Geçenlerde Birleşik Amerika'da İlli- is eyaletinin tımarhanesinden iki deli firar etmiştir. Deliler, Guinsi civa- rındaki bir otelde geceyi geçınrk n ya- kalanmışlardır. Bu kadar kolay yaka- lanmalarına sebep otel kâtibine yazdır- ıkları isimler olmuştur. Bu isimler «Hitler» ve «Musolini» dir... * Italya'nın Cremona şehrinde polis bir dilencinin — gelen geçenden sadaka alınca cebinden bir defter çıkarıp mak- buz gıbı bır şey tan edip bayır ver kim verdıgını tesbıt etmiştir. Dılencılık ettıgı 1çın yakalanıp mahke- meye verilen adam ruşması sırasın- da kendini şöyle mudafaa etmiştir. : «Ben diğer dilencilere benzemem, defter tutarım ve bana sadaka verenle— re fatur: a ve makbuz veririm, defterim- deki kazanç hesabına göre de sadaka- lardan elde ettiğim kazancın vergisini muntazaman ode Hâkim vergi daıresinin de bu be- yanı tasdik etmesi üzerine — dilenciyi serbest bırakmış, üzerinde bulunup po- lisçe müsadere edilmiş olan iki milyon lireti kendisine iade etmiştir. (New York Herald Tribune) B rooklyn mahkemesının jüri heyeti, Thomas Wysokowsky adında henüz on yedi yaşında olan bir genci dort ço- cuk babası kırk yaşında bir adamı öl- dürmek suçundan mahküm etmıştır e hapis cezası giyen genç, sokakta başka bır çocuk tarafından ye- yıkılan Mr. Condon'un kafası üze- rınde muteaddıt defalar zıplayarak te- sebebiyet vermek suçu ile 1tham edılmıştır (New York Times) uslar Simal Kutbuna bir mikrofon yerleştırmışlerdır Sovyet makamları 22 Eylül geci ı bunu açıklamış bulun- maktadırlar. iddiayı ortaya atan Moskova dyosu «Dünyada bunu ilk defa yapan memleket Rusyadır.» demiş, fakat nedense sebebini açıklamamıştır. B aşvekil Musaddık zamanında — İran Adliye Vekili bulunan Abdül Ali Lütfi 22 Eylül günü sayfıyedekı evıne giren bir serseri tarafından iyice dövü müş ve yaralanmıştır. Sabık Adliye Ve— kili Abdül Ali Lütfi'nin kendi vekâle- tinde komunıstlerın faaliyette bulunma- maha gösterdiği rivayet edil- 15 yaşındaki oğlu, babası iyi bir durumda bulunmadı- ğını bıldırmıştır Lütfi'nin sağ eli kırıl- mış ve sağ gözü bir bıçak darbesi ile kör edilmiş bulunmaktadır. Vekilin oğlu — «Vatan hainleri — memleketten defolsun» diye haykıran — seksen kadar serserinin bütün aile efradım dövmüş olduğunu söylemiştir. (New York Times) * Politikacının İngiliz iaşe vekili G. Lyod George'a ait bir gıda permisi New Castel - on Tyne'de yapılan bir müzayedede 35 dolara satılmıştır. Karne usulü artık kaldırılmış bulunduğundan iaşe nazırı daha ziyade mavilerle meşgul olmakta- dır. — (New York Times) SANAT Ankara Devlet Tiyatrosu Yoksa Devlet çiftliği mi? olup da Bir findık faresi dogurdugunu Tiyatro Düzmece Program pera binasının onunde dört ayda beri boş dura Devlet Tıyatro unda temsıl edılecek eserleri bildiren 1lan tahtasının sol başına C bir afiş asıldı. uma Eylül ayının 24 üncü günü idi ve 1 Ekimde başlı- yacak olan yeni tiyatro mevsimine beş gün kalmışı ân tahtasına asılnuş olan afış Büyük, yeni bir zemi yul- ması ve o boşluklara harfler dızılmesr suretiyle bastırılmıştı. Yukandan aşağı- a şunlar okunuyordu DEVLET TIYATROSU 1954 - 1955 yılı programından: I. Piyesler —Bundan afiş sağlı sollu yukarıdan aşagıya ıkıye bo— lünmüş ve bir tarafı telif, öbür yanı tercüme — eserlere ayrılmıştı—. Telıf Reşat Nuri Güntekin'in «Tanrıdağı zi- yafeti», Ahmet Kutsi Tecer'in <<Sat1hk ev», Orhan Asena'nm «Gılgameş» isim- li eserlerl Tercüme ler : Ugo Betti'nin Ke— çiler adası, nrik İbsen'in "Nora" Branislav Nuşıç in <Yaslı aile» eserleri. ynı afifte : Jules — Massenet'in «Manun», G. Verdi'nin «İl Trovatore» ve J. Offenbach'ın «Hofmamn'ın hikâ adındaki operaların da bu se- neki repertuvarda yer aldığı bildirili- ordu. Afişin en çok dikkate şayan ta- rafi en alttaki notu 1d Bu notta şu kelimeler yazdı : (Eserlerin oynan— ma tarihleri afîşlerde bildirilecektir. Repertuvardan bazı eserler tekrarlana- caktır. Program degıştırme hakkı mah- fuzdur.) Bu suretle koskoca bir dağın nasıl yeleri» örüp hayret etmemek müm deği dir. Devlet tıyatrosu 1dares1n1n dort evvelden seçip ilân esi icabeden seçılememış, 1lan edılmemı başka, temsil mevsiminin başlamasına beş gün kala yıllardanberi elde mevcut olup kıyıda köşede kal- mış eserler, sankı bır tetkikten geçiril- miş gibi buyu r klişeye yerleştırıle rek yeşıl renkli af'ışe siyah — hari bastırılmıştır. olmadığını, eskiden oynanmı: tekrarlanacağını ve progra hakkının mahfuz bulundugunu bildiren bir de not 1lave edilmiştir. Ankar: biricik tıyatrosunun hattâ memleketın medarı iftiharı olma- sı icabeden Devlet Tiyatrosunun bu lâ- kaydısı nedendı unla kurulmuş, devletin hima- yesine mazha olmuş bir müessese ol- dgun büyük bir kadro imkânına sa hip ve mun taz am bir iş hayatına baglı olan bir şehir halkına programlı bir fa- aliyet devresi arzetmeye mecbur bulun- dugunu bır yana bırakalım da, hiç ol- mazsa en küçük bir tiyatro teşekkulu— nün bıle seyırcıyle kaim olduğunu ve bunun için de tiya onun mevcudıyetı— ni seyırcıy duyu ruri oldu- ğunu düşünelim. Devlet Tıyatrosu dev- let bütçesinden geçindiği için seyirci- nin alâkasından da müstağni midir? Eğer öyle değilse, Ankaradakı Dev— let Tıyatrosunun hâlâ perdes açacağım, hangi tarıhlerde hangı oyunları temsil edeceğini — ve seyirci adına bu yıl neler yapılacağını ilân et- memiş olmasını nasıl izah edebiliriz? Kabahat Tiratlarda Cok salahiyetli bir ağız bize Reşat Nuri Güntekin'in «Tanrıdağı feti» rinci gününe yetiştirilmesinin mümkün AKİS. 2 EKİM 1954