DÜNYADA OLUP BİTENLER sözler ışıttıkçe ayni mahiyette sözle- rin, XIX. yüzyıl sonlarında da kulağı- mıza fısıldanmış olduğunu hatırlama- mızda fayda vardır Y unanlıların ve Adalı Rumların Kıb- rıs için giriştikleri teşebbüs, İngilte re'de nasıl bir hava yaratıyor? Bunu anlamak için yalnız resmi şahsiyetle- rin, hükü sözcülerinin demeçleri- ne bakacak olursak, madal an- ca ir yüzünü gör lur Hal- buki, Türkiye'den farklı olarak, İn- ._. o B - © o y (e - Kıbrıs konusundaki temaslarımızı yal- nız İngiliz Hükümetiyle idame ettirir- ken, Yunanistan daha kurnazca dav- ranmakta, ve doğrudan doğruya, halkı kendi tarafına çekmiye çalışmaktadır. Denebilir ki Yunanlılar şimdiden bun- da muvaffak olmuşlardır Bu muvaffakiyete, bilmiyerek, giliz Hükümeti de yardım etmıştır Kı Valisi, birkaç hafta — önce İn- maktan çıkıp, bir insan hakları dâva- sı haline gelmiştir. Fesatçılık ve tahrikçilikle ilgili ka- nunun bütün şiddetiyle tatbik edilme- si ne demekti? Kıbrıslılar ne bağımsızlık ve Yuna- nistanla birleşme lehinde ne de bu- günkü idare şeklının aleyhinde nüma- yişte bulunmıyacak, miting tertipliye- miyecek, yazı yazamiyacak, söz söyli- yemiyecek, hattâ, kendi haklarım sa- vunur ma tte İngiliz sınında cı- kan yazıları, İngiliz parlâmentosunda söylen ri iktibas edemiyeçek, demekti. Aksine hareket edenler 5 yıl kadar hapsedilebileceklerdi, ve gazete- leri kapatılabilecekti. Ayni mahiyette bir kanun meselâ Kenya'da tatbik edilecek olsa — ki, şüphesiz edilmektedir — bu, İngiliz halkoyu tarafından ya tasviple ya da kayıtsızlıkla karşılanırdı. Hattâ belki, her haksızlığa itiraz eder mevkide gö- rünen Beyan bile sesini çıkarmazdı; Ama, İ,ngilizler, hele aydın İngiliz- ler için Kıbrıs başkadır. Çünkü. Kıb- rıs halkının çoğunluğu beyaz ırktan- dır, proteston yahut katolik olmasa bıle hırıstıyandır, ve, bunların hepsin- den daha önemlisi, Yunan aslından- zyıl romantızmanı içinde hâlâ bütün kuvvetile duyan İngiliz ay- dınları arasında, Yunanhları Ingılızler— den ible çok sevenlere rastlanırsa, hiç şaşılmaz. O kadar ki, vaktiyle Türklerin Yu- nanlıları 1dareler1 altında bulundurdu- gunu gü birinde Yunanlılar unut- salar bıle bu romantik İngiliz aydın- ları unutmak istemiyeceklerdir. İşte şimdi bu aydınlar, herhangi bir müstemlekelerinde tabii karsılıyabile- çekleri bir baskı rejiminin Yunan as- 12 lından insanlara da tatbik edileceğini öğrendikleri zaman bunu affedeme- misler, ve kendi hükümetlerine karşı cephe almışlardır. Bu durumda İngiliz Hükümeti, Kıb- rıs'taki valisinin beyanatına — rağmen, fesatçılık ve tahrikçilikle ilgili kanunu Kıbrıs Rumlarına kolay kolay tatbik edemiyecektir. I ngılız halkoyu ıçın insan hakları yö ünden önem kaz n Kıbrıs me- Ingıhz Hukumetı 1çınse strate- önem kazanmış bulun- selesı jik bakımdan maktadır. Süveyş'teki üssünü tahliyeye razı olduktan sonra, İngiltere, Kıbrıs'ta bir üs kurmayı kararlaştırmıştır. Gerçi Kıbrıs, adası, kıyılan liman