Bir seyahetten notlar: CENUBUN İNCİSİ URFA Değerli bir idareci elin- de her yıl biraz daha te- rakki ve inkişaf eyliyor Yazan: Ali Enver TOKSOY kçekalede tevakkuf eden trene bir şoför akınıdır başladı. Tenezzüh, kamyon, posta ve kaptıkaçtılar istas- yon binasının doğu yönünde birer ha. yalet gibi duruyor. Lükslerin ışık ver» diği daracık sahada gümrük ve şömen- düfer memurlarından başka kimse gö” zükmiyor. Bavulumu alıp götüren şoför, daha“ ben basamaklardan inmeden başka bir adamla geri döndü. Muavin önde, ben arkada €piyce yü. Urtada şehir Sinema ve Tiyatrosu önünde Ebedi Şefimizin büstleri rüdük. Yanlardaki beyaz ve yeni bina- lar karanlığa rağmen seçilebiliyor. Cad- de oldukça düzgün. Muavin, titrek ve sönük ziyalı bir yapının kâpısını açtı. Urfa: ATATÜRK Bulvarından bir parça Urfanın ümumü görünüşü — Otelde var amma, bir kalmaz çıkarız. Uyandırılan kahveci gözlerini tura uğuştura pişirdiği kahveyi kalliyi bir fincana doldurarak getirdi. Ya bul adam Yemenden gelmiş, yabut ben kırk yıldır kahvesiz kalmışım. O dere ce keyfimi okşadı. İ naları yükseliyor ve yollar yapılıyar X muş, Muavini sordum. Dikkat etmediği. ni söyledi. Kafamda sayısız istifbamlar bir sinema şeridi halinde seyretti, Dx ha fazla duramazdım, kalktım. Gecenin zifiri karanlığında (düşe kalka istasyonu buldum. Şimdi iş şo för ve muavinine kalmıştı. Tuhaf şey! Ortada hiçbirisi yok tu. Beni büsbütün bir telâş kapladı. — Acaba?P.. diyor, diğer taraftan otomobillerin içerisinde kavul arı > Asri park ve Belediye oteli