5 Mart 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

5 Mart 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Ancak tecavüzün andlaşmada derpiş olunan neviden, yani topyekün cevâbı ıcap ettiren bir tecavüz olup olm: ğını tayin yetkisi aza devletlerın hu- kümetlerine aitti. Şimdi, arzu edilen şuydu: Rusya Iraka tecavüz ederse, Türkiye, NATO- daki müttefiklerinin kendisine , yardı- ma geleceklerinden emin olmadan ha- rekete geçmemeliydi. Yani Turkıye, Irakın müdafaası için Rusyanın kar- şısında tek başına kalmamalıydı Zira İrakı korumak için Türkiye harbe gi- rerse NATO'daki —müttefiklerimiz bu durumun kendılerının de harbe gir- mesini icap ettiren, bir durum olmadı- ğını pek âlâ soyleyebılırlerdı Türkiye, NATO'suz harbe girmemeliydi. Pakt iyi okunursa, Adnan Mende- resin bunu düşünmüş olduğu derhal göze çarpar. Metin, yalnız usta değil, aynı zamanda dış politikada macerayı sevmeyen bir el tarafından hazırlan- aktan otomatik olmaması, bu- nun neticesidir. Türkiye, Irakı ancak NATO'daki müttefikleri ile beraber koruyacaktır. NATO'da müttefik deyince hatıra gelen, yani Türkiyeye hakikaten fay- dalı olacak müttefik kimdir? Her hal- de Lüksemburg veya Danimarka değil. İngiltere ile Amerikadır. akımdan paktın, bu iki devletın iştiraki yahut hıç olmazsa — garantisi bulunmaksızın mânası yoktur, İngiltere ile Amerika ise, paktın tatbiki gerektiğinde Türki- yenin yanında yer alacakları hususun- da hükümetimize teminat vermişlerdir. Bu garanti, iki Büyük elçinin başveki- İimiz ile . yaptıkları temaslarda alın- mıştır. Hakikaten Menderes, Hariciye Encümenindeki görüşmeler sırasında İngiltere ve Amerika ile tamamen mu- tabık hareket ettiğimizi söylemiştir. Boylece, NATO daki — haklarımızın aktında göz önünde tu- tulduğu meydandadu' ve Rusyaya kar- şı tek başımıza kalmak bahis mevzuu değildir. Elbette ki bunlar, selâhiyetli ağız- ların açıkça ifade edebilecekleri suslar değildir. Eğer Halk Partisi me- ramım anlatabilseydi de hükümet vu- zuhla konuşamazdı. Ancak hakikatin, milletimiz tarafından bilinmesinde fay- da vardır. Pakt bu bakımdan bizim için endişe sebebi olmamalıdır. bir Rus tecavüzüne karşı Türkiye, A- merika ve İngiltere beraberce koruya- caklardır. Başvekil Menderes'in, pak- tın tamamile ittifak muahedesi mahi- yetı taşıdığını söylemesi bu yüzden- dir Muhalefetin ikinci bir endişesi vardı. Onu da iyi ifade edemedi. Pakt otomatik değildi. Ama gerekli tedbir- leri almak ve tatbik etmek yetkisi hü- kümete tanınıyordu. Bu ' yetkilere, harbe karar vermek yetkisi dahil ol- mamalıydı. ani Irakı müdafaa için erika ve İngiltereyle beraber de olsa hükümet Meclise danışmadan harp kararı almamalıydı. Daha evvelce Meclisin tasvibi lâzım gelmeliydi. Kore kararı hatırlardaydı. Hükümet, o har- bin hakiki h: olmadığını soyleyerek Meclise danışmadan Uza! Oğuya as- ker sevketmek kararını vermişti. Baş- 10 İbret B ir gazete vardı. Sabah gaze- tesiydi ama baskısı saat ona kadar sürer -sabah ona- ve çı- kar çıkmaz fırından çıkmış ek- mek gibi kapışılırdı. O sıralarda 25 bin basılıyordu, ancak bunun sebebi makinenin takatinin bun- dan ibaret olmasıydı, Yoksa, 50 bin basılabilse - satılırdı. Muhalefet yapıyordu. doğrusu istenilirse ne olgun, ne dolgun bir muhalefet.. Fakat hiç olmazsa okuyucu samimiliğine inanıyor, itibar ediyordu. Sonra gazetenin başına bir kaza geldi, o kazanın akıbetin- den kurtulmak için başmuharrir 180 derecelik bir dönüş yaptı. Zannetmişti ki Türkiyede umu- mi efkâr diye bir şey yoktur ve hakikatlerin de üstüne şal örtü- lebilir, gözler boyanabilir. Geçen gün, aynı gazetenin makinecisi nümeratöre baktı ve çıraklarına "stop!" dedi. Nümeratörün gösterdiği