TUR Teşkilât Laflar ve işler A dam, elindeki gazeteye baktı. Baktı ve sevindi. Birinci sayfada, tâ te- pede, tam sekiz sutunluk bir manşetle şu hukum bildiriliyordu uı'ızm davası müsbet safhaya girmiştir. Gerçi bu bir Zafer gazetesıydı ve Zafer gazetesinin, mokrat rti iktidara geçeli beri eski kapkara oz- lüklerini Ulus'a hediye edip, onun toz pembe gozluklerını kullanmağa başla- dığı m al" , gene de boyle bir manşet çe ek ıçın mutlaka ortada olup biten bir şey bulunmalıydı. Adam sonra, önünde — durduğu Dağcılık ve Turizm kulübünün kapısı yanına üç dilde yazılarak yapıştırılmış ılanı okudu Bunda şöyle deniliyordu: muzda — çalışanlar mektepliler oldugundan bu büro sade- ce tatil aylarında, yani Hazıran, Tem- muz ve Ağustosta açıktır" adise, bir çarşamba günü öğle- den sonra Bursada cereyan ediyordu. O Bursa ki bütün şehirlerimiz içinde Turizme en ziyade elverışlı olanıydı Zafer'in manşeti ise, bir gün evve Bütçe muzakerelerı sırasında Basın - Yayın ve Turizm işlerini tedvire me- mur Devlet vekili Dr Mükerrem Sarol tarafından Mecliste . yapılan beyanat vesilesiyle ve sırf "Doktor" u memnun etmek için konulmuştu. Bugünkü durum H akikatte avası, - müsbet turizm safhaya filan gırmış değildi. Ha- eskiye nisbetle kikatte turizm davası, Dr. Mükerrem Sarol Lafla peynir gemisi... gerilememişti de.. Sadece olduğu yer- de duruyordu, zira ne meşgul olanı vardı ne bir çalışma cereyan ediyor- du, ne plan mevcuttu, ne de program... Evvela teşkilâtın başında bir vekil ardı ki, parti politikasından baş alıp vekaletını alakadar eden ışlerle uğraş- yordu bile.. D ükerrem Sarol, vucudunu bütün devlet ışlerınm iyi gitmesi için elzem addediyordu ve ka- naatince başında bulunduğu — vekâlet bu işlerin ancak küçük bir kısmım teşkil ediyordu. O da, vaktinin o nis- betteki bir kısmım vekaletine hasre- diyordu. Başvekilin en ziyade sayam itimat yardımcısı mevkiindeydi ve hal- ledılmesı gereken Türlünden bin kat daha meseleler, davalar vardı. Fakat Turizm mevzuunda da Zafer gazetesinin böyle münasebetlerle İs- minden bahse tmesı, resmini koyması İiyi oluyordu. "Dok!i da Bu suretle, bizzat akadar olduğu islerin içinde tâli bir iş addetmesi ciddi bir çalışmayı engelliyordu. Fakat mesele burada bitmiyordu. Vekil, politik bir şahsiyettir. Meselâ Fransada hükümetler devrilip geçer, fakat hükümet yokken bile idari me- kanizma işleri mükemmel şekilde ted- İ . Mendes - France hükümeti düştü diye, turizm sekteye uğramaz. turistler de azalmaz. Bunun sebebı, orada işe göre adam — seçilmesidir. izim Turizm dairemizin başında ise Dr. Muammer Baykan bulunmaktadır ve bu sahadaki tek ihtisası o mevkie geldikten sonra kazandıgı ihtisasdır. Bunun kıymet ve mânası ise ortada- dır. Dr. Muammer Baykan tahsilli bir genç olduğu halde Çanakkaleden koy- duğu adaylığı Demokrat Partice kabul olunmayınca derhal feragat etmiş ve mükâfaten, feragat etmeyen başka bir Çanakkale ada; asın - Ya- yın ve Turizm Umum Muduru Dr. Halim Alyotun yerine tayin edilmiştir. Eger Dr. Halim Alyot Basın - Yayın Um değil de Tapu ve Kadastro Umum Müdürü ol- saydı Dr. Muammer Baykan bugün o me kıde bulunacaktı. Tapu ve Kadast- ri için bilinmez ama, ışlerımız için pek de ıyı olacaktı Başında bu iki zat bulunan teşki- lat ne halded ? AKİS, bundan iki sa; evvel Turizm D anışma — kuruluna ve- rilen rapordan parçalar alarak bu teş- kilatın ne halde bulunduğunu göster- mişti. Ne memur vardır, ne vasıta var- dır, ne program vardır. Dış memleket- lerde propaganda yapmak — sadece rin oralara gitmelerini teinin şeklinde addedılmektedır Basın ataşelerimizin üstünde bir,de rizm ataşeliği sıfatı bulunmaktadır. ki sıfat olmaktan başka kıymetleri yoktur. Bir tek ciddi büromuz mevcut değildir, gelecek turistlere bir tek kolaylık yap- hiç kimsenin hatırından geçme- mektedir. Zaten gelseler de perişan olurlar. Bunu bildiklerinden gelmiyor- Civ: kadar gelıyorlar, fakat Turkıyeye girmiyorlar. Giri man da ekseriya vapurlarında yatıyor Dr. Muammer Baykan Adama göre iş orada yemek yiyor, İstanbuldan iki nargile alıyor, dönüyorlar. Bunların en kabadayıları gene İstanbulda bir kaç gün kalmayı göze alanlardır. Orta Şarktaki turizm B ırakınız bütün — turizm rekorlarım Fransayı, bırakınız İtalyayı, bırakınız Ispanyayı, bırakınız Isvıçre- yi.. unlar, bizim ağzımıza dahi ala- cağımız memleketler değildir.. Ama Lübnanı geçen yıl içinde ziyaret eden- lerın miktarı nedir bilir misiniz? Ken- dinizi lütfen sıkı tutunuz: 216 bin! Ya, kocaman Turkıy bi şte, Turizm davası musbe saf- haya girmiştir” lafı karşısında kahka- hal la ek, ama Turizm davasının hakiki mahiyeti karşısında — hüngür hüngür aglamak için kâfi sebep Tu- risti çeken O! Şark memleketı Lüb- nandan ibaret değildir. Ürdün, Israıl Yunanistan, Miısır bizden fazla turist çekmektedır Hattâ Kıbrıs, bizden aşa- ği ildir. Sor: anz Zafer gazetesinin mesullerıne ve sora! Turizm işleri- mizin sevkü ıdaresınden mesul bulu- nan "Doktor" a : Bu müdür müsbet safha! Hiç bir hareket yok D oktor ve teşkilat, sadece büyük laf- lar peşinde, büyük hayaller yolun- dadırlar. Turizm bankasından bahse- diyorlar, büyük otellerden bahsedi- yorlar, İ dövizinden bahsediyor- lar. Bunlar tahakkuk ettıgı gün, turizm işlerimiz yoluna mı girmiş olacaktır? Ne münasebet? Eğer turizm sadece Banka, eğer turizm sadece otel, eğer turizm sadece primli döviz olsaydı bu- nu herkes becerebilirdi. Turizm evvelâ Bursadaki büroya senenin 12 ayında aklı başında, lisan bilir bir memur oturtmaktır. Bunu yaptığın gün, belki ismin gazetelere sekiz sütun başlık- larla geçmez, hattâ resminin de kon- maması son derece muhtemeldir. Ama işte o gün, turizm hakikaten müsbet AKİS, 5 MART 1955