rja yimiz İŞ İşten masyaya yolları de kur i ayrıl beldeyi r birku i sıfatile ihimizin eciz bir ide ve Dd eylil asın Şu gün öğ içinde :addeler lalariyle kış sa tmişler, ı kabul ol .nan :mli ve da gün” atıratını arihinde Gö firuze bir fanus gibi mehtapla ışıklanan göğsünü Boğaziçinin yeşil ii ” sırtlarına yasl | guçlu dalgacıklarla okşanan sahil çoktan : aykuya dalmıştı Göksu isminden dönmekte olan amış, yer yer yaldız sor- Üçüncü Murat, kıçında üç hilâlli kırmızı “atlas bayrağı dalgalanan kadırganın gü- vertesinde, Boğaziçinin bu seyre doyul- maz nurlu gecesini, gönül ferahlatan bir eksir gibi bütün ruhiyle içiyor, Mariz © bünkâcin seyrek sarı sakallarla kaplı i çenesinde bir tebessümün kıpırdanışı Us hiçbir ışık yakılmamıştı.. © Muradın ağanlan dökülan kırık dökük-mısralar, loşlukta ellerindeki kâ- adin satır izlerini görmeğe çabalıyan, durmadan kamış kalemlerini gıcırdatan kitiplerin gayretiyle zabtediliyor; sefih şevketlü, denizin mehtapla oyalanan * kırışık yüzünde, saçları beline sarkan wlak ve dağınık başlı bir deniz kızının hayalini görür gibi oluyor. Bü hayal ona i haremde kapalı duran dildadesi ( Bafa) * kadını, Safiye sultanı batırlatıyordu. Bebek sırtlarından kopup gelen mu- Sattar mayıs meltemi, binbir kır çiçeği» nin birleşik koku bhamulesini şarap buharile kavrulan ciğerlerine doldurunca Murat, için için duyduğu serinleyişi uzatmak için denizden ayrılmak iste- i miyor, kadırgayı Yalıköşküne yanaştır- mak üzere irade bekliyen kaptan leye » | Cigos — Supha değin gezmek mürat ederiz! Diyor. Kızkulesi önlerine yaklaşan geminin denizdeki fışırtısını, seçme cari- © yelerden mürekkep saz heyetinin şarkı- i larına terc h ediyordu. İ o Semsipaşa sahillerini bordalayan kadırga, uzaktan mavi minyatürlü bir silâhet görünüşile göze çarpan Topkapı sarayının sahile yaslanmış hünkâr iske- İ esine dümen tutarken, padişahın ince sesi yeni bir irrde savurdu! Segâh faslına ağız kılınsın |... © — Denizin hafif kırışıklı yüzünde körpe i cariyelerin katralarından dökülen pağme- “ler, yüreklerde ürpertiler canlandırarak ge- i zindi.. Marmara ufukları gecenin assızlığı © içinde coşan ve taşan bu nağme tufa- © mma, ayni güzellikte akislerle cevap veriyor; denizin temiz ve serin göğsün- © de yıkanan ahenk, büsbütün saklanarak ” tertemiz ve pürüzsüz geri dönüşile hün- i kirin kulaklarında iç gıcıklıyan bir ar” #ubun bestesini tamamlıyordu. Saray rıhtımına dümen tutan kadırga, yeni bir irade ile rotasını Marmaraya BİZDE iLK iÇKi YASAĞI YAZAN: MUZAFFER ULAŞ doğru çevirdi, tek kadırgalı « Mevkibi hümayün *; segâh faslının kıvrak mız- rablarile gönülleri oynatan bir ahenk çinde Yenikapı sahillerine doğru sü- züldü, aktı.. » *x Yenikapı meyhaneleri sarhoş yeni- çerilerin maralarile sarsılıyor, toprak testilerde sunulan nefis kokulu şarap» lar, buluttan nem kapan dev yapılı İkapukullarının) dumanlanan kafalarında için İçin hazırlanan bir ibtilâlin ilk kıs vılcımlarını körükliyordu... emtin en büyük meyhanelerinden biri olan ( Meyuğrusu) namile maruf azab otraklarından Keskin Yusufun bo- zahanesinde yeni ortaların en azılı eleba- şılarından Üsküflü Hızır, Karaoğlan, Telli Civelek; etraflarında halkalanan arkadaşlarile şakalaşarak şarap çekişti- riyorl Sokullunun taklidini yaparak kahkahadan kırılıyorlardı... ozahanenin denize diken ceresinde gözleri denize bakan Telli Civelek, şakalaşmanın en hararetli ye rinde oturduğu iskemleden fırladı, iri- leşen gözlerini dikildiği loş sulardan ayırmadan haykırd — Hünkâr geçiyo: Bu baykırış sarhoş yeniçeri kafilesini bir an için şaşkın bir duruma soktu... Masanın üstündeki toprak şarap bar- ii kavrayan Üsküflü Hızır çarçabuk parla ndı.. taş kesilmiş gibi duran ar» Lalaklanme seslendi : — Ne duruyorsunuz böyle.. bün kârda mehtap âleminde eğleniyor. ka- dehlerimizi onun sıhhatine çekebiliriz! Ardından mıknatıslanmış gibi ken- disini takibeden sarhoş sürüsile pence* reye yaklaştı, yanan fenerlerin ışığında bünkârın altın saçaklı, kırmızı puşide ile kaplı sedirinde oturduğu görülen ve sahile sürtünürcesine yakın geçen kadırgaya doğru kadehini kaldırdı, ser- hat boyunda engürüs küffarile çarpış- tığı zamanki korkunç naralarından birini savu : ar; sadrâzam iri pen» Heyyyy... Sıhhat ve şevketine içiyoruz hünkürm | Bu nara, Gine gözlerile tabiatın barikulâde göğsünde mestlik savan U- se Muradı hiddetle yerinde doğ- rultt Eenlağ iki adımda kadırganın kü peştesine sıçrayan padişah, ışıklı pence* resinden, tıpkı bir tabloda göründüğü gibi birkaç kavukla bir iki kolyeninin uzandığı meyhaneye dikkatli dikkatli baktı, yanındakilere sordu.. mdir bu erkânsizlar? Sükütüu yırtan bir ses, darüsseâde ağası Gazenferin ince sesi duyuldu; — Yeniçeri kulların padişahım | Murat, Sokulluya emir verdi: — Tez, emri şerifim tebliğ edesin.. menbait asker kullarımın biçbir suretle istimali icazetleri olmadığın cümle ortalara bildiresin!., İlk şarap yasağı Üçüncü Muradın zamanında, fakat sultanın irade ve ida- resi kadar kısa bir müddet için, mehtap gecesinin e irade ve tatbik edilmişti hamire e Atmeydanı e şimdiki Sultan» ahmet meydanında dehşetli kalabalık vardı. i ânları ka ie DIŞ, çarşılar bomboş kalmış, meydanda yük- ç ü aya doğru inkişaf sl cek bir fitnenin muhbiri gibi etrafa taşmağa başlamıştı. Veziriâzam Sokullu, serasere kaplı samur kürkünün etekleri havalanarak saraya koşmuş, derhal huzura çıkarak arzetmişti : — Kul makulesi a hünkâr! — Dilekleri nedir ? — Efendimizin beki tebliğ et. tik. bamir yasağın a inde cemiyet kuran kul tayfası e yasi , ğın imani nida ederler, miyetlerinin tefrik esbabını fa Sin mi Sokullunun feri kaçmış gözleri arz odasının kırmızı zeminli ipek halısında mıhlandı, ihtiyar vezir istemiye istemiye itiraf etti.. — Cemiyet ekl vardım. Ulssata, pendü nasihat müteallik söz Me oldum, RE dediler, kulunuz el gösterdiler : ar, hünkârimıza söyle, birka bi sdabin üzünden biç kul tayfasına hamir yasağının talkilisden vazgeçsin.s yoksa biz hallederiz! dediler... İşi şev» ketli hünküra arza geldim!. bir dakika sustu, “dü ündü. 1 asdar ettiği irade sini makzeyleyen ikinci (emrişerif) ini bildirdi : — Doğru, birkaç yolsuzun, erkân- sizin yüzünden kul tayfasına şarap yasağının yeri olmasa gerek... Murat Sonra bir gece evve Yarım saat sonra saraydan ayrılan Sokullu çavuşbaşılarla ortalara ve At meydanile Etmeydanında a âsi- ve Şu. iradeyi tebliğ ettir n ki vezirim Mehi e paşasın, 4 saat bile sürmeyen ilk içki yasağı hünkâr Üçüncü Muradın irade zafıyle biribirini nakzeden iki emrinin netice- sinde yalnız Yenikapı ağasının değişti- rilmesile nihayet bulmuştu, 28