Faydalı Tetkiklerden Hülâgalar : Payam m ansızca “cesarel,,i tahlil ediyor. korkuyu ( dabilik “cesarel,,e “Ruh mecmud- Esasi çiçeği,, Harbe dair birincisinde Şi etki cettim : dl msiyakınn İçtimai taftaffuz irsi müktesep ie MİMAR İptidai göçebeler, tevekkülden başka birşey bilmezler. Afrikanın bazi İnazzüv yükseldikçe, İyttnteri kabilelerinde, tir zarf ve şieldler bir Kanpanyu, harbden $u tecrubeyi geliriyor : “Cesaret, iklisap olunur ve işlenir. O, bir gül gibi solar ve kurur.,, Her hiröok an patolojisi vardır. Ben, fi büvük bir 5 Kanpanyu devam ederek diyor ki: Bütün db Kerimi İri Tar, ç kar şi rt beji veuhlarını deyi ektiler, irkin eski ruhunun müdahalesi ile harbin korkunç şarilarma bir inli- bak keyfiyetidir.. Tehlikede şahsiyelt- ler, “ırkın mukadderatı,, rarengiz ve hakim şeyin,, tesiri altında cesarel, kaltyarlar. Ben, © Düşünen cephede islırap çektiğini, sebat elliğini ve öldü- anladım. süz, iri günü görerek “fiymelini,, makalesini, ruhi hıy- aşağıdaki satırlarla, tebcil e metleri, Şu ederek b ; zaaflarında sük- leş bu “Düşünen akarışık arz küresi üstünde, . Râsim Özgen "on üç sene sonra birdaha gidebildim. # Araya harp girmiş, hayatım çok değiş- mişti. üç sene sonra Capriye gittiğim Kğ söyledi. Nerede oturduğunu sor. — Bilirsin, dedi, W lom köşkü- nün ai, e. unutmamıştım. Şimdi daha fazla Mak anyei aradan, onun idaha yaşayacağını düşündüğü, on sene çoktan geçmişti. Arkaşıma sordum. — Ön sene sonra öleceğini söylerdi. Ne oldu? Arkadaşım — Bırak, dedi, çok acıklı bir hikâye Ul, İnsanın, elinde olan şeylerle saadeti ydır. Fakat imkânsırlık- değişiyor. Wilso- iin güzeldi, Fakat 25 kil bir vaziyete girmişti. O zamana kadar on para borcu olmıyan adam, borç aramağa başladı. Fakat, bunun için de yalan söylemeğe mecburdu! Gelirinde bir arıza olduğunu, ve bir müddet Soura eline para geçeceğini söyliyerek, bir #ene veresiye Bir sene sonra artık bulmağa karar verdi: Bir gece eve geldi; mut- fağa giderek havagazı musluğunu açtı, boruyu eline aldı, yere i Ağzına sokacaktı. Fakat ertesi ve mutfağa gelen hizmetçi kadın on boru elinde, gın buldu. Sevkitabil ile, boruyu ağzından çekmişt Wilson, oraya hava girdiği için, boğulmaktan kurtulmuştu. Hastaneye kaldırdılar. İyileşti, fakat, gazın vücu- ünde yaptığı tahribatla, aklını kaybet- miş bulunuyordu. mi ni gördüğü zaman, bir yerde görmüş ii hatırlıyamıyorumuş gibi ba- kıyor, diyordu. Gözleri, havaya atılmış da yere düşmeden kalmış bir taş gibi, boşlukta duruyor ilson şimdi serseri bir hayat yaşı- yordu. Ön parası yoktu ve para kaza- nacak halde değildi. Onun bunun yardımı ve sadakasile (geçiniyordu. Oturduğu köşkün sahibinin karısı, vak- tile onun hizmetinde çalışır, ev işlerini görürdu. Şimdi onu kendi yanlarına almışlardır. — Vaktini nasıl geçiriyor? kseriya evden hiç çıkmaz. şarı çıktığı zaman vahşi bir hayvan vi korku ile koşar. Sahilde bir ağacın dibinde oturmuş, bunları konuşuyorduk. Birden, arka- mızda bir gürültü oldu. Döndüm bak- tım: Beyaz donlu çıplak bir adam, bize ürkek ürkek bakarak, yanımızdan denize doğru kaçıyordu. Bu Wilsondu, u sön defa olarak bu vaziyet- Wilson geçen sene öldü, 25 senelik saadetten sonra daha altı sene yaşa- mıştı. Onu bir sabah sahilde, sulardan yükselen © kaya sütununun karşısında, ölü olarak bulmuşlardı. O gece meh- tapta, bu saadet manzarasını seyrede ede ölmüş olacaktı