Mektuplar gidip geliyor ve sonları hep aynı şekilde bitiyordu. Ayşe kizın mektubundan: beş günde bir “ Giz Kayaşta çıkardığın o resimdeki galabılık kim? Ne şık, ne kostak beyler, hanımlar öylel senin yüzün benden esmer çıkmış ayol! yaz küneşi mi çarptı ki?.., Fatma kızın mektubundan: “ Öresmi bizimkiler çika:ttı. Kayaşa gezmeğe g tmiştikte, Beni de arkalarına aldılar çıkart- tılar. Ortadaki şişman hanım bizim büyük hanım efendidir. Sağında sakalsız, bıyıksız ihti- yarımsı beyde bizm büyü beyefendidir. o Yanlarında ve ayak'a duran küçük hanımdır. Geçende sizin orada güzellik yarışı olmuş. Burada konu komşu bütün hanımlar beyler hep zorladılar: Sever hanım! ded ler, sen de resmini gönder. Mutlaka b rinciliği alırsın. dedi- ler ama gö dermedi, o dedi ki güzellik kişinin içinde olmalı. Dediği doğru kız! Bizim küçük hanımın yüzü de yüreği de öyle güzelki. Ama bana bu lafarı zorla yazıyor. Yazmak i temiyor. Kız! diyor, isterse başkası yazdırsın, insan kendi eli ile kendini öğer mi O inat eti, ben inat eltim, gönlümü kırmamak için yazı- verdi işte . Öteki kalabalık bey- ir, Hanımlar da kimi hısım ak- raba kimi konu komşu. Küçük hanım kemane çal- çaldı. Müdürünkiler türkü söyle- diler. (öans oynadılar. Bi eylen- dik, bieylendik ki, .. Bu mektubu yazan bu mektubu okuyana kat kat selam eder. Ben de selam ederim., Ayşe kızın mektubundan: “... İşte bende bir resim gönderiyorum. Senin gönderdi- gın resmi büyük hanım efendi görünce aklına geldi. Akşam Beye dedi ki bizde bir kır eylen- cesi yapsak. Ben'lere gitiik. orada çıkardılar. Bunu... Na- sıl? ben toplanmış mıyım? İşte şu gözlüklü hanım bizim bü- yük hanımdır. Yerde uzanmış kir sakallı bey de bizim büyük beydir. Açık yakalı beyaz gömlekli beyde bizim küçük beydir. Solda oturan külümser biyde Karagöz gazetesindeki Şii Beha beyle hanımısidir. en de çok şeyler yazdıracagım ama küçük bey yazmam diyor, Ne bilem neden? yazıcılar okuyucular belli olduktan sonra etikete uymazmış ded, bu ka- dar yazdı. selamı bile yaz- mayacaktı. .. Bu mektubu yazen, bu mektubu okuyana çok çök selam eder, bende selam ede- rim.,, Bu mektubu yazan, Ayşe kıza o aokitti. Küçük bey didi ki Erdilek bey “selam eder, yerine “arzı hrmet eder, diye yazmış, fakat tekrar okurken “ s-lam eder, diye yalan oku- muştu. Fatma kızın mektubundan: “... ( Yalnız son satırı) bu mektubu yalan, bu mektubu okuyana bilmükabcle arzı hör- met eder.,, Ay e kızın mektubundan: “... ( Yalnız sonundan) bu mektubu yazan, hayatın daha iyi olabileceğine dair idindiği kanaatla, bu mektubu okuyana masum hıslı ve masum ümidli hörmetlerini arzeder., Ayşa kız dıdiki: — Küçük beyefendi! bu se- yazıcının selamı ozunca oldu! Erdilek şaşaladı. Laf kyrış- tırdı, i Fatma kızın mektubundan: “... (Yalnız son parçası) bu mektubu yazan, hayatın daha iyi ola bi.eceğine dair idinılen HAYAT,İZ. kanaata iştirak ile bu mektubu okuyana ayni ismetl: ve ihtimalli hıslarla mukabele eder. , Fama kız daha zeki idi. Hiç bir şey sormadı, Kizlice külümsedi. Mektuplar üç öğünde bire çıktı. Mektuplar iki günle bire çıktı. Mektuplar her güne çıktı, Ve mektuelar 3 d kikalık bir telfon muhaveresine inkılap etti. Ve mektuplar tamamile de- Gişti Erdileğin meklubundan: “.. (Son satırları ) eyi yü- rekli ve oğurlu Ayşa kız, sana ve Fatma kıza çok çok selam eder güzelim!, *., (Son satırları iyi yürekli ve oğurlu Fatma kız, sana ve Ayşa kıza kat kat selam eder ninemil,, Aradan bir iki ay geçti. Fatma kızın mektubundan: “... ( Düğüne hazırlandık. sizleri bekliyoruz. , * Ayşa kırın telgrafı: “Bu gün evcek haraket edi- yoruz, , Ertesi gün Şehremanetinde evlenme muamelesi oldü. Foto- grafcı yüz verirken Erdileğ'n babesi: — Şöyle durunu:! didi. Sol- da Ayşe kız, sonra Fatma kız, sonra Sür, sonra Erdilek... Sür, gülerek kocasının ku- lağına eğildi: — Anladım! “baban şunu ifade etmek isteyor... — PP... — Ayşa kız N Fatma kız— * 4 # Çamlı, çakallı bir dağ köyü- nün kızları yine brleştiler. Onlara ta oğurlu bir darp ame- liyesi temenni ederim. Aka gündüz