İKTİSADİ VE MALİ SAHADA bizimle aynı fıkırde olduklarına inanı- yoruz. Yugoslavya dış ticaretimizde son senelerde hayh önemli bir yer iş- gal etmeğe — başlamıştır. Son günler zarfında gazetelerde Türkiye ile Yu- vya —arasında — 80.000.000 dolarlık bır mübadele yapılacağına da- ir haberler intişar etmeğe başlamıştır. Türkiye ve Yugoslavya asırlar boyun- ca beraberce yaşamış iki memlekettir. Yunanistan da öyledir. Balkanlar uzun müddet Osmanlı İmparatorluğu sınır- ları içinde kaldığı vakit sulh, sükün içinde yaşamış, Osmanlı İmparatorlu- ğunun oralardan çekilmesi bir zaman- lar küçük devletleri birbirine düşür- müş ve dışardan bu memleketlerin iç işlerine müdahalesi mezkür memleket- lerin barut fıçısı dıye tavsif edilmesi- ne sebep olmuştu Bugün bu memleketler askeri bir ittifak muahedesi imzalamakla mukad- derat beraberliği yapmaktadırlar. İyi ve kara günleri de birlikte yaşıyacak- lardır. Bu eşme, bu mukadderat beraberliği müşterek 'tehlikenin tehdi- dinden ziyade, birlikte yaşama, kom- şularla iyi geçinme arzusunun bir ne- ticesidir. Rejim değişikliklerine rağ- men eşit haklarla komşular arasında iyi münasebetlerin en iyi bir şekilde nasıl — kurulabileceğine bu ittifak iyi bir emsal teşkil edecektir. Seksen mil- yon dolarlık mübadele resmi kur üze- linden 225 milyon Türk lirasına mua- dildir. Bu rakam ise ihracat hacmimi- zin altıda biri kadardır. Yakın komşular — arasında askeri, siyasi ve iktisadi yönden — müşterek menfaatlerin bulunması şüphe yok ki dış münasebetlerini tesisinde Önemli rol oynar; Atatürk, birinci Balkan An- tantı — dolayısiyle şöyle — söylemişti: «küçük ittifak akli bir izdivaçtır, Bal- kan Antantı ise aşki bir izdivaçtır». Bu sözler bugün de muteberdir, onun için yeni Balkan İttifakı kalbi bir itti- faktır. Bu ittifakın uzun ömürlü olabilme- si dost milletlerin bırbırlerıyle daha yakından temas gelmeleriyle kabildir.. Bu da ancak iktisadi, tı— cari munasebetlerı geliştirmekle miı kündür. Bled'de imzalanan ittifak mıllı ekonomılerın birbirlerini tamamlama- siyle neticelenince gerçekten Balkan- larda birleşme — mânasında kaynaşma (fusion) dan bahsolunabilecektir. Çalışma Haziran ayında A. B. D. de çalı- şan işçi miktrı 1 milyon arttı A merika Birleşik Devletleri Ticaret ve Çalışma Bakanlıkları yayınladık- ları bir tebliğde haziran ayı zarfında mayıs ayına nazaran çalışan işçilerin miktarının bir milyon arttığını bil- dirmişlerdir. Vesilen rakamlara göre Haziran ayında çalışan işçi miktarı 62 098 000, işsiz işçi miktarı 3 347 000 dir. Haziran ayına umumiyetle Ameri- kan ekonomisinde —mevsimlik işsizlik ayı nazariyle bakılmaktadır Bu bakım 18 dan çalışan işçi miktarının bu ay zar. fında bir milyon artmasına hayret edil- mektedir. Amerika Birleşik Devletle— rindeki bugünkü istihdam 1952 se sindeki istihdamın biraz dununda, fa— kat 1942 senesinden evvelki istihdam seviyelerinin üstündedir. Harp senele- ri zarfındaki en yüksek İstihdam sevi- yesi 1943 te 56 280 000 idi, harpten son- raki en yüksek ıstıhdam seviyesi — ise 1953 senesi ağustos ayına tesadüf et- mektedir. 1953 Agustos aymda çalışan- ların sayısı 63 idi iki hal- de çalışma sevıyesı geçen senekınden bir milyon aşağıdadır. Yayınlanan teb- liğ 62 09 işçiden, 54 470 nin Zi- raatten gayrı sektörlerde, 6 268 000 iş- çinin de zirai sektörde çalıştıklarını bildirmektedir. Bundan sonra işsiz miktarlarına temas eden tebliğ — 19: haziranında işsizlerin 3 347 000, 1950 senesinde 4 000 000, Haziran 1940 da 3 310 000, Haziran 1941 de 6 190 000 olduğunu bildirmektedir. Müteaddit vesilelerle Amerika Bir- leşik Devletlerinin ekonomik yapısın- dan bahsettiğimiz vakit bu yapının sağlamlığından dem vuruyoruz. Yuka- rıdaki rakamlardan anladığımıza göre Amerika Birleşik Devletlerinde 62 000 000 insan çalışmaktadır. İşsizle- rin sayısı ise 3,) milyona yaklaşmak- tadır. Bu işsiz miktarı bizi şaşırtma- malıdır. Zira çalışabilecek insanların 6 S i arızi sebepler ve mevsimlik iş- sizlikten dolayı iş bulamamaktadır. A. B. D, de iş hacmi o kadar geniş, eko- nomik yapı o kadar kuvvetlidir ki bir ayda bir milyon işçiyi yerleştirebilmek mümkün olmaktadır. Şüphe yok ki bu da Amerikan ekonomisinin iftihar edılen bir yönüdür. Çeşıtlı sebeplerle Amerikan ekono- misinin karakterini rakamlarla belir- Onlar kendi dâvalarını ra- kamlarla çözüyorlar. kamlar meselelerin mahiyeti kında sarih malümat verdikleri esas dâvayı çözmeleri de kolay oluyor. Bizim kendi meselelerimizi iyice idrâk etmemiz de herhalde sarih istatistikle- ]v,ını" wm% AKİS. 28 AĞUSTOS 1954