat etmektedir. Yoksa memur eşyalarımızı aradı dıye hadiseyi parti gurubuna — getirmiş değili Çünkü esasen evvelden beri mebuslarında ay- ni diğer vatandaşlar gibi gü rüklerde muayene tabi tutulduklarını bilmekte idim. Bu yu zdedirki Türk hududun- da muayeneyi bizzat kendi arzumla kendim yaptırdım. Sonra 19/2/965 ta- rihli rushanızda güye devletten günde 90 lira harzıralı alarak gıttıgımızı yaz- maktası Bir meseleyi tahkik eymeden ydurma ve yalan havadısler vermeği size yakıştıramıyorum. Dev letten ve meclisten beş kuruş harcerah alınmamıştır; Kendi par: tema- mile hususi mahiyette bır tetkık seya- htina çıkmışızdır. Seyyahatın hiç bir resmi cephesi yoktur. Maliye vekale- tinden kendi paramıza aldgmız iki bin liralık döviz müsadesile bir ay bü- tün batı avrupa memleketlerinde te- mameile hususi ve mesleki tetkiklerde bulunduk Avrupadan çocuklarıma ve butu akrabalarıma gümrüğü ödenmi getirdiğim hediyelerin yekunu 412 lıra değerindedir. Her hangi bir vatandaş değil avrupadan Istanbuldan dahi ge- lirken çocukl: akrabalarına o0- kadrcık hedıye getırebılır Bu yazımın Basın kanunu alakalı maddesine göre ilk çıkacak nüshasında aynı puntularla neşrini rica ederim. Bilecek Mebusu. DR. Talat Oran." Acaip bir itiraf G erçi bu mektubu neşretmeye Ba- sın Kanunu bizi mecbur tutmakta- ır. mecbur olmasaydık ta da- vamızın delili olarak büyük bir zevkle 10 Kapaktaki vekil Emin Kalafat 1952 senesinde demokrasimiz, iki yeni politikacıyı memlekete tanı- tıyordu. Bunlardan biri bir profe- sördü: Fethi Çelikbaş. Öteki, boyu itibarile küçümencik bir maliyeciy- di: Emin Kalafat Bu iki demokrat, Bütçe komisyonunda Demokrat Par- ti hükümetini şakır şakır terletiyor- lardı. Orada sıkı bir murakabe kur- muşlardı. Bizzat Demokrat Parti gurubu içinde de icra organı kont- rol ediliyor, beğenilmeyen hareket- leri şiddetle tenkid olunuyordu. Son- ra günlerden bir gün Fethi Çelikbaş Ticaret ve Ekonomi, Emin Kalafat Gümrük ve Tekel bakanlıklarına tayin ediliverdiler. O gün bugün hükümet, kendi gurubu içinde her türlü tesirli kontrolden azadedir. Emin Kalafat 1902 de Selânikte doğmuştur. Mülkiye mektebini bitir- miş - Mali şube - ve derhal Maliye vekâletine girmiş, müfettiş olmuş- tur. Memuriyet hayatı muvaffaki- yetlerle doludur. En çetin tahkikatı başarı ile neticelendirmiş, biç bir tesir altında kalmamayı bilmiş, za- man zaman, tazyiklere maruz kal- mışsa da sonunda haklı raporları ile tazyik yapmak isteyenleri bile utan- dırmıştır. Emin Kalafat, 1950 sene- sinde Maliye vekâletisin baş müfet- tişidir. O seneki seçimlere Çanakka- leden Demokrat Parti adayı olarak katılmış ve milletvekili seçılmıştır. MiŞ V. orada göstermiştir. Evlidir, iki ço- cuk babasıdır. Emin Kalafat ile Fethi Çelikbaş ilk hedef olarak Samed Ağaoğlunu almışlar ve onun 1952 ye kadar - haklı veya haksız - temsilcisi ol- neşrederdik. Ne diyor sayın mebus bey Hükümetten, bir aylık seyahat için 2000 lira karşılığı döviz almış. Yani günde 66 lira.. Biz, 90 lira tuttuğunu yazmıştık. — Yanılmı mışız. Özür dileriz. Üstelik seyahatin "hiç bir resmi cep- hesi yoktur". Buna daha çok sevindik. Demek her vatandaş, Maliye vekâleti- ne müracaat edip günde 66 liralık dö- viz alabilecektir. Zira Maliye vekâle- tinin, seyahatinin hiç bir resmi tarafı bulunmayan Dr. Talat Orana sadece Demokrat Parti mebusu diye döviz vermedıgınden biz şüphe dahi etmıyo- e etmiyorsunuz, değil mi sevgılı okuyucular" Üstad bu bir ay bü Batı Avrupa memle- ketlennde "tamamile hususi" tetkik- duğu bilinen zihniyetle mücadele etmişlerdir. O sıralarda Samed Ağa- oğlu, Başvekl yardımcısı mevkiinde bulunuyordu. Gerek Mecliste, gerek gurupta, gerekse Bütçe komisyo- nunda çok heyecanlı tartışmalar ol- muştur. Bu tartışmalar Emin Kala- fat gurubunun zaferi ile sona ermiş, başvekil MMenderes iki ahbaba ve- killik teklif etmiştir. Fakat Çelik- baş - Kalafat, kabineden — evvelâ Samed Ağaoğlunun çıkarılmasını is- temişler, başvekil buna da boyun eğmiştir. O sırada Bütçe komisyo- nunun bu ateşli ilci azası Demokrat Partinin büyük kongresinde Genel İdare kuruluna aza seçiliyorlardı. Emin Kalafat başına getirildiği bakanlıkta harikalar yaratmamıştır. Zaten bakanlığı, buna müsait bir makam değildir. Ama Demokrat Parti içinde daima bir itidal unsuru olmuş, partizan hislere hiç bir za- man kapılmamış ve vakit vakit ya- pılan haksızlıklar, sertlik hareketle- ri karşısında hakikaten azap duy- muş, bunlara karşı elinden geldiği kadar mücadele etmiştir. Fakat po- litikanın seyri onu, Samed Ağaoğlu ile aynı kabinede bulunmak iste- mezken Dr. Mükerrem Sarol ile ay- nı kabineye aza yapmış, biraz sonra - değişerek - Samed Ağaoğlu da onlara iltihak etmiştir. Emin Kala- fatın, bilhassa seçim zamanı parti- sine hizmeti kolay kolay unutulacak gibi değildir. Bugün havanın yumuşadığı şu sırada Emin Kalafat, diğer bir kaç arkadaşile beraber kabinenin "ha- vaya en uygun" bakanlarından biri- dir. Nitekim sertlik devresinde de, ümidlerden biri olarak biliniyordu. lerde bulunmuş. Ümid ederiz ki, pek de ıstıfade etmıştır Nihayet sayın me- s şu kanaattedir: "Avrupadan 412 lıra degerınde hediye getirdim. —Her hangi bir vatandaş o kadarcık hediye getirebilir". Hele bun: katen bravo! Demek her hangı bır vatandaş 2000 lıra döviz alabilir, her hangi bir vatandaş 412 liralık hedıye getirebilir... Allah tez elden sayın doktoru ba- şımıza Maliye vekili yapsın! Ama bu günkü Maliye vekili Hasan Polatkan bu parlak l"ıkırler hakkında ne düşü- nüyor, öğrensek hakikaten sevinirdik. Not : Mektuptaki "türkçe" sayın Dr. Talat Oran'ındır. Bizimle her hangi bir alakası yoktur. Açıklarız. AKİS, 12 MART 1955