Hakiki Partilerin Zamanı Gelmemiş 1945 senesinde Atatürk'ün iki yakın arkadaşı onun ömrü vefa etmediği için fişleyip te yapamadıgı büyük, tarihi bır vazife yaptılar i büyük tarıhı ınsan ıkıncı ı hayatı, demokratik idareyi veya hiç olmazsa bu zihniyeti memlekete ge- tirdiler. Günlük parti mücadeleleri üstüne çıkıp da iit lâa edersek nın hiç bir memleketinde bizde ol- duğu kadar ağır başlılıkla ve sükü- netle olmamıştır. Bu rejim hemen kanlı ihtilaller netıcesı sek düşünelim, Türk m ne ya ılan bu hizmetin azametini bizlerin taktir etmemiz müşküldür. İki liderin ferasetli, tecrübeli hiz- metlerini muhakkak tarih dikkatle 1945 ten 1950 ye kadar parti iktidar mücade- lesi yaptılar Fakat hu iki partı gerek liderlerinin Atatü uz yakın inkılâp arkadaşlıgı yapmış ol- maları, gerek memleketin bu nev' işe yeni başlamış bulunması itibarile ilmt manasile büyük bir program farkı arzetmiyordu. Şu halde tek partiden bölünen Demokrat Parti, bir ayrı program partisi değildi. C.H P. si 1950 de tarihimizin şereflı, durust bir seçimini yaparak iktidarı De- mokrat Partıye guler yüzle devrettı. tıdar liderleri — iktidarı kaybettıklerı için, muhalefet lıderlerı iktidarı zandıkl arı ıçın ü dünya d u muazzam ıçın bu kadar olgunluk içinde Türkiyede husul bulduğu için hayretler içinde kaldılar. 950 senesinde Demokrat Parti iktidara geldi. Memleketimizde bü- yük bir değişiklik olmuştu. Fakat bu degışı lik hakikt demokrasi mle- ketlerinde olduğu gibi peşin dıışıınu- len bir program ve bir prensip esa- ö Daha ziyade uzun seneler ayni yerde kalması, millete bir bıkkınlık . Yeni gelenin Millet işlerini herhalde eskisinden daha kötü yapa- mıyacağı kanaati umumi idi. Fakat AKİS, 12 MART 1955 midir? serınkanlılıkla düşündüğümüz zaman z ki, ortada değişen hiç bir . Değişen yanlız başvekil veya vekillerdi. Tek parti devrinin bir kısmı müneveri, diğer bir kısım terketmişler- a bir prensip, bir program farkı da bulunmayınca 1950- 1954 parti mücadeleleri memleketi- mizde dünyanın hiç bir yerinde gö- rülmeyen nev'i şahsına münhasır bir mücadele halini aldı. Bu mücadeleler neye ve hangi prensibe istinat edi- yordu? Yeni iktidar muhalefete, mu- halefet de ıktıdara yapacaklar bahsederek hucıım ediyorl rdı. selâ iktidar"SizB.M.M.binasıyaptı- nız. Erzurumda — lüzumsuz buyıık- lükte et kombinası teşebbüsüne gır- diniz. Milletin paralarım israf ettiniz" diye hücum ediyor uhalefet te iktidara başardıkları ışler için "bun- lara biz başlamıştık, her şe yı hazır buldunuz şımdı ikmalleri ile öğü yorsunuz" diyordu Medeni dünyada bu nev'i partiler mücadelesi asla görülmemiştir. Or- tada yapılan isler varsa esasen her normal hükümetin yapması vazıfesı bulunan mevzulardır. yapmak, fabrika kurmak, komur çı- karmak, şımendıferlerı iyi işletmek veya tevsi etmek hiç bir zaman de- mokratik manada — birer, siyasi parti prensip ve programı olmayan şeyler- dır Hülâsa hükümet islerimizde bu gün düne nazaran vekillerin şahıs- larından başka değişen hiç bir şey yoktur adiseyi mütalâa edelim:. C. H. Partisi iktidarı zamanında mali po- litikamız da malüm, ekonomik sebeb- lerle paramız kıymetini kaybetmeye başlamıştı. Merhum Recep Peker hü- kümeti fiilen düşmüş bulunan bu paramızı, meşhur 7 Eylül kararları ile devalüasyona giderek adlandırdı. Bu gün ayni ekonomik tesirler altın- da paramız yine düşmektedir. Altın 68 küsur liraya çıkmıştır. Düne na- zaran aradaki fark doğmuş olan ço- rak verebi- leceğimiz gibi dün ve bugün hükü- meti teşkil eden şahıslar için de bu neviden bir çok misaller bulabilirin k ki ortada değişen bir prensip ve program me y u tanzimatla 1945 arası mutavassıt bir devir geçirmi mokrasi denilen halk idaresini tarihinde hiç bir za- YURTTA OLUP BİTENLER Alaaddin TİRİDOĞLU man yaşamamış bulunan bir memle- kette bundan ileri de esasen bir şey olamazdı. 1945-1954 arasım demok- rasinin lehinde ve aleyhinde temev- vüçler devri olarak mütalâa edebi- liriz. akiki demokrasiler siyasi sahada ancak muhtelif fikirlere, dayanan partilerle kabil Bu böyle olduğuna göre acaba ciddi bir fikre, prensibe dayanan ve bir dahıye ihtiyaç göster- amlar — etrafında teşekkülün kurulması m partilerin bu istikamette ayarlanması zamanı gelmemiş midir? ürk münevverlerinin dikkatle üzerinde durup fikir isletecekleri mevzulardan birisi, belkı de en mü- himi bu olsa gerek AKİS — Eski bir Cumhuriyet Halk Partili olan Alaaddin Tiridoğlu halen müstakil — sıfatım taşımakta- dır. 1950 den sonra eski partisinden istifa — etmiş, liflere rağmen — Demokrat girmemiştir. Alaaddin — Tiridoğlu — İs- tanbulda C.H.P. müfettişi bulunduğu sırada bilhassa basın mensuplarımı — © kendisini tanıtmıştı. Simdi, geni bir partiye ihtiyaç' bulunup — bulunmadığının — münakaşası başlarken, — ortaya attığı fikirleri — ya- kın istikbalde bazı gelişmelerin ha- bercisi saydığımızı okuyucularımıza hatırlatmak isteriz. Hakikaten gerek Demokrat Partide, gerek Cumhuriyet Halk Partisinde, — nihayet gerek müstakiller arasında yeni bir parti kurmayı dü- şünenler çoğalmıştır. ve bu, bir ce- haline — gelmektedir. Demokrat iktidarının, Cumhuriyet — Halk Partisini — zayıflatacak böyle — bir — te- destekleyeceği de şüphe- sizdir. Tabu, çatl kk kendi bünyesin- olmı ve 'enler, kuvvetli - ama hakikaten kuvvetlı - elemanlar- b münakaşa — gö- ikliminim ku- diden bilinemez. iklim — kurulmadan muhalefeti şu — ve- ya bu partinin temsil etmesi arasın- da hiç bir farkın bulunmadığıdır.