Olarak kullanılmaya elverışh olmadığı Makarios Kışkırtıcı — papaz için, iyi bir donanma Üssü sayılma- maktadır. Fakat İngiltere'nin de Doğu Akdeniz'de, bir donanma üssünden çok, bir h ava ve malzeme üssüne ih- tiyacı vardır. Böyle bir üs için de en elverişli yer Kıbrıs'tır. Öylelikle, Mal- ta'daki deniz üssü ile Kıbrıs'taki hava üssü birbirini tamamlamış olacaktır. Bu iki üs ellerinde — bulunduğu müddetçe de, İngilizler, daima. Doğu Akdenizle Orta Doğuda üstünlükleri- ni idame ettirebilecek ve bir a D ğu devleti mevkiini muhafaza edebile- çeklerdir. Süveyş'teki —üssün Kıbrıs'a nakle- dilmesinden sonra attık bir daha İngi- lizleri adalarından kolay kolay çıkara- mıyacaklarını idrâk eden Kıbrıs Rum- ları, onun için, bağımsızlıklarını üssün kurulmasına fırsat vermeden elde et- mek maksadiyle, bu yoldaki çalışmala- rını hızlandırmışlardır. Fakat Yunanistan'ın kendileri içini Birleşmiş Milletlere yaptığı müracaat reddedilse bile, Adalı Rumlar, herhal- de bu çalışmalarını kısmıyacaklardır. Nitekim, üs kurulduğu takdirde tethiş- çilik bile yapacaklarım gizlememişler- dir. durumda, XIX. yüzyıl roman- tizminden kendilerini kurtarıp daha makul düşünebilen İngilizler bile ken- dıkendılerıne sormaktadırlar Ingılte— k ne dereceye kadar akıl İngiliz hükümeti, romantik İngiliz aydınlanma itirazlarını olduğu kadar, bu makul duşunen Ingılızlerın zihinle- rindeki vaplandırabil- mek zorunda kalacaktır Fakat şimdilik ilk plânda düşünüle- cek mesele, Yunan teklifinin Birleşmiş Milletlerde müsbet — karşılanıp karşı- lanmıyacağıdır. Bu, tabiatiyle, bir anda Amerika'nın, bir yanda da Sor- yet Rusya Blokunun takınacağı tavra bağlıdır Birleşik Amerika'nın — takınacağı tavra, muhtemelen üç faktör tesir ede- çektir 1 —> Süveyş'ten kaldırılacak İngiliz üssünün Kıbrıs'ta kurulma siyle O savunma sistemi için sağlanan fayda- lar. 2 — İngiltere'nin böyle bir üs- hareket sahasının açılması ihtimali. 3 — Beyaz ırktan ve hırlstiyan di- ninden bir müstemleke halkının ba- ğımsızlık isteği. Sovyet blokunun Birleşmiş Millet- lerde takmcağı tavıra ise şu üç faktör tesir edebilir: 1 — Kıbrıs'taki bağımsızlık hareke- tini yıllardan beri körükleyenlerin ba- şında komünistlerin gelmesi. — Kıbrıslılar bağımsızlıklarına kavuşur da İngilizler bu adadan çeki- i ü n Orta Doğuda açılacak boşlu, ğu Amerıkalıların doldurması ih- Son Zamanlarda Sovyetler Bir- İngiltere'ye karsı çok yumu- şa avlayıcı bir kararlaştırmış olm Bu faktörlerin ışığı altında düşü- nülecek olursa görülür ki, Kıbrıs me- selesi Birleşmiş Mille tlerde görüşülür- ken Amerikalılar İngilizlerin tarafını Kıbrıslı 3 liğinin, siyaset gütmeyi i ilk sanıldığı kadar kolay degıl— Batı Alemi Bruksel Konfera dü nya barışı ıle beraber batı- lılar arasındaki dostluğu da tehdit eden Hindicini meselesini bir ay, Arap- ların milletlerarası bir mesele i getirdikleri bakışta dir. n ğiştirmek için, Meclisten, şimdiye ka- AKİS. 28 AĞUSTOS 1954