Dan etlerimle ben, bu işi ya- amazdım. Lâkin önu bana Yaptıran o çiğnenmiş bir derefin, çamura düşürülmüş bir namusun öcüdür. Siz de ider onları ipe çekrnek istiyor” anız, beni de,. benim çesedimi Je o arap binbaşının yanına tiverirsiniz; bundan birşey ikmaz... haka re” ile isyana sevkeden o; dur İuran ben idim. Halkı gale iana getirip tahrik eden, hal- ı biribirine boğdurup cephe- rden birkaç yüz kişi eksilt- Askeri, icraetile, meye çalışan © buna mani lan ben idim. Namusa ve İerefe saldıran ©, saldırtma» m ben idim. Türk askerinin aysiyet ve şerefini kıran, fevletine karşı silâh çektir meğe gayret eden o. bunun dim, Gerek koğuşlarda hapis tdilen askere, gerek av biribirine ateş etmeğe a edilen halka e tavsiye o eden endim. O, im önüne geçtiğim bu e ledi umduğu neticeyi alamayınca; şi BU. cını o almaya teşebbüs i. Beni Bibi elle: ls mayer m hayvanlara bile oydu. Ve sonunda da karımın e yakeck iffetine ve w hakkın, adaletin, şeref ve namusun Dz boğum, ee Anla. Sipiz mı? ben parçaladım. Fakat işte bu balimden daha fena bir halimle Porçaladim. 0, kendini müdafaa ede- » veya kimse onu kurtarmak Salonda Ses e Pele; Yeni nişi Bir aralık, tir ve sert bir kadın sesi... Divanı harp heyetinin biraz öece yü: zünde dolaşan renkler silindi. Onun yerine bir şaşkınlık geldi. Adalet melâ- ikesi yüzlerini yelpazeledi.. vicdan me Ni ni bir kıvılcım serpti. Hepsi rını e eğdiler, Ve zanneder: se neşi yüreklerine e Dur yemi Vİ biç velisi şahlandı. K di taşıdıkları üniformayı taşıyan bir be sebep olduğu bu büyük hadi seyi nasıl yenebileceklerini düşünmeğe en de sandalyeme düştü U süren münakaşalar Side Halk sabırsız» lıkla bekleşiyorlardı. Akşam olmu Ortalıkta garip bir ürperme var iz Birer, birer geldiler, yerlerine oturdu lar, Reis ayağa kalktı herkes ona uydu. Ee N Ve kararı tebliğ etti. Beni, ebedi kürek cezasına ve hide matı şakeye mahküm ettiler. Müdafaamda esbabı muhaf- fefe bulunduğundan idamıma gidilemediğini de söylediler. en, © cansız ve mecalsiz gövdemden nasıl çıktığına hâ- li bayret ettiğim şiddetli bir kabkaha ile ortalığı çınlats tım. Fakat bu kahkaha, bir enin ve bir ergeç tebes» sümü ik ii il emleketime hayli uza bir yere, bir askeri hapisane» ye gönderdiler. Koğuşa yer- leştikten sonra bir zabit gel- di, bunun dadili karışık bir dildi. Türk olmadığı her halin- den ve her sözünden anlaş" liyordu. Beni, bir zabit katili diye tanımışlardı. Evrakım da öyle yazılı idi. m ki öl- mleketi ve belki şerifliği seyoiliği ile li idi. zabit de hana dürdüğüm zabitin künyesi belâ olmuş tu. Önce üzerimde neyim var, n w yoksa cümlesini kendi elile gelinceye cebimdeki paramla, yeleğimdeki saatime kimse do. L* etti. Bunların ikisi de habeş, kara yüzlü Sabah kara yürekli herifle rdi. . bi a şam beni koğuştan alırlar. Üstümdeki ağır demirlerin sıkletine bakmıyarak; canlı, kuv vetli, dinç bir adamın çevikliğini i rek, beni en süfli yerlerde çalış Si. iraz ağır davra in kırbaçlarla, esir kamçılar gibi, kamçı lar, aptesaneleri yıkatırlar, all oydururlar, bulaşıkları temialeklerei rkası var ), Ze