KÜLTÜR Kızlar mektepten çıkıyor Evlerine kimler götürecek ? seçim Zzamanları parlak istatistikler çı— Terbiye Kızlarımız, kızlarımız. , bütün lstanbul bir tek adece İs- me eleden dolayı hemen butun Turkıy gözü bu n büyük, medeni, en 1ler1 ve en aydın şehnmızdedır Maarif V kili Ce- lâl Yardımcı (kı Amerikayı ziyareti mü- nasebet Nebrasca Unıversıtesınce kendıs ne Amı payesi verilmiştir ve Nebrasca bir çöldür) nutuklar irad edi- İstanbulun yapıyor, vaziyeti yerınde inceliyor, tedbirler alı- yor... Polis işe Vazıyet etmiştir. Endişe edilecek bir husi ulunmadığı yo- lunda teminat Veriliyor. Emniyet ma- kamları her şeyi düşünmüşler ve husu- si ekipler vasıtasiyle — hususi tedbirler almışlardır. Evet, ortada çok vahim bir durum çok tatsız bir hâdise vardır ama durum vehametinin, hâdisenin tat- sızlıgının giderilmesine — elden geldiği kadar çalışıldığı insaf sahipleri tarafın— dan gözden kaçırılmamalıdır. Hükümet mümkün olan her şeyi yapmaktadır. Peki ne imiş bu — mesele? Mektepli genç kızlarımız, saat altıda evlerine nasıl döneceklerdir? Türkiye- nin en ileri, eh medeni, en aydın, en büyük şehrinde bir kızın saat altıda evine nasıl döneceği memleket çapın- da bir hâdise olmaktadır. Bundan do- layı ancak utanılır. geçmiş maarif vekilleri se- nelerdır nutuklar verirler, gelmiş geç- miş bütün iktidarlar yaptıktan mektep- lerin sayısı ile iftihar ederler, partiler AKİS. 9 EKİM 1954 karmakta — birbirleriyle yarışırlar sonra, yeni ders yılı başlayınca bir de görülür ki mektepler talebelere yetme- mektedir. vafik gazetecilerin her sıkıntı- yı nasıl, el çabukluğu ile «yurt kalkın- ması» na atfettikleri malüm olduğun- dan hiddetlerini ve şiddetlerini bu me- selede üzerimize ip ziyan etmemek için Fransızların «hükümet etmek ile- riyi görmektir» sözünü hatırlamamaz- lıktan gelelim. Ama hemen her mek- tepte çift, bazan üçlü tedrisat yapılır- ken, bir takım yerlerde talebeler bara- kalarda ders görürlerken maarif polıtı— kamızın iyi ellerde olduğunu ileri sür- mek hayli müşkül bir meseledir. Oku- yacak yaştakı çocukların ve okuyacak yaşta çocuğu bulunan ebeve ynın maruz bulunduğu sıkıntı bu yıl ki sı- kıntıyı fersah fersah gerıde bırakmıştır bunun beklenilmedik, — daha hatıra ge lmıyen bir neticesi İstanbulda göstermiştir. Mese- nbul kız lisesinde tamirat bulun- bu tamıratın Za- kal- İşte doğrusu kendini lâ İsta ğundan — Yarabbi, manında bitirilememesi kınmamızla alâkalıdır? — taleb ler d ers- lerini öğleden sonra İstanbul -erkek lise- sinde görmektedirler. —Erkek talebeler 13.30' da çıkmakta, ları ine kız- lar gırmektedır Bu ikinci tedrisat 18, e kadar devam etmektedir. 18' de kızlar evlerine dönmektedirler. Usulün tatbikine başlanılır başla- nılmaz derhal görülmüştür ki, — 13. da de rslerım tamamlayan erkek talebe— kızları —en hafifinden— seyretmekte- Bu arada, bazı güzel kızlara da ıslıkla hayranlık ifade- dirler. Amerikan usulü leri olmaktadır. Fakat asıl müşkülât kızların çıkı- şında başlamaktadır. O saatte hava da rardığından genç kızların peşine de- likanlılar takılmakta, yolda onları —yi- ne en hafifinden— — rahatsız etmekte, lâf atmaktadırlar i bindiklerinden — bu nakil vasıtalarında da bazı kimseler —diyelim ki— kendi- lerini rahatsız etmekte ellerini de kul- lanmaktadırlar. İnsanların ezile büzüle sığışabildikleri İstanbul tramvay ve tobüslerinde bu işi âdeta ikinci bır meslek haline getiren şahıslar türemiş- tir. Bunlar genç kızların çıkış saatleri- ni kollayarak zaten kalabalık olan na- kil vasıtalarını biraz daha kalabalık ha- le sokmaktan hususi bir zevk duymak- tadırlar. Vaz az zaman içinde oylesıne vahim bır hal almıştır. ki, pe k kız bir baba ve yanında bir sabi sübyan! Bunun üzerine emniyet teşkilâtı harekete geçmiş, hususi ekıplerle kör- kız meraklışı amatör profesyo- lebelerin korunulmasına çalışılmaktadır. Otobüs ve tramvaylarda da tedbirler alınmış, kızlara göz, dil ve el atanların takibine — başlanılmıştır.. Hattâ kadın memurlar —gençleri— kendilerine me- mur değilmiş süsü vermekte rkın- tılık edenleri bizzat yakalamaktadırlar manzarasından kurtulamamıştır. Dıger semtlerde de çifte tedrısat yüzünden evlerin ç dönmek mı rıyetmde kalan talebeler aynı dertlerle Peşlerine adamlar takılmakta, aman zaman kesilmekte, kısacası tür- lü şekillerde rahatsız edilmektedirler. Nihayet babalar analar müracaatta bulunmuşlar, bilhassa kız evlâtlarının İstanbul sokaklarında hava karardıktan sonra kalmalarının — önüne geçilmesini istemişlerdir. Hele İstanbul Erkek Li- sesinde erkeklerin öğleden sonra, kız- verdıgı beyanatta aşağı yukarı şunları soyle saatlerini degışt mekte çok fayda var dır Bu suretle hem kız talebeler gündüz iyle, — kazasız belasız İstanbul sokaklarında gidip ge- lirler, hem de erkek talebeler mektep- ten kaçtıkları takdirde sinemalara do- 11