5 Mart 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

KADIN ayrılmıştı ve istirahat etmek istiyen- ler kanapelerin başında, sıra bekliyor- lardı Yukarıda istirahat salonunda, gene dan! caz.. Erdoğan Çaplı pıyanoda 'daldan dala" saatini de- vam ettiriyor. Kemanlar — İstan- bul da, Kervans aydan getirtilmiş, Kotrbas ve davul, fasılasız şekilde çal- mak üzere ayarlanmış Aşağı katta gene büfe, istirahat salonu, piyango odası ve bır gece ku- lübü manzarası arzedecek şekilde de- kore edilmiş, daha entim bir dans sa- lonu. Burada, "Sanat Sevenlerin" cazı çalıyor ve büyük salonda vals yapan- lar, tango için bu basık tavanlı pisti tercih ediyorlar.. u salona, nişanlı- ların mabedi de denebilir: ta Samsun- dan buraya düşenler var.. Balo bir müddet herkesin salon- dan salona geçip birbirini aramasile geçti. Bu da çaresızdı çünkü "Bütün Ankara" orada İi |herkes herkesi metten kurtarma sonra, büyük salondan yukarıya çıkan iki merdivenin ortasındaki sahanlığa koltuklar yerleştirildi ve yalnız ekâbir orada, arzı endam etmeye başladı.. fevkalâde balonun yegâne hoş olmıyan manzarası da bu idi. Fakat dikensiz gül olur mu?. İşte "bütün Ankara": Evvelâ Re- fik Koraltan, sonra Reisicumhuru şah- sen temsilen kızı ve damadı Dr. Ah- met Gürsoy. Erkânı Harbiyeyi umu- miye reisi Nurettin Baransel, karısı ve kızı. Devlet erkanından birçok vekiller, demokrat ve halk partili mebuslar, Hariciyeciler, sanatkârlar, gazeteciler, bütün doktorlar, muhendısler, hukuk- çular.. Ve tabii Verem Savaş Derneği protokolünde haklı olarak, en başta gelen iyi kapli zengınlerımız Balonun en cazıp yerlerinden biri muhakkak ki, büyük büfenin bulun- dugu salondu. Nasıl olmasın. En güzel lar, en mültefit tebessümlerini kullanarak içki dagıtıyor ve tabii gene Verem Savaş Derneği menfaatine gelir sağlıyorlardı. Amerikalı bir mühendi- sin hanımı, sırma motiflerle işlenmiş koyu bal rengi elbisesi, kızıl topuzu fevkalâde canlı hareketleri ile nazarı dıkkatı celbedıyor Ve büfeden ancak rada sırada, d etmek için ayrılı- y rd Geçe ne Ankara da kı buyuk defilede guzellıgı ile sükse hanım, — bu sefer Vazifeşinashğı taktir topladı.. İ rili ufaklı altın paralardan yapıl- mış küpeler takan Sonia Ebuzziya'ya da bravo! Hem yerli küpeleri, hem de fevkalade bir çeviklikle yaptığı m bo ve sambalar için.. Onun drapeli, kırmızı zarıf elbisesini herkes giyemez tabii; onun kadar ince olmadıkça.. Da- hılıye Vekili Namık Gediğe de bravo Dansetmesini seviyor fakat pistte bıraz ek vi konuşmak yasak m gülme eya nuşM. Sırmalı Türk motiflerile işli sıyah kadife elbısesı ile yerli modaya sadık kalan Harıka Yardımcı saat 1 den sonra "Süreya" ya gitmek teklifinde bulunan Tevtik Ilerıye "buranın tadı- nı bozmak olmaz" dedi. Giderken uğ- rarız.. Ve halef selef anlaştılar.. Neş'e içinde dans eden, zengin gri 26 n bu için. tül tualet giyinmiş guzel bir genç kız fazla gulerken birden ah landık" dedi! Babasını gormuştu fakat babası vazife kadar neş'eyi de sever- di, onu görmedi. rdım seven bir genç kız daha "Whisky" leri dernek menfaa oplamıştı.. Babası gibi o da bestelerle alakada fakat guzel gıyın— meyi de ihmal etmemiş!. Eflatun zemin üzerine nefis bir brokar kumaş.. pul- larla işli.. Ya vardı Fakat Balodaki hamiyetli insan- ları saymakla bitiremeyiz başkam Dr. Nusret Karasu, bütün der- nek azaları hanımlar ve beyl bil- hassa faal aza olan hanımların fedakâr kocaları» Sonra her büfeye uğrayan, Piyango odasından ayrılmayan, 2 1/2 li- raya bir balo gazetesı alan vatandaş! alonun 1 nci cazibe kutbu büyük büfe salonu, ikinci cazibe kutbu da piyango odası idi.. Temsil bitince, Ope- ra binasına neş'e eren sanatkârlar bilhassa piyangoya — meraklı görünü- yorlardı. Ayak bileklerınde biten rahat ve pratik beyaz tuvaleti ila uçarak dans eden ve neş'e içinde merdiven- lerde koşan Yıldız Akçam küçük Ley- lâsı için bir yatak örtüsü çekince pi- yango bileti aldığına hiç te pişman ol- adana çıkan siyah hasır şapka ise Yavuz Abadana çok yakıştı.. Profesör Mehmet Ali Tanman "Orion" bir hoparlöre sahip olduğu için artık derslerde sesini daha iyi duyurabilecek.. Milletvekili — Sedat Baran piyango biletini çekerken bir hayli heyecanlı idi» istemem bak diyordu. Karısına eteklık bir ku- maş çıkınca yüzü güldü Dahiliye mütehassıslarından — Eser Öktem'e kocasına- hediye — edilmek üzere bir nylon cüzdan çıktı. Gri tu- valetli bir hanıma da radyo. Fakat o çamaşır makinesini çekemedi diye üzülüyordu. Çamaşır makinesi ise bir erkeği seçti!. Tam saat 12 de "Cendrillon" kaç- Şahane bir beyaz tualet giyinişti ve seyahatten yeni dönen gun olduğunu biliyordu.. ocasının yor- AKİS, 5 MART 1955