k tam bir İN SİNE tübüler adisele VE mey. in hisseli. 1 mular- “fik Palit, AE ge ( ikta İ şekilde i temisil gil e ancak Sadri 'k isti- ıdular- IN SOr- atından Soyleyen Kalbimdir: XV// bah- olan şanık Bülbülün sesi, hudutsuz U çenin bir tefekkür yuvası ye yükseldi, “Hayal, ın yüksek i gi nd, birdenbire fış de yakıcı bir serinlik var Senin de için, yanarken tinlerken yanıyor mu 2 Karanlık bir dü ken geceyi larla bu seste dolu serinliyor; se- nce gibi, ruhlara çö- uyandırmak Çırpınış- ira bak ! Saatlarımın sayısı Bike bu gece içinde, arayan, soran, deri yanan hasretin ve aşkın çocuğunu dinle Parlarken e sönen, sönerken o parlıyan içli bir halk türküsü sibi, in- k Yes ni ümidini, ade nağmelerle kalbi dinliyelim ! İç dünyasından sü ülen ışıklı bir yağ- murun, baharla duvaklı ağaçları yıkadığı dr düyüyor musun? Damla olan nağmelerin, çiçeklerin ka dehlerini taşırttıklarını ve EM sıtmalı ducla ak arın püselerin gibi tutuşturduklarını Mhçedeki y İn lerim gibi DERN bana senmi kirpik- duyduğu bu acılığı en VETeN, çok SEvtn üzün Tari ülyalar mı £ mi, yaratıcı ışıklarınla a miz dan ni We olan hasretin mi. enginleş- tiren 'ımda kan ve Beni bu sonsuz ı MEİESİCL) mi, bu şakımanın anlatıyor ? dinle 1, ra katar ii bala Öyleyse, Koi kutç “ meçhul, kalp, sevgi dolu hadiselerin MAŞtığI yalınıyayn haykariydr A bana , güven ! Kales yaban bülbülü, dedikleri kanı damarlarımdadır. Yolların Gr şakımalarım Kanatlarırdır. çollarımı şaşırtamaz !, Hasretinle varlar kalbim, yanılmıyan ve aldanmıyan kılavuzundur, gel € eğer, yorgunluk, huzuruna soku- kadar küstalısa. kalbimin çarpıntız tarı, dinlenip konacağın dalların olsun, susuzluktan bağrın mı yanıyor 2 Pı- marlar, inceliğini seyrederken vecde & lip de, güzel gaganı öpmeğe unutlul; fi ün karanlığından eşine. böyle kuşlarım, babamın seni yaldırmasın, e onları affet, a a — Dünkü edebiyatla bugünkü edebi- yal arasında müsbet, menfi söz söyliyen- İer var. Acaba, siz ne gibi farklar görü- yorsumuz? umhuriyet idaresini ideal bir aşkla seven halkçı muharrir, hafif bir tebessü- münden neşe ve kuvvet alarak ; Gözlerimin o pınarında doya seyret de, sevgimle leten ben olayım. Sevimli kulakların sesimi yabancı bil- mesin |. © sesim ki, çevrende pervanelerin biticik örneğidir. Ayın, yıldızlara güneşin tığı böyle bir Mayis seni kendini doya bağrımı serin- yanan anlat- babam aşkımı elde VB Babamın ve anlatıyorum, babamın büyük aşkını d Ba bilmedi sevgilisini, dikenleri yuvasına £ derin bir gecede keskin ia işlediği yumuşak i r, söğütler, orman. şarkılarını, kendilerinden yl dinlerlerdi. Yuvanın öleklerini bir gelin teli gibi 1 AŞIMI dere, bu şakımaları eki nm uzak- laşamazdı. Ve ay, gönül daha iyi dinlemek için; yıldızlarıyle yuvasının ciekleri sokulur ve ancak güneş, onları ütmek için uyandırırdı. GE sevgilisi, yavrularını kalbinin *uyuttuğu altın; zamanlarda hile, aşkına kKanmıyan ba it ağaçlarında coşardı. Birgün, eşine yem aramak için yakın üde kondu. Bu uçuş, onun son uçu- şu oldu. Kanatları ökseye yapıştı. oken- dini kurtaramadı. Kuşlar tüccarı, onu bir tıktı ve kalesi yuvasına Geli olani ağacına astı. Hürnyetlerini, sıcak dillerini unutmuş bir sürü kuşlarla “dolu kafesleri de çevresine sıraladı. | ve babam, kafeste Kartal bile hürriyeti ve kâüdar duymamıştı. ırpindı. Büyük dertli küçük başımı mahbesinin sert tavanına çarpıp Sm yordu, Kanı, tüylerini kızıla böyadı. Ş kâyet, isyan dolu #özlerile alevden ie bülbül oldu. Fakat yagasından bir tek nağme doğmadı. Kuşların esir tüccar düşündü : “gözlerini oyarsam,, onu çağı- racak ne bir renk, ne bir hareket ir ıcak., ve-o, renkleri, sesleri içinde arıyan, kendi ruhunun semasında uçarak en izel Sal kıları verecek,. Kafesin darlığım a yacak. Kafeslerdeki acemiler de yeni ia seslerini göklere sö ın ESİF kafese yaşıyamazdlı. aşkı babam Dünkü edebiyatla bugünkü ede- biyat arasında, dünkü memleketle bugün- kü memleket farkı vardır. Dünkü edebiyat elbette bizim kendisinden çok istifade ettiğimiz edebiyattır. Biz bugün başka hava içerisinde ve cemiyetin oluşu içindeyiz. Estetik denilen PİK YANYOLAÇ valar öğrenecek,,. Gece... lerini kaybe- den babam, son şarkısını söyliyor: “Kal bim senindir, şarkısını. Çırpınırken, kalesin telleri ren kanatlar, kırılmış. arasına Bi- Küçük pençelerile kafesin tellerine tutunmuş. görmiyen e lerini ve kan içindeki başım, özliyen bir nil gibi o uzatıyo gilisinin bulunduğu semtten hıçkırıklar geliyor. Babam, Ş yor. kefes soyu olarak kalpleri, ö güne kadar tatmadıkları bir acı ile doldu. Mavi bir düvar gördükleri, göklerin sonsuzluğunu anla- dılar ve Kafesteki tellerin, kanatlarım y tıklarını duydular, Bü e kesi yakiyor. çarpan ni göğsü ve sevgi dolu kalbi, ka < seveilinin Dd yuz A Uçlu. temiz ve yaratıcı kanı yaban- wülünün çiçel klerine Si yavruları- | ba zellik ve iyi- | siz sözyaslinle SÖYLEME ! gilinin, sıtmalı gagasının yanına | K olduğunu, Ss Son bir defa daha çarplı. di in ya EE PAkeRE | iŞ İarımı birer gül yaprağına Si Ve o Mn sindenberi katmerli güller eee sözüeriN wözle- nem var, ai eğdi. saçlarını döllü saçlarının teller üşleşii.. ve a Sar rm düşünmek için içlerine çekilen irler oldular. o civardaki söğ | seni oyalamasın bir ibi ü kanarya side gül! eğilim. gibi de köleleşmedim. İ Babamın kanı ve Di aşkı bendedir, ! Bana hiç birsey bırak an babamın | mirası kalbimdir. Gök, bir. kafestir. Şert | avanı beğim de ya yaraladı, Geceleri hile sönmiyen ev çivilerinin alnım daki yerlerini örmek İstemez misin ? Gözlerimi oysalar da kalbim sana yor. Ben de “Kalbim senindir, söyliyorum, dinle |. Haynt, bu sıcak kalbin çarpıntıların- | dan başka nedir? Son pusemi e Işıksız geceler içbi si dınlatamıyacağı gece gözlerime doldur. | salar da kalbim sana A ME Gerçe, | Ve bir | cı gibi — mai şey de zaten havada mücerret birşey de- gildir. Bugünkü hayatımızın prensipleri bizim dünyayı görüşümüz, burünkü ede- biyatın çatısını teşkil etmektedir, Ancak, uğgün tam mükemmel birşey vardır de- mek hata olur. Nasıl, memleket, inkişaf (Arkası 10 uncu sayfada) 5 | babamın ; |