28 Ağustos 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

28 Ağustos 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S P OR Futbol Gözde spor ise Doğu Akdeniz turnuvasının mevcut futbol sözleşmesindeki hükümler muvacehe- Milli maçlarımız s e bizim de B takımı çıkartmamız utbol sezonu yaklaştıkça futbolun F sihrine kendini kaptıranlarda yecan hâd bir safhaya girmektedir. Futbole hasret kalınan 3 ay içinde çe- şıtlı müsabakalar pılmış ına rağmen niçin itiraf etmiyelim ki o mü- zevkini hiç birinde bulama- Küf"rlü kaynana zırıltılı ne göre gazoz şişeli veya ayva koçanlı maçlara gıttıkçe pışman oluruz da haf- ta sonu gene aramaya başlar, maç gü- nu kuzu kuzu stadın yolunu tutuveri- mevsimi- Şu halde ne mıllı ne de temsili spo- rumuz olmam rağmen futbol bi- zim aradıgımız, ozledıgımız spordur. Futbolun olduğu her yerde heye- can vardır. Hele bunlar bir milli maç- ta bir araya gelirse hepsi ortadan sili- niverir de insan sıtma nöbetine tutul- muş gibi kendinden geçer. Futbol sezonu ile milli maç mevzuu da günün dedikodusu haline gelıverır e bütün sezon boyunca hanımların meşhur dedikoduları gıbı devam eder durur. A mı, B mi? u sene de bir haber var. Ekim so- nunda Fransa ile yapılacak Doğu Akdeniz kupası maçlarında Fransa'nın B takımına karşı bizim A takımı çı- kartmayı kabul etmiş olmamız tenkid edilmekte Kabahat gelin olmuş da kimse al. mamış Yeni federasyon Türk takımı- nın itibarını azaltan bu kararı eski fe- deresyonun verdiğini, binaenaleyh on- ların suçlu olduğunu, eski federasyon AKİS, 28 AĞUSTOS 1954 r demekte. O halde mesele halledılmış oluyor demektir. Anlaşmada aynen şu hükümler bu- lunuyor: «Bir memleketi temsil eden A takı. mı başka bir yerde vazifeli ise o mem- leket kendısını bir (B) takımı ile tem- sil ettirebi Mıllı takımlarda yabancı milletlere sup futbocular oynayamazlar. Maç lar mutekabılıyet esasına göre yap 1r.» Fransa'nın durup dururken B takı- mını çıkarmak istemesinin bir nezaket ve centilmenlik kaidesi ile telifi mu kün değildir. Bın naleyh Fransa ta— rafından böyle şeye tevessul edil- mesi halinde bızım de B milli takımı- mızı çıkarmamızdan başka yapılacak bir şey yoktur. Böyle milli şerefimizi ilgilendiren hususta milletçe ne kadar hassas olduğumuz malümdur Bu hi: lrımızın rencide edilmesine öOnayak olanları da asla affedeme- yiz.— , Atletizm Ne verdik ki? nümüzdeki günlerde Avrupa atle- 0 tizminin büyük heyecanı, Avrupa atletizm şampiyonası dünya kupasına sahne olan Bern'in Wankdorf stadında yaşanacaktır. Avrupanın en kıymetli atletlerinin katılacağı bu mucadelede biz de sesimi: deş, bir avuç atletimizi İsvicreye gön- derdik. Bu şampiyonanın ilk hazırlık Belgradda merhalesinde — atletlerimiz ü içi nde uçuncu yarıştılar ve üç takım i oldular. Bundan sonra, şam a- refesirde atletlerimiz hazırlıklarına Almanya kasabalarında ikinci sınıf at- letlerle yarışa de ettiler. Bir- birinciliklere bakarak bazılarımız da derecelerin düşüklüğünü — görerek bir şampiyona arefesinde üzüldük. Şimdi derin derin duşunuyoruz Atletlerimiz bu hengâ- mede ne yapacaklar? Harice, hele boyle bır şampiyonaya, gonderılen mil- H atletlerin vazifesi memleketi en iyi şekılde temsıldır Bu vaziyete göre, at- letleri nasıl de eceler alacak da bunlarla iftihar edeceğiz? Atletizmde kronometre ve çelik metre konuştuğu- na ve derecelerimiz meydanda olduğu- na, en iyi atletimiz son klasmanlarda onuncu sıraları bile alamadığına göre bu şampiyonada afetlerımızden ne bekleyebiliriz? Şu u muazzam şampiyonaya ne maksatla iştirak ettık" Belki de verilecek cevap, «görüp öğ- renmek ve sadece atletızme çalışmakta olduğumuzu için» şeklinde ola- çaktır Bu takdırde verılecek cevap ta vardır. tletlerimız yola çıkmadan evvel, cilik te yapmakta — olan br mıllı atletımız muhtemel mağlubiyet- lerı tevekkül ile kabulle söyle demiş- : Biz gidip mağlüp olabilir, bir şeyler kazanmayabılırız unun üzerine fer. yat edilecek, bizler yerlere yatırılaca- ğız. Fakat sorarım, bizlere ne imkân- lar verildi ki, mukabilinde ne bekliyor sunuz? ma idmana gittik, kapı yüzümüze kapatıldı. Beton pistlerde koştuk. Üç gün öteye gidiyoruz, tren- le ve tahta uzerınde seyahat etmekte- yiz Antrenommuz yok, kulüplerde a- lâka Bunların hepsi doğru ve güzel sey- ler Oyle ise şimdi biz de soruyoruz: Öyle ise bu gencleri neden gönderiyo- mız, vaktimiz mevcut ise, çalışmak ve muvaffak ol- mak için cırpınan bu gibi senelere da- ha iyi imkânlar hazırlamak için bu kıymetlere harcedemez mi idik? Onlar- vermek ondan sonra atletlerimizi bu gibi büyük mücadelelere atmak ve on- lardan başarı beklemek lâzımdır. At- letlerimize karsı alâkamız azaldığı, on- ların çalışma imkânlarını yok ettiğimiz zamanlar, tabiidir ki onlardan man alamadık Avrupa şampiyonasına iştirak eden diğer milletlere —mensup atletlerden hiç biri muhakkak ki bizim atletlerimizin içinde bulundukları şart larla çalışmamışlardır. Onlar yerinde olarak, bizimkilerden daha iyi derece- ler alacaklardır Eğer bizim çocuklar bir şeyler yaparlarsa, bunda, atletizmi- mizi idare etmiş olanlar şeref payı her halde, atleterimizinkinden çok dah azdır. — Çek lokomotifi: Zapotek le bir atlet tasavvur edin ki sade- 'ce antrenmanlarda denedıgı veya denediği demiyelim de kendi mesafesi ni hazırlamak için çalıştığı herhangı 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: