SANAT DÜNYASINDA her dem taze bir sanatkâr için meslek hayatının otuz seneyi aştığını belirt- mek kendisine en büyük iltifat olur sanıyoruz. Nerede kaldı ki, sanat ha- yatının "on i yılı" münasebe- tiyle jübileleri yapılanlar da var. Şaziye Moral, sahneye, 1923 sene- sinde çıkmıştır. Aynı sene Bedia Mu- vahhit, İzmirde Atatürkün teşviki ile sahneye çıkıyordu; Memleketimizde sahneye çıkan ilk Türk kadın sanatkârı Afife hanımdır. Daha evvel, k sahnesinde, kadın olarak Ermeni vatandaşlar oynarlardı. Bu münasebetle bir noktayı hatır- latalim. Jübile bir sanatkâra, "muvaf- fakiyetli bir meslek hayatının" mükâ- fatı olarak yapılır. Muvaffakiyetli bir meslek hayatı için, sahnede, kıdem kazandığı için değil. Fakat bızde bu, bir çok güzel —şey gibi, fena şekılde kullanılmağa başlanmıştır, ve, korka- rız, gelecek yıllar, temsilleri bir tara- fa bırakarak, her sene durmadan jübi- leler yapacağız. Akademi Akademi ve gelenekleri üzel Sanatlar Akademisi tekrar pıldı. Fakat sanki, yangınıyla beraber gelenekleri de kul oldu. yandıktan vvelâ, mimar! şubesi, o güzelim bina yerine bir nevi gar inşa etti. Ya- hut bir umumi mağaza. Sonradan bi- nanın içine bir köprü ilâve edildi, mü- nakaşası hâlâ devam ediyor. Resim şubesi, faaliyetini akademi 'dışına hasretmişe benziyor. sergilerini mektepte yapacak yerde, âdeta oradan kaçıyorlar başka yerler— de açıyorlar Hey kel kısmı, ananesini devam et- tiriyor. Yani sade sipariş üzerine çalı. Diğer kısımlarda, — bilhassa şayanı hayrettir, fresk kısmında bir kımıl- danma var. Bütün bunların sebebı ne- dir? İdare. Geçen hafta, Güzel Sanatlar Aka- demisinde ir sergi açılmış. Halen, akademi — binasının giriş yerinde su yolu oynar gibi getirilebilen sergiden kimsenin haberi olmadı. Hattâ talebe- nin çoğu serginin yapılacağından ha- berdar değildi. Akademi resim kısmı- nın lakaydıs yüzünden, bir çok tale- e, bu “"gizli" sergiye eser veremedi- ğini soylemışlerd r. ergiden matbuat ve münekkitler de haberdar edilmiş değildi. Akademi- nin kapışma orada bir sergi olduğuna dair bir bez dahi asılmış değildir. EL anda öyle. Guzel Sanatlar Akademisine, hiç ol- azsa önümüzdeki ders yılında, gele- neklerıne avdet ederek, bir sanat mer- kezi haline gelmesini tavsiye ederiz. Zira dünyanın her yerinde Akade- miler hakiki birer sanat mabedi ha- lindedir 32 OPERA ALBÜMÜ Flgaro'nun düğünü Eser Komik — Opera 4 perde riton) — Kontes (dramatik Metin: Lorenzo da Pon- soprano) Cherubin, kon- te. Müzik: W. A. o- tun genç yaveri (kolara— zart. — İlk I Mi tur - subret) — Marzelline, 1786 da Viyanada temsil kâhya kadın (alto). Bar- edildi. Operanın mevzuu tolo, doktor - (bas). Ba- Beaumarchais'nin ayni i- silio, müzik hocası (te- simli eserinden alınmış— nor’ Don Curzio, hâ larını]ıî bııîncı kısmlız olan v TENOL ” Antonio, 'Sevil berb ise Ros- (Bahçivan (bas). Barba- eV Deri erini” !e XOS bahcivanın kızı sini - Opera haline sok- HNR, muştu. (soprano) Şahıslar — Figaro, — Kontun