rak- kam 4 bin idi. vekil Adnan Menderes, böyle hareket edilmeyeceğine dair muhalefeti temin etti. Cumhuriyet Halk Partısının İyi ifade edilemeyen Gölenin ikinci konuşmasından sonra gene o telhıs etti ve dedi ki .nin noktaı nazar- larını başka turlu tahmın etmıştım Anayasa hududuna Yahut otomatizm yoktur şeklınde mutalaala- rında kendilerinin tecavüz ânında yâni harbi icap ettiren bir vaziyet karşısın- da Anayasa geregınce mutlaka Möec- listen karar almak lâzımdır İîkmıde oldukları kanaatine 'mıştım. zaman Anayasa hükümlerinin tatbıkı zaruri bulunduguna göre bu husus emri tabiidir." Paktın asıl kıymeti Türk - Irak paktı trafında, aşırı bir gürültünün koparılmış oldugu şüphesizdir. Bunun, nazarları iç poli- tikadan dış politikaya çekm ek gayre- tinden mülhem bulunduğu da meçhul değildir. Zira haddi zatında Türk - Irak paktının Türk - Pakistan paktın- dan daha ileri bir tarafı yoktur. Fakat Irak ile ittifak aktedmekle Türkiye Batı âlemine hizmetlerin en büyüğü- nü yapmakta, Arap Birliğini ve Orta Doğuyu NIısmn elinde bir şantaj vası- tası olmaktan kurtarmaktadır. Haki- katen. Süveyş meselesini Arap birliği kozu ile hallettiğini unutmayan Kahire hükümeti bu birliği daima istismar etmiştir. Şimdi de Batı ile yeniden masa başına oturup Kuzey Afrikadan Yemen çöllerine kadar bütün — arap âleminin davalarında bir pazarlıga gi- rişmek niyetindedir. Hattâ bu pazar- lıktan kârlı çıkabilmek i ıçın Sovyetlere yaklaşmaya bile hazırdır. Yahut hiç olmazsa Nehrunun tarafsızlık politika- sını güdecektir. Halbuki burnunun hemen dibinde tehlike bulunan arap âleminin daha dikkatli davranması sa- dece kendılerı değil, bizini İçin de adeta bir zarurettir. Irak bunu anla- yarak uzatılan elı hararetle sıkmış, böyleciı ğginin, Mısırın şan- taj vasıtası olarak kalmasını da önle- iştir. Batılar için uzun zamandır bir dert kaynağı teşkil eden Arap Birliği korkulugunu, Türkiye yere sermiş ve hakiki maksatları ortaya çıkardıgı gıbı bu paktın en kuvvetli unsurları tıya kazandırmak yolunu da tutmuş- tur. O tatil günü Türkiye Büyük Millet Meeclisinde verilen 449 beyaz rey -tam ittifak- işte bu muvaffak politikanın milletçe tasvibi mânasını taşıyordu. Balkanlılar Meclisi B undan böyle üç Balkanlı devletin, Türkiye, Yunanistan ve Yugoslav- yanın milli Meclisleri yanında bir de müşterek Meclıslen olacak. Bır müş- terek parl Orada üç milletin -devletin degıl mılletın- temsilcileri bulunacak ve istişari mahiyette karar- lar alacaklar. Müşterek parlamentonun ebusları Türkiye, Yunanistan veya Yugoslavya hükümetlerini değil ken- dilerini oraya gönderen seçmenlerını temsil edecekler. Bu "beynelmilel me- buslar", — milli mebuslar arasmdan -tercihan- seçilecektir. Tıpkı, Avru Konseyinin İstişari Meclisi azaları gibi... Zaten rolleri de onlannkinin eşi olacaktır Koca Popovic, Stefanopulos ve Koprulu, Bled'den sonra ilk toplan sını yapan Balkan Birliği Konseyınde bu hususta mutabık kalmışlardır. An- cak üzerinde mutabakata vardıkları tek nokta da budur. Zira bilhassa bir yanda Yugoslavya, ötede Türkiye ile Yunanistan üç mutteiîk arasında dun- ya siyaseti bakımını büyük görüş farkları bulunduğu muşahede edılmış- tir. Yugoslavya, iki blok arasında ta- rafsız kalmanın kabil olacağına inan- makta ve Hindistan ile, Mısırla eş bir politika gutmektedır Kızıl Çinle arası iyidir, usyanın mütecaviz oldug kani degıldır Buna mukabil, ve Yunanistan tarafsızlıgın mânası bulunmadıgı kanaatindedirler. Böyle- ce, üç müttefik iki kutup teşkil et- mek edır Fakat aralarında birlik devam et- mektedir. Zira kimse kimseyi mutlaka iknaya çalışmamaktadır. AKİS'E Abone olunuz Posta Kutusu 582 AKİS5 MART 1955

Bu sayıdan diğer sayfalar: