takki dağılımı gözden geçirilecektir. Her devletten kendi topraklarındaki radyoaktif madenler hakkında bilgi vermesi istenecektir. Başka bir mad- dede ise gelecek 25-50 sene içinde atom enerjisinden enerji kaynağı ola- rak ne dereceye kadar istifade edile- bileceği tartışılacaktır. onular devletlerin şimdiye kadar sır olarak kendilerine sakladıkları bazı bilgilere Acab konferansta bu sırların e kada açığa vurulacak? Burası henuz bellı değildir. Fakat her halde konferansın başarısı büyük dev- letlerin bazı atom sırlarım açıklamada gösterecekleri cömertliğe bağlıdır. Ge- merak ettikleri şey, Rusların geçenler- de faaliyete geçtiğini ilân ettikleri 5009 kilovattık atom santralidir. Batıda henüz bu buyuklukte bir atom santrali çalışm Vakıa Rusyadaki santralın resımlerı gazetelerde çıktı ama u Amerikalıların aynı güçte, lngılızlerın ise daha büyük güçte (50,000 kilovat- tık) birer santrallerının , gelecek sene çalışma bu kadar merak edildiği daha iyi anlaşılır. Konferansın milletlerarası karak- teri idare etinin seçilmesinde de kendini göstermiştir. Başkanlığa Hintli fizikçi H. J. Bhabha, genel sekreterliğe Amerikalı kimya muhendısı G Whitman — getirilmiştir. Her ıkısı de atom enerjisi alanında — çalışmış ilim ilim adamlarıdır Bhabha Hindistanın i komısyonu başkanıdır. m enerjisinin bilhassa lesiyle uğraşmıştır; sachusetts eknoloji Enstitüsünün kimya mühendisliği şubesi müdürü- dür. Whitman'ın müşavirleri arasında Norveçli G. Randers'in ismi gözümüze çarpıyor. Dr. Randers küçük devlet- i atom — reaktörleri yapmaları çığrını açan adamdır; İngiltere ve Fran- sa dan sonra ilk defa Norveçte bir re- aktör kurulması başlıca onun eseridir. Tecrübelerinden ve teşkilatçı zekâsın- dan konferansta bol bol faydalanılacağı tahmin edilebilir. AKİS, 26 ŞUBAT 1955 BUNLAR HEP HAKİKATTİR R eormond şehrinde tertib edilen bir müsabakada sür'atli traş etme re- koru kırılmıştır. H Pasuge isminde altı sene- denberi berberlik yapan genç bir adam, müşterisini tam 25 saniyede traş etmiş ve trene yetiştirmiştir. (A. P.) Washington şehrinde yapılan bir boks maçında profesyonel — ağır sıklet şampiyonu — Willie Moor kendi kendini nakavt etmiştir. İkinci raundun, sonlarına doğru Willie Moor rakibine çok şiddetli bir sağ yumruk atmış, fakat darbe isabet etmemiş ve hızını alamıyarak ringin dışına fırlamıştır. Yere düştükten son- ra kendini toparlayamayan boksör 10 saniyede Tringe dönemeyince hakem kendisini nakavt addetmiştir. A. P.) Senatör Tumulty Aynada başka güzelsin... N ew1 Jersey'in en sevimli siyaset adamı olarak tanınan ve şimdiye kadar defalarca parti değiştiren James Tumulty istirahat için kaldığı bir pre- vantoryumda bir buçuk ayda on sekiz kilo almıştır. Hiç bir elbisesinin içine sığamıyan James Tumult derhal Washingtondaki terzilere başvurmuş- tur. Kendini pantolonsuz hali ile ay- nada erken resmını çeken fotog— rafçıya James Tumully, 'Çok mu garıp buldunuz?" demiş ve ilâve "Marilyn Monroe ve i hergun çıplak bacaklı resimlerini gör- müyormusunuz." (Time) B altık denizinde Danimarka'ya ait Bonholm adasında gök yüzünde mevcudiyetini hayretle müşahade et- mişlerdir. Güneşin, buz habbelerinden müteşekkil bir buluta yükselmesinden dir gorulen bil zamanlar: ü- k' ların olacağım bıldıren bir alamel sayılmak aydı. (New York Times) F ransada 15000 çiftçiden müteşekkil bir kalabalık ile polis — arasında şıddetlı çarpışmalar olmuş, dört polis çok insan yaralanmıştır serisi pancar ışçısı olan çiftçiler, zirat mahsüller ile sanayi mamulleri arasındaki büyük fiat farklarını pro- testo etmek maksadiyle şehrin sokak- larında nümayişler yapmaktaydılar. Polis sopalar ve göz yaşartıcı bom- balar kullanmak sureti ile numayışçı— leri dagıtmak için teşebbüse bunun üzerine köylüler de parke ları ve ellerine geçirdikleri diğer alet- lerle mukabelede bulunmuşlardır. New York Times) Mart ayında 75 yaşına basacak olan General Douglas Mac Arthur ha- len bir apartmanın otuz yedinci kalan- da oturmakta ve her sokağa çıkışında merdivenleri asansöre tercih etmekte- dir. Artık asker elbisesini hemen he- me İ eyen General Mac Arthur gayet şık elbiseler giymekte ve ipek eşarplar takmaktadır. Ne kadar yaslansa — "Yorulmayan Asker" ünva- nını kendıne prensip edinmiş olan Ge- neral, alarak küçük seyahatlara çıkmaktadır. (New York Times) D ominica ismindeki Fransız filminin San Fransisco'da gösterilmesi sak edilmiştir. Buna sebeb bir yatak sahnesi ile bir artistin anadan doğma çıplak gözükmesidir. ilmin gösterilmesini men eden ah- lâk: teşkilâtı şefi ester Mac Phee Film hi na . Fakat bu iki ulma- dık. Bu sahneler kesilmedikçe film San Fransisco'da — gösterilmeyecektir." de- miştir. Flimde kadın artistlerden biri plajda tamamen soyunmakta ve çırıl- çıplak denize girmektedir. (New York Times) A marikanın en güzel güllerini ye- tiştiren ve en güzel gül bahçelerine sahip olduğu dünyaca meşhur bilinen ile karıştırılarak büyü ir konulmuştur rs. Anthony gene ko- casının vasiyetini — yerine — getirerek şimdi çok güzel beyaz güller açmış olan bu saksıyı kocasının yazı masa- sının üzerinde bulundurmakta ve çi- çeklere büyük bir ihtimamla bakmak- tadır (Time) 23