KADIN Amerikan erkeği ve kadınları Te 3 mü? Amerika Dünyanın en faal kadını Dünyanın en faal kadınının Amerikan kadını olduğu, yapılan bir çok ista- tistikler sonunda anlaşılmıştır.. - Bugün devletının silâhlı kuvvetle- Amerikalı kadın mühim mevkiler işgal etmektedir. Avrupa, Af rika, Uzakdoğu merikanın birçok yerlerinde vazife gören 250 binden faz- la Amerikan kadını muhtelif branşlar- da çalışmaktadır. Kadınlar fiili olarak harbe katılma- makla beraber savaş mıntakasında da bulunmaktadırlar Birleşik — Amerika, Kara ve z - Hastabakıcıları bırlık— leri ile komunıst tecavüzüne karsı sa- vaşan, Birleşmiş Milletler kuvvetlerıne mensup hastalara bakmak uzere Kore- giden hemşireleri buna sal ola- rak alabilirız Sılahlı ku vvetlerde istih- dam edilen kadınlar idari, mali, tıb ve muhabere gibi işleri ifa etmektedirler.. Doktor, daktilo, şoför ve muhasebeci olanları da — cemiyete dıgerlerı kadar olmaktadır. silâhlı kadınlar aynı yerlerde çalışan erkek arkadaşları ile eş maaş ve tahsisat almaktadırlar. Bunlar ara- sında hiç bir zaman ırk, din ve renk farkı gözetilmemektedir. İkinci Dünya Savaşı arasında A- merikan ordusunda bir çok hastabakı- cılar fevkalâde — başarılardan — dolayı 'Purple Heart Medat" ve «Soldiers Medal» gibi madalyalar ile taltif edil- mişlerdir. Amerikan kadınlarının — bir kısmı aile butçesıne yardım etmek için, bir kısmı da bütün gün ev kadını olmayı basit — bulduklarından dolayı bir çok ışler aramış ve bulm r. Bü- ük bir erkekler gibi gunduzlerı evlerinin dışında çalışmaktadır. — Peki, 24 bütün bunlar güzel ama bu kadınların kocaları ne yer, ne içerler? Evlerinde hiç mi yemek yemezler? Bunun ceva- bı gayet basittir. Amerikan ailelerinin karınlarını teneke kutulardan çıkan hazır veya taze kalmış konserve- ler ıle doyururlar Bir Amerikan ailesi- nede yediyüz seksen ka- dar konserve kutusu harcadığı görül- müştür. emek pişirmeğe vakit bulamıyan ve ancak 20 dakikasını buna hasrede- bilecek Amerikan kadım, konserveleri- ni sadece bir çeşide hasretmez. Kutu- larda çorba mı, et mi, sebze mi. ne is- terseniz Vardır Amerıkan kadınının mutfakta gördüğü bütün iş, sadece bu konserveleri ısıtmak ve sofraya getir- mekten ibarettir. Aile hayatı Amerikan malına hücum ele şukur artık hanımlarımızın kul- lanılm Amerikan eşyasına olan hastalıkları biraz azaldı. hal satış yapılan yerlere gittikleri ma- lümdur. Akıllarınca fırsatı kaçırmak is- temezler ve buralardan neler, neler al- mazlar. —Mukavvadan imal edilmiş ve bir kolçağı kırık koltuklardan tutun da kullanılmış kombinezon ve kıl tlara ka- dar her şey... Madem ki naylon, mese- le yok. Varsın defalarca gıyılmış, yı- kanmaktan lime lime eskimiş olsun. B da, nadiren güzel şeyler de bulunmaz mı? Elbette bulunur. Fakat büyük rağbet Amerıkalıların da akılla- rını başından götürmüş, onlar da fiyat- ları kıyasıya arttırmışlardır Küçük bir vazo, yüz - yüzelli, naylon çamaşırlar magaza fiyatından daha yüksek fiyatla- ra satılmaktadır. Bir de ne dükkân, ne mağaza, ne de sergi adını verebileceğimiz, — garip bir şekılde tefrış edilmiş bir takım yer- ler vardır ralarda da bir takım A- merikan bozması eşyaların -satıldığını görürüz. Bu modern eskicilerde satılmıyan şey yoktur. Elbiselerden, gömleklerden, buz dolabından ev eşyasına kadar her- sey mevcuttur. Elbiselere iyice dikkat edilecek olursa içlerinde beşte üçünün halis Türk malı olduğu anlaşılır. Fakat hanımlar, — maalesef, Amenkan eskısı zannı ile vatandaşlarının, yeni sün diye kolalanmış ve parla tılıncaya kadar ütülenmiş elbiselerini alıp zevkle giymektedirler. <Swap Shop>» gibi bir de İngilizce isim alan bu mağazalarda eşyaları sa- tın almak üzere sorduğunuz zaman si- € şu cevabı verirler: <<Bunlar hiç kul- lanılmamış doğrudan doğ kalılara ısmarlanmış veya Lü Suriye'den gelmiş mallardır Dü— züneler ile aynı biçim —ve aynı renk aynı kombinezonlar ve kutu getirmez değil. Ama u tahmininizi küçük bir sözle ima ederseniz mağazadakiler sizin dün- ve sadece kullanılmış Amerikan eskile- ridir. Bu cevaplardan hangısının doğru olduğunu Allah bilir. Fakat görülen ha- kikat, kullanılmış malların kıyasıya bir İîyata satıldıklarıdır. Bir takım marangozların da «Swap Shop» lara Amerikan tarzı mobilyalar yaprakları görülmüştür. Bu güzel, zarif çay ve telefon masaları, çeşitli sehpa- lar ve iskemleler, «Türkiye'de yok bun- ar. Sen bul, ben bir misli fazlasından alayım.» gıbı lâflar ile üç, dürt kat farkla satılır. İnsan biraz uğraşır ve biraz da zevkle hareket edecek olursa istediği gibi ucuz ve zarif bir çok eşyaya sahip olur. Artık aldanmıyalım ve bizi aldat— mağa —uğraşanları zengin — etmekten vazgeçelim. Cemiyet hayatı Kavgalı kongreler F 1nlandıya da yapılan Kadınlar Birli- ği toplantısında müthiş bir arbede olmuş, delegeler bırbırlerıne ıskeml çanta ve çay tepsileri atmışlardır. lantının — gayesinin, — kadınlar arasında kültürü yaymak olduğunu ha- tırlatan bir delege susturulmuş, bu ara- da sinirli bir hanımın attığı iskemle du- vardaki büyük aynayı parça parça et- miştir. Vaziyete polis müdahale ederek kavgacı kadınları ayırmıştır Gazetelerde çıkan bu haber hafi- zamızı canlandırdı ve bizi bir sene ev- veline götürdü. Geçen sene bizim Ka- dınlar Birliğinin kongresinde de buna benzer bir hâdise çıkmış ve hanımları- AKİS. 9 EKİM 1954