oda Mahal İspanyada — Sevil — şehri hizmetçisi (Bas). — Si aman: 1750 yılı. Kuçuk anne. Kontesin oda hiz- kor, Bale yok. Küçük mercisi, Fiaaron nNi- orkestra (33 enstruman) sanlısı (Kolora sub- e buna ilâveten çemba- ret). Kont Almaviva (ba lo. Eserin devamı 3 saat. MEVZU Birinci Perde K ontun sarayında bir oda. Kont b odayı Susanna ile evlenecek olan Figaro'ya — vermiştir. Perde açıldığı zaman Figaro odayı ölçmektedir. Kont ayni samanda Susannaya da âşıktır. Figaro ile Susanna Konta bir oyu yapmayı — düşünmektedirler. Bu sırada kâhya kadın Marzellin ile Dr. Bartolo gelirler. Figaro evvelce Bartolo ise kâhya kadınla u- zun seneler beraber yaşamış ve bu münasebetten olan çocukları kaybol- muştur. Daha sonra sahneye Cheru- bin girer. Cherubin çok üzgündür, çünkü bahçede Barbarına ile beraber gezerken Kont onları omuşve Cherubin raydan kovmuştu Cherubın affedılmesı için Kontese Tri- cada bulunacaktır. Birden Kontun sesi işitilir, Cherubin oradaki — kol- tuğun arkasına saklanır ve Kontun gelir, bu defa Kont saklanır. Nihayet hepsi meyda- na çıkıp, Cherubin için Konttan af talep ederler; Kont da onu kovmıya- cağım, — fakat alaya — göndereceğini soylar. İkinci Perde Kontes, Figaro ve Kontesın odası. Susanna gece bahçede kontu al- datmak için bir plân hazırlamakta- dırlar. Cherubin, Susanna'nın elbise- sini giyip kameriyede Kontu bekli- yecektır Fıgaro ile Susanna beraber- Konta mektup yazıp, gece randevu mahallıne gelınecegını bil- dirirler Bu sırada kapı çalınır. Che- rubin derhal kontesin yatak odasına saklanır, Susanna da perdenin arka- sına girer. Kont gelmiştir. Cherubin içeride bir iskemleyi devirince Kont yatak odasına girmek ister. Cherubin pencereden bahçeye atlar ve Kont yatak odasından Susanna nın çıktığı- 1 görür. Fakat snada bahçivan gelerek pencereden atlayan birisinin çiçeklerini mahvettiğini söyler. Yeti- şen Figaro zekâsiyle bu işi de düzel- tir. Üçüncü perde alon Kont, kâhya kadını evlen- me vaadiyle aldattığı için Figaro- yu muhakeme ettirmektedir. Muha- keme sırasında Figaro'nun, evvelce kaybolmuş olan Marzelline ile Dr. artolo' ğ d Bu Birada Susanna bir fırsatını bulup randevu — mektubunu onta verir. Kont gece bahçede ona bekleyecek- tir. Dördüncü perde arayın bahçesi. Susanna ile Kon- tes bırbırlerının elbiselerini gıye rek bahçe çıkarlar. — Figaro ile Cerubindeotların arasına saklanmışlardır. ubin zannettiği Kontesı opmek isterken bu sırada yaklaşan Kontu öper, Kont da Cherubine vuracağı tokatı Figaroya yapıştırır. Figaro, kıskançlık saikıyla Susanna zannetti- ği Kontesin yanına yaklaşınca, bu sefer hakiki Susanna ona bir tokat atar. Sahnede bir hayli karışık ve o risbette komik hâdiseler — cereyan eder. Bu esnada uşaklar meşalelerle gelırler ve kamerıyeden çı ıkan Su sanna'nın elbiselerini giyinmiş Kon— tesi kont görünce şaşırır ve affını talep eder. Neticede bahçede yapı- lan büyük bir merasimle Figaro ile Suzanna evlenirler. AKİS. 24 TEMMUZ 1954