gibi kurmak veya kurmamak, herza- man elimlide olmadığı için, tam isti- rahat etmek istediğimiz zaman, yere uzanıp, zihni meşgalemızı değış- tirmeğe gayret etmek en İ Meselâ modele bakmak, cazıp bir mec- muanın sahifelerini çevirip resim sey- retmek, aktan zevk duya cagımız yeni hır elbiseyi, alacagımız yeni bir eşyayı düşünmek veya bulunduğumuz odanın şeklini nasıl değiştirebileceği- mizi tasarlamak — gibi şeyler kafamızı değıştırmeye çok yarı er. Çalışır- ken iş değiştirmek te ınsanı dinlendi- rir, meselâ 2 saat üstüste yemek pişir- mektense 1 saat yemek pışıı'mek ya- rım saat odayı tanzim etmel rım saat dolap yerleştirmek daha az yoru- cudur. İstirahatten başka, çalışırken dik- kat edilecek bazı noktalar vardır: ağır bir yemek yedikten sonra, bedeni veya zihni — hiçbir. faaliyette - bulunmak doğru değildir. Hazım saatlerinde, İsti- rahat şarttır. Akşam yemeklerini ha- fif yemek iyidir diye bilinirse de, bu- nun için öğle yemeklerini ağır yemek icab etmez. Akşam yemeğinden sonra gün bitmiştir. ve hemen yatmamak, biraz yürümek şartı ile en kuvvetli yemeğımızı akşama saklamalıyız. Öğle yemeğini takib eden saatler ise, çalış- ma saatleridir ve bu saatlerdeki çalış- ma randımanı çok zayıf olur.. İkinci işler H er insanın, kadın veya erkek, gün- lük vazifeleri haricinde, zevk duy- duğu başka bir meşgalesi de olmalıdır. Birçok meşhur iş adamlarının tatil günlerinde, balık tutarak, resim yapa- rak, keman çalarak dinlendikleri ma- lümdur. Pul ve kitap merakı, marangozluk, herhangi bir şeyin koleksıyonunu yapmak, ışınden dönen erkeği yormaz bilâkis işinin en sıkıntılı bir anını yeni elde ettiği pulları, alacağı bir kir tabı, yaptığı yeni bir etajeri, şişe ko- leksıyonunu hatırlıyarak ferahlar. Ka- ardan —beri, dantel ve yun örerek, kanevıçe işliyerek, ağır ev iş- lerinin. yükünü hafifletmesini bilmiş- lerdir. Bugün her ev kadınının sepe- tinde, arada sırada eline alacağı bir el işi bulunmalı. Boş zamanlarında evle- rine abajur yapan, tahtadan bir tabağı tezyini resimlerle süsliyerek evini zen- gınleştıren kadınlar hem zevk duyar m de bıı ışlerı yaparken çok dinlen- mış olur. İkinci meşgale olarak seçecegınız şey, herzamanki işi mkün mertebe değişik olmalıdır: Mesela bir edebiyat profesörü ıçın ıyı bir ıkıncı meşgale, eve gelip resım mak, şiir yazmak değil, bahçed. çıçek yetıştır- mek, marangozluk, heykeltraşlık yap- maktır Anneler, çocuklarını küçük yaştan, ikinci meşgalelere alıştırırlarla, onla- ra büyük bir iyilik etmiş olurlar.. Bürolarda, kapalı yerlerde, çalışan insanların tatil günlerinden istifade ederek, açık havaya gitmeleri şarttır Evleri işlerine çok yakın olmıyan sanlar biraz yürümeğe mecbur olacak— AKİS, 12 MART 1955 ları için, çalışan insanların evlerini, dairelerinin burnunun dibinde arama- ları bir hat: Bütün bunlardan başka dikkat edi- lecek mühim bir nokta da, çalışırken telâşsız çalışmaktır İşini yetiştireme- yapmak veya bir an evvel bitirmek telâşı insanı iki misli yorar.. Demek ki yorulmadan iş yapmak için, telâşsız çalışmak, zaman zaman ış değiştirmek ve istirahat ederken, üzücü ve yorucu bir şeyle meş- gul etmemek lâzımdır.. Ya tatil günleri B ir de hafta tatilleri gibi, istirahat ünlerimiz vardır ki, bunların tam bir ıstırahat halinde geçmesini ev ka- ım tanzim eder. ar günleri, erkek evde diye, na butun sıkıcı işleri yüklemek hak- sızlık P: ü ev kadım da, umkurı mertehe, hiçbir ev işi yap- mamalıdır. Pazar günleri için ailenin en çok sevdıgı, en kolay en lezzetli yemeği seçip, malzemeyi birgün evvel hazırlayın ve Pazar sabahı erkenden ocağa koyun.. Yanına, ıkıncı bir yemek düşünmektense hazır bir tatlı, çocuk- ların sevdiği salata ve turşuyu koy- mayı tercih edin. Birçok aile Pazar günleri, yalnız öğle yemeği yiyip, ak- am çay içerek kahvaltı etmeyi tercih ediyorlar. Kalvealtı ederek aynı kalo- KADIN riyi almak kabil olduktan sonra, siz neden aynı şeyi yapmıyacaksınız?. Mektepli çocuklara gelince, pazar günleri onların da tatil günüdür. Ço- cuklarınızın ne kusurları olursa olsun, o gün onları mümkün mertebe azarla- mayın. Dersleri için fazla sıkıştırma- yın, hele onlara angarye işler yükle- meyin. Adabımuaşeret Bir pastada tek mum B irçok adabımuaşeret — kaidesi var- dır. İnsanlar, biraz insiyaki olarak, biraz da duyarak okuyarak bunlan oğrenırler Umumıyetle, kadınların yaş mevzuu üzerinde, çok ihtiyatlı olmak icab eder. Nerede olursa olsun, bir ka- aşını açıklıyacak şekılde, müş- terek hatıralar canlandırmak bir hata- dır. Hele bir erkeğin kendisinden bir- kaç yaş büyük olan bir kadına "abla" diye hitab etmesi affedilmez bir suç- tur! Bilhassa, umumi yerlerde, böyle bir hareket herkesın gozune batar. Çok büyü yaş far dıkça, bir kadının dığer bir kadının elini öp- mesi ise yalnız bılgısızlık değil, akıl- sızlıktır da çünkü yaşlı kadın kendin- den gencıne derhal düşman kesilir.. İşte canlı bir misal : artist Gardner" geçen ay 32 yaşım bitirdi fakat dostları, nezaketen, pastasının üstüne tek bir mum dikmişlerdi. Adabımuaşeret Yaş gününe tek mum 23