BELEDİYECİLİK Elektrik Karanlığın müjdecileri A nkara birden karanlık içinde kaldı. Vakit gece yarısını geçmişti, şeh- rin hemen hiç bir yerinde küçük bir lâmba, evlerin içinden sızan bir ışık gorulmuyordu Sadece otomobillerin farları yanıyordu şehrin içinde yuruyen şerıtler halınde ışıklar , görülüyor! O gece yarısı, kocaman şehrin ka- ranlıklar içinde kalışı hâdisesine ba- kan la kendi kendilerine söylendiler: ktrık şirketinin mafsalları gene tutuldu akikaten elektrik şirketinin maf- sal mesahabesinde olan büyük makine aksamında o gece gene bır bozukluk olmuştu. Bu bozukluğun sebebi bulu- nup, ortaya çıkarılıncaya kadar, şehir bır saat karanlık içinde kalmış ve bü- işçi sınıfının, mühendisinin araş— tırmaları ile bozukluğun nereden gel- diğinin tespitine uğraşılmıştı. Artık, Ankara elektrik şirketi ma- kinelerinin çalışmaları tesadüfi bir hâ- diseden başka şey değildir. Nasıl ki elektrik şirketinin — makinelerindeki arızanın bulunuşu da bir tesadüftür; bu tesadüfün sonunda şehir de tesa- düfen ışığa kavuşmaktadır. AKİS,bundan evvelki sayılarında, elektrik meselesini bütün fasılları ile incelemişti. O zamandan bu yana ay geçti. Bu müddet içinde Ankara'nın elektrik davasının halledilmesi yolun- da hiç bir adım atılmış değildir. Atı- lamazdı da... Zira Ankara, gene eli şakağında, Etibank'ın Çatalagzı elek- santralinin tamamlanmasını ve hidro-elektrik tesislerin — şehirlerarası faaliyete geçmesini beklemektedir. Eğer, Çatalagzı elektrik santralinin inşaatı - tamam şehirlerarası enerji tevziine ımkan bulunmazsa, bu genişletilme ameliyesi 1955 senesi so- nuna kadar yapılmazsa, işte o zaman Ankara — muvakkat, karanlığa degıl daimi karanlığa veya bir mum ışığının hafif sarılığına mahküm olacaktır. İlgililerin bize soyledıklerıne gore Çatalagzının nkar nerji tespit edilen programla saatı saatın— de" kabil olacaktır. Çatalağzın'dan bu şehre gelecek elektriğin naklini temin edecek olan tesislerin montajı aşağı yukarı tamam- lanmıştır. Kısa; ve tamamlayıcı mahi- yette bâzı inşaat daha vardır ki esasa taalluku bakımından o kadar ehemmi-. yeti haiz değildir. Esasen Ankara'nın her bakımdan bol enerjiye ihtiyacı vardır. fabrikasının — makinelerinin laması" şehrin muhtelif yerlerine ışık verebilmeyi önlemekte, bir çok iş yer- lerinin istedikleri kadar enerjiye ka- vuşmasına mani teşkil etmektedir. Çatalağzı'nın da muvakkat bir tedbir olduğunu unutmamalıyız. Çün- Çatalağzı daima — inkişaf halinde an bir memleket için kâfi gelecek bir santral değildir, önümüzdeki on sene içinde, memleketin gelişme şart— larında eksilme değil artma olursa - ki öyle görünüyor - o takdirde gene yeni santrallere, yeni tesıslere 1ht1yaç hasıl olacaktır. Tabiatiyle, büyüyen bir şehir olarak Ankara nın da enerji ihtiyacı daha fazlalaşacak ve gene yeni imkânların peşine düşeceğiz Etibank tarafından bu hadise de düşünülmektedir. On senelik bir prog- ram, enerji bakımından Çatalağzı'nın civarında olan şehirleri on sene kur- taracaktır. Fakat bir on birinci sene Han burada kurulacak Yazın maske 26 takmalı Taşınacak dükkânlar Karda sokakta - kaldılar gelecek ki, o takdirde gene yeni tesis- lerin ışletmeye açılması şart olacaktır. Etibank ve diğer ilgililer bu yoldadır. Ihtıyaçlar bır seneye — göre değil, yıllık programlara — göre tesbit edip ayarlanmaktadır. İnşaat Bir manzara değişiyor B u ayın on beşinden itibaren, hiç imse, Ulus meydanının ortasında durup, —Bakanlıklara giden baktığı zaman, bir sıra dükkân göre- miyecektir. Zafer heykelinin köşesin- den Parkpalasa kadar olan bir dizi kazma ve vinç sesleri ile or- tadan kalkacaktır Burada, uzun müd- det gözlerimiz boşlukta kalacak bir yığın enkaz, bir yığın kamyon ve yaz günü to topraktan başka hiç bır şey gorulmıyecektır Özel idare ile Emekli Sandığı müş- terek bir faaliyet içindedir. Bu dük- kânların bulunduğu arazi, ozel idare- ye aittir; yapılan ihbarla özel idare buradakı dukkanların tahlıyesını iste- B n beşine kadar dük- kanlar boşaltılacaktır ve "yıkım" baş- layacaktır. Burada t k bir mesele askıda kalı- Gerçi buranın yıkılması ve yıkıl- dıktan sonra emekli sandığının büyük bir iş hanı inşa ettirmesinin aleyhınde olan kimse yoktur. Askıda n me- sele, orada barınan ve ışlerını seneler ve senelerdir yürüten tüccarın, esna- fin durumudur. Çünkü, burada dükkânları olanlar yeni iş hanında hiç bir "rüçhan" hak- kına sahip değildirler,, ilgililerin tüc- carın müracaatına - yazılı muracaatı- na - sadece şifahi bir cevapla "sizleri yeni iş hanına alırız" demesi kâfi gel- memektedir. Yazılı bir teminat veril- mesi, kanun itibariyle hiç bir hükmü olmasa dahi, uzun yıllar orada barınan insanlara bir hak tanınması elzemdir. AKİS, 12 MART 1955