içmek , Vals r büş. YLâklar niştim, Pik. iakika kilışını e ben, dıkları r türlü tam ali kanaal vültelit yakın ıcaklar »diver: zam ari» irliğini baplar başla: YA - Şerelyap oldum! Kelimelerini ha- bire tekrarlamaktan, Am hemiş gibi çenem yoruldu. Ve bu mecbu- erikan sakızı çiğ- riyet biraz daha sürseydi, «fartı Leşerrüfk len muztarip olacaktım. Bizimkiler, «yakın ahbaplar» nı bana ( tanıştırıyorlar. Ben onlara salondaki bildiklerimi takdim edi- yorum. Ve bu uzun tanıştırma merasiminin bi- dişinden sonra, gelin eteği gibi sarkan bon- Jurumun ak a bir koltuğa ilişeceğim ve solu im sırada, ar- kamda köpek e ru - Kapı çalınıyor ! Bir kefile daha geliyor! Onları bana Yanışlırıyorlar. Ben onları bildiklerimle ta- nışlırıyorum Ve tam... Evet yine lam soluk alma sırasında, mübarek zil yine zırlıyor. Ve teşrifatlı takdim merasimi yeniden başlıyor: — Damadım! Halam | - Damadımın ninesi | — Halamin kuzini ! Damadımın teyzesi - Halamın kocası ! — Halamın kızı! — Halamın dıdısının. dıdısının dıdısı | Bu arada, üzerinizde, karakterinize en kısa zamanda bir teşhis koymak gayretile dolaşan gözlerin, koyu tecessüsünden duy- duğünuz sıkıntı da caba Haladan sonra teyze, teyzeden sonra amca, amcadan sonra dayı, dayıdan sonra bermutad yine tam oturmaya hazırlandığım sırada da yenye.. ve ondan sonra daha bil- in kimler geldiler. © bilmem kimlerin sonuncusundan sonra bizim kayın valde, misafirlerinin tamamlandığını müjdeledi!.,. at, bu müjdeden sonra, şöyle bir teşehhüd miktarı olsun yan getebildiğimi sanırsanız, yanılırsinız | O sırada yüzükler takıldı. Yüzüklerde sonra biz ız Yakın ve çare çiftleri dansa kaldırdı'ar. itibarlı ahbaplardan birisi bu seyirden pek hoşnut kalmış; kulağıma: «onun arzusunu kırmamak lâzımzeldiğini» fısladılar. Ve biz, terlemiş bir dö ner ke babı gibi, bir dela daha köşeye, Makalleye e li bi r Habeş cengâveri gibi saldırdım Fakat, ortalık e ve siyaseti gibi karmakarışık oldu : Bu sefer de sıra büleye gelmiş. Bülede ikram vazifesi bana düşermiş; Avrupa bu vazileyi ederken çektiklerime, bana nisbeten iatiraklatte sayılan garsonlar bile acıdı ! Dinlenme iştihamı, büfedeki iştahların doyuruluşuna sakladım! Faköt yine kıs- mette yokmuş. Çünkü bu sefer, ilk teşril eden yakın ahbabın gitme saatı gelmiş, Onu yola koyuşumuzdan sonra hala, hanım ve maiyeti ayaklandı. Bu ikinci resmi lâmı üçüncüsü, takibetti. üçüncüsünü dördüncüsü Fakat bu «teşyi merasimleri», daha yor- unluğu geçmeyen «istikbal teşrilatını» da gölgede biraktı. Kapının önünde, gardirop garsonunun gafleti belirdi. Ve biz, Muso- lininin petrol arayıcıları gibi, şapka, çan- ta, sentür taharrisine koyulduk 'e ben koltuktan evvel şapa oturdum: nkü son çıkışından sonra, bütün koltuklar Doçent kafası gibi boşaldı amma, bende oturacak hal kalmadı! misafirin kü mütemadiyen, süvari mızrağı gibi dim- dik dolaşmaktan belim bükülmez olmuştu! u bir egazavyı andıran merasime ça- inuttuğum bazı ahbapların sitem- Onlara, kıllığına meyen mazeretlerden devam ediyor. bir türlü kıran birini okuyup geçiyorum, ve içimden : ir sen eks ktin ! diyorum ! tak enüz içimi tam boşaltabilmiş değilim. H tam boşaltabilmiş değil Fakat bundan fazla dert dinlemek, nişan. lanm mii daha tatlı olmasa gere , ya, bu; satırları Myo yakın bap ır içinde müzevvirler Bu ihtimali düşünmemi haklı bl ve büyük istemezsiniz sanırım | başımı daha bir derde sokmamı