İKTİSADİ VE MALİ SAHADA y_uklennı almalarına mânidir. Elhasıl ık— tan ziyade çeşitli istihsal sahaları ara- sında ahenkli bir muvazene temin ede- memekten ileri gelmektedir. Gerçekten vücut büyümüş, uzuvlar gelişmiş, fakat vücutla uzuv arasında kan veranım temin eden kan dam rlanndakı mev- işletecek muharrik kuvvetin hazırlanmış olması gerektiği keyfiyeti da Meselâ, aynı dili konuşmamız ıcap edı yorsa, fabrika mı, liman mı, y: cer oluyor lktısadı meseleler uzerınde iyi- duşun e alışmamış olanlar — «arz aleb ke nd yar: tır» prensıbınden hareket ettıklerınden önce fabrika diyı vap vermek tem: lunded rler. Fa kat yanılıyorlar Mesele millet olçusun— de, milletlerarası ekonomik münasebet- ler zaviyesinden ele alınınca n arzuluyorsunuz, akat bu arzuya ulaştıracak yolların in- tihabında yanılıyo unuz. Daha doğru- su sizi gayenize ulaştıracak yola biza- tihi gaye kadar ehemmiyet vermiyor- sunuz. Bizim kanaatlerimiz daha liman mı fabrika mı mukayesesinde ol— duğu gibi, liman lehinde olduğundan temel atma merasimlerinden enerji is- tihsaline mütedair olanları bizi diğer- lerine nazaran daha çok memnun edi- yor. Çünkü biz iktisaden geri kalmış memleketlerin enflâsyon yoluyla finans- manlarının fa olabileceğine inanıyoruz, amma bir şartla, memleket 1ktısadıyatının çeşitli sektörleri arasın- da kan damarlarının birbirine bağlan- ması şa rtiyle. Aksi halde köylüye ve- receğiniz kredi belki onun istihsalinin fiziki - verimliliğini (productıvıte) arttı- rabilir amma iktisadi venmlılıgını (ren- tabılıte) arttıramaz İşte o enf- r kuvvet olara k ort y çı- iktisadi hayatı canlandı- Tır gibi olur, sonra öldürür. Dış Ticaret Rejimi ürkiye'de yalnız iktisadi veya mali sahada bir enflâsyon yok, alınan kararların, — yürürlükte olan rejimlen'n de enflasyonu var. Dış tıcaret rejimi bette zamanla — değişikliğe uğrayacak, günün şartlarına intibak edecektir. Za- ten bunun için hukukun da — kayna- ğı ihtiyaçtır. Demek oluyor ki bizim imi alman kararlara kay- kere değiştirilen son kararları hakkın- 16 Yırcalı toplantıda Yine bir rejim mi değişiyor? da bırşeyler soylememız gerekiyorsa di- yeceğiz ki, iki ayda bir kararm ve- ya re]ımın aksa: yönlerini tamir et- mek yoluyla bır memlek etin dış tıcaret rejimi idare edilemez. Zira bir memle- kette, tüccarlar da kredı muesseselerı de ve hattâ ve hattâ baka da hiç de benzerlik yok değildir. İkisi de tercihe istinat ederler. Ferdin ter- cihleri nısbetlı olursa yapılan masraf- t n fayda hasıl olur. Eger bu tercıhler dış ticaret veya umumi ola- rak — genel ekonomi politikasında isa- betle yapılırra o zaman da iktisadi ha- yatta bir ahenk temin olunur. Son olarak yürürlüğe giren dış ti- caret rejimi aslında büyük bir değişik- lik ihtiva etmemektedir. — Dolambaçlı yollardan — ithalât kısılmak istenmekte, bunun Içm 1thalat talebınde bulunabil- imkânları mali ve ma: zorluklar- la daraltılmaktadır. Bundan 1k1 ay Ön- ce yürürlüğe girmiş olan ticaret rejimiy- prensibi ithalâtçıların talepleri önlenmek isteni- yordu. Netice tam aksi oldu, parası ol- mıyan ithalâtçılar nakitleri olmayınca gayri nakdi tediye vasıtalarına müraca- at ettiler ve senetleri bankalarda kır- dırmak suretiyle Merkez Bankasının se- nedat cüzdanını kabarttılar. ka vesilelerle soylemış olduğu- muz gıbı, bir memleketin ekonomik po- litikası o memlekette ekonomik muci- zeler meydana getirilmek istendiği va kit bir bakanın veya bı baka nlıgın sı hirli eliyle düzenlene b sıhhatli - bir tıcaret mleket mutehassıslarının 1ş adamları- nın elınde çıka a kaniiz. Niye çe- kiniyoruz? De okrası fîkırlerın tartışıl- dığı ve kararların halkın tasvibine ar- zedildiği rejimin adı değil midir? Avrupa Çelik istihsali artıyor merika Birleşik Devletlerinde çelik Aıstıhsalı harp sonr:; aşağı seviyesine —i Halbuki denizaşırı memleketlerde grev zamanları istisna edilecek olursa mez- kür sanayideki artış devamlı bir şekil- de göze çarpmaktadır. Meselâ Büyük Britanya'da çelik istihsali rekoru - kırıl- mıştır.. Batı Almanya hem istihsalde, hem de ihracatta en yüksek nı ktaya ulaşmıştır. Avrupa'da çelik memleket- leri arasında yer alan Belçika, Sar Böl- gesi, Lüksemburg ve Fransada da bir yıl evvelki istihsal — hacmi muhafaza edilmiştir. Bu sanayiin vasıl olduğu bu- günkü parlak durum bilhassa iki sebep— ten ileri gelmektedir. İsmi geçen mem- leketlerde çeliğe karşı olan talebin art- sı ve dışarı apılan ihracatın ge- nişlemesi. Fılhakıka Brıta nya adalarında talep o derece çogalmıştır ki, teşebbüs- ler 1955 yılının birinci ü ayından ev- vel sipariş kabul etmemektedirler. İn- AKİS. 2 EKİM 1954