5 Mart 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

5 Mart 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

safhaya girmiş olacaktır Sadece Bursa de bol, üstelik tabit güzelliklere de sahip.. Neden turist gelmiyor? Bı- İi n alas sinek av- lamaktadır. Öteki oteller ise kapılarım kapamışlardır. Bu mu turizm? Bir kampanya - ama işe göre seçilmiş adamlar tarafından — girişilecek bir kamp nya - hafta sonlarım Bursada geçirmeyi İstanbulda moda haline ge- tirebilir Onun ha: zırlıklarını yaptın mı, yi ona göre ayarladın mı, turisti çekecek eğlenceleri hafta so- bir turizm teşkilâtına ihtiyacımız var. Gidiniz de âbidelerin perişan hallerini görüniız. Gidiniz de Uludağ otelinin manzarasını seyrediniz. Gidi- niz de sinek avlayan Çelik Palasın karşısında oturup ağlayınız. İstanbul gibi bir büyük şehir, ci- varındaki Bursa gibi bir turistik şehri geçindirmeye kâfidir. Iç turizm bu şe- kilde gelişince, dış tur: canlı bir kamp nyayla kendi kendıne gelışır İş bir defa, hayalleri bırakıp, vasatım hazırlamaktır. Ank kemmel hale getirebilir. Türkiye, evvelâ kendi civarından tu- sırlılar, Iraklılar, Ürdünlüler, Yunan- Suriyeliler, hattâ Lübnanlılar yaz aylarını İstanbulda, Boğaziçinde geçirmek istemezler mi sanıyorsunuz? Ç e cesini, rahatını, konforunu çıkardıgınız zaman güzel bir yerdir Hangı musbet safha? mokrat parti iktidarı müsbet icraatını rakkamlarla verebiliyor. Ba- yındırlık vekili 1950 den bu yana ya- işletmeler vekil aştırma vekili de ynı vaziyettedir. Çalışma vekili, Ekonomi ve Ticare kili.. Ya, Turizm işlerını tedvire memur Devlet vekili? Gönül pek isterdi ki "Doktor", kürsüden desin ki : “— Arkadaşlar, turizm işlerimiz müsbet safhaya girmiştir. 1949 sene- sinde memleketimizi şu kadar turist ziyaret etmişti. 1954 senesinde ise bu rakkam şu kadara çıkmıştır. Buna mu- kabil komşularımızdan filânca, mem- leketleri ziyaret eden turistlerin mik- tarında aynı seneler zarfındaki artış şundan ibarettir." İşte, Zafer'in başlığını AKİS o man, hem de en büyük iftiharla ko- yardı. Ama, ne mümkün... AKİS, 5 MART 1955 Maliye Üçe sat, altıya al! A merikalının fena halde tepesi at- mı ı: — Bu ne demek, diye bağırıyor- du. M mleketinize geldim, dolarlarımı 280 kuruştan bozdurdunuz. Şimdi dö- neceğim, tayyare bileti almak istiyo- rum, bana doları 560 kuruştan hesap- lıyorsunuz. Tovbe olsun, bunun adına başka şey derler Otelin garsonları, kendisini teskine uğraşıyorlardı. Ama ne mümkün. kere almıştı fitili. Üstelik, itiraf etmeli ki hakkı da yok değildi. Yabancılar memleketimize geldik- lerinde dövizlerini resmi kurdan boz- durmak zorundadırlar. Yani bankaya gidecekler, dolarlarını verecekler, her dolar mukabilinde 280 kuruş alacak- lardır. Tabii bu mecburiyete uyan pek Zi erıkalılar İstanbulda bi doları, ellerini öpen yedi liradan lince vaziyet değişmektedir. e şirketleri, bilet fiyatlarında bir doları 580 kuruştan hesaplamaktadırlar. Me- selâ Atina - İstanbul arası 100 dolarsa, bunun Türk parası ile karşılığı 560 liradır. TURİZM O ha lde, Amerıkalı niçin bağırı- yordu? - ıse İstanbulun büyük otellerınden b inde cereya d hesaplaşabilirdi. Ama kazın ayağı öyle değildi. Tayyare şirketi bu 590 liranın karşılığı dövizin Merkez Bankası tarafından bozuldu- ğuna dair vesika istiyordu. O olmadan, bileti vermiyordu. şöyle cereyan ediyordu: Amerikalı Merkez Bankasına gidecek, bir dolarını 280 kuruştan 200 dolar bozduracak, bu —muameleyi eden vesikayı alacak, sonra tayyare şirketine gidecek, orada doları 560 ku- ruştan hesaplayarak hakiki fiyatı 100 dolar olan biletini iraya alacak. Kısacası 100 dolarlık bilete 200 dolar odeyecek da, turiste lanet çektırmek bırakıldıgını yak basmaya derhal tövbe edecektir. safha" nın bir mal — "müsbet kısmı da budur!

Bu sayıdan diğer sayfalar: