Vak'aların dersi: HAYAT,8., Ciha n anarşisi ve düşüncelerde ihtilal Dr. Gustave Le Bon'un Avrupa ile Amerika. nın cihan harbinden sonraki psikolojik haline dair yazdığı makaleler silsilesinden son maka- Değişme tabiatın en devamlı kanunlarından biridir. Taştan insana kadar ölü ve diri bütün mevcutlar mütemadi değişme- lere tabidirler. Bu istihaleleri bati oldukları zaman idrak et- miyorsak da, daimidir. Ayni mevcut iki defa görülmez: Ço- cukluktan (o ihtiyarlığa (Okadar mütemadiyen tekâmül etmede- ir. Kavmlar da bu kanundan kurtulmazlar. Fakat tekâmü'le- rinin sürati, şeraiti hayatiye- ye göre tahavvül eder. Derin ihtilaller devrelerini bazen bali tekâmül safhaları istihlaf eder ki görünüşte teseb- büt halini arzeder. Bu tesebbüt safhaları ekseriya kavmların tarihinde en yüksek devreleri temsil ederler. Meselâ Perikles zamanında Yunanistan, Ağus- tos zamanında Roma İmpera- torluğu, Philippe 11 zamanında Ispanya, Louis XIV zamavında Fransa. Zaten o nisb' sükün devre- lerini mütekaddim vak'alar tevlit etmiştir. Ağustosun diktatör- lüğü bir silsele içtimai müca- delelerin, Louis XIVun hükü:- meti mutlakası da uzun dini ve siyasi münazaaların neticesidir. Şimdiki Avrupa, tarihi için- de defaatla müşahede edilen ihtilaller devrelerinden birini geçirmektedir: Siyasi ve dini itikatlarda ihtilal. düşüncelerde iledir. ihtilâl. Kadim müdir ideallerin zayıflamasile yeni ideali r ta- harrisi ruhlarda derin bir iğtişaş ika etti; endişe ve korku, fikir- leri teşviş etmed-, her yerden tehditler zubur etmede olduğu gibi ni'bi bir sükünet ümidi henüz sezilemiyor. Ruhlara süküneti iade etmek, harici tehditleri uzaklaştırmak, bilhassa, fevzayı tevlit eden tehlikeli siyasi hayalleri dağıt- mak şimdiki halde illetler ile eserlerin mudil teselsülünü vu- zuhla idrake muktedir hükümet adamlarının büyük vazifelerini teşkil etmektedir. Fik ıleri teşviş eden endişe sebeplerinden bri de kat'ıyen mütezat iki temayülün tesadü- müdir. Br cihetten kavmalr, sınai ve ticari ihtiyaçların za- ruri kıldığı ittihada temayül ederken diğer cihetten ayni kavmların hırsı komşuların lan infirat etmeye ve onların zara- rına büyümeye kendilerini s.vk- etmededir. Bu mütezat temayüllerin ilk neticesi hükümet adamlarının akval ve ef'ali arasında görülen tenakuzdur. Cemiyeti Akvam murhassı s.fatile Cenevrede bir- leşmişken yalniz sulhtan bahs- (ederler; memleketlerine avdet edince teslihatı ohumevi bir faaliyetle | artırırlar. Sosyalist Mac Donald'ın ilk vükelâ reis- liği zamanı İnğilterenin en çok zuhlı inşa ettiği zamandır. Va- tanın toprağında onun İngiliz ruhu sosiyalist ruhunun beynel- milelliğine galebe ediyordu. Bu umomi vaziyet M. Mussolini tarafından İtalya Parlementosu huzurunda vuzuhla icmal edil- miş'ir: “ Gazeteler her gün tahtel- bahirler, kruvazörler ve sair sulh ve harp âletlerinin inşasından haber vermekte, toplar ile sün- gülerin adedi daima artmakta. dır. Evropanın siyasi vazıyeti hakkında hayale kapılmamal.- dır., Şimdiki Evropayı ınkısama duçar eden maküs temayüller, tarihte defaatla müşahede edi- len akıl ile hissiyat arasındaki ezeli mücadelenin yeni şekille- rini arzetmededir. Mahz akli bir noktai nazar- dan kavmlar arasında sulhper- verane ittihat mübrem bir mec- buriyet (oolmuştur. Melbusat, mekülât, ilh. gibi her günkü havayıci zaruriye için en uzak milletler bir birine sıkı surette mültaçtırlar. Zaten hepsi bilir- ler ki harbe girişmekten ken- dilerine hiç bir faide yoktur; son harbın tecrübesi sarahatla isbat etmiştir ki şimdilik harp- ler mağlup kadar galibi de harap etmektedir. Bu kat'i sulh ihtiyaçlarına rağmen şunu kabule mecburuz ki tarih icinde harp tehditleri