imatına incelik m olan ik idi; ır eder- ı birinci rüçlükle nüdalan ur, akkında ediyor: hakimi: yeti daima edilebilir. Samimiyet ve dünyayı dolaşalım. ziya bahşeden idame alâka ile vasi Muhabbeti- tabiatı taklit edelim. Hakikat mukayese noktaları: w husule getirir ve rie'at tekemmülü daha eyi takdir ettirir.,, Bu satırlar Paul Souday' in tenkit hususundaki fikirlerini, hislerini gösterir. O bu satırla- rın ihtiva ettiği programı tama- men mevkii tatbika koymuştur. Paul Souday'in Sen Fran- çols d'Assis hakkında yazmış olduğu şu satırları okuyunuz: François. dAssis büyük bir artistik hareketin mübdü olmuştur. Henry Thode' den başka kimse onu daha eyi izah edememiştir. Hayatı tarlalar ve ormanlar arasında pek tatlı ve sahnelerle” doludur. Bu hal Assis mabudini tezyin eden tabloları vücuda getirmek için büyük ressama ilhamlar vermiştir. Artist hissi daima çiçekler en, o kuşlardan,' akar sulardan, renklerden ve güne- şin keskin ziyasından memnu- niyet duyardı. Büyük ve hassas bir şair oidi. Mütemadiyen terennüm ederdi. Biz ona ya- naşmak taliine malik değiliz. Onun fikirlerinin en ufak ziyası ruhları tenvir ve kalpleri teshin eder. u satırlar Paul Soudayin hüsnü niyetini tamamen gösterir. Eyi yazılmış eserleri zevkle okur, bunların mütaleasından büyük bir memnuniyet hisse- muharrir ve edip hakkında bata ettiğini anlarsa derhal ric'at ve hatasını tamir ederdi. Bu Paul Souday- in en büyük vasıflarından biridir. Gençliğinden pek tatlı bir hatıra sakladı. Bu gençlikten Henry Bidou' ya tahsis etmiş olduğu bir makalede behset- miştir : , Kim, yirmi sene evvel mektepten. . çıktıktan Oo sonra, Dağlı ilim nesli 5 HAYAT, Finadolu Darülfünunu için Anadolu Darülfünunu Türk Oo memleketinde yepyeni bir merhale olarak kabul edilmeli- dir. Bu dağlı ilim nesli, ilmin kutuplarına, Türk armasını taşıyacaktır. Memlekette türk inkılabını türk tekâmülüne kalbedecek ilim belde- sinin, yani Anadolu darülfünununun, kat'i lüzumündan bahsediyoruz. Memleketimizde duyan ve düşü- nen kafaları ezen ve üzen bir sıkıntı var: hepimiz teknik — türkiye'yi, münevver türkiyeyi görmek iştiya- kında değil miyiz ? teknik ve münev- ver türkiye'nin teşekkülünde, yarın köylünün mektebi yanında, kurulacak Anadolu Darülfünununun büyük bir hissesi olacak; nie topraklarında, Çi di lin tatlı larını aramaz.” Pâul Souday'in mevkii ede- biyat hayatının tam merkezinde idi. Bu edebi hayatın temayü- lâtını kabul, fakat bunları ha- kikat ve mantık sahasından ha- rice çıktığı zaman tashih eder- di. Öyle bir münakaşa muhiti içinde yaşamıştır ki kendisine karşı bir çok haksizlıklarda bu- Tunulmuştur. Ölüm onu nihayat hakikate iade etmiştir. Paul sou- day bir çok defalar fikir hur- riyeli için şöhret ve şerefini tehlikeye koymuştur. Ölümü edebiyat âleminde cidden bü- yük ve doldurulması müşkül bir boşluk bırakmıştır. hatira. ve ormanlık bir sahada eski yunan üslubundaki ağır ve vakur cebhesile, alimleri ve mütetebbileri Anadolu darülfünunu, Anadolu ufkunda par- layacak. | e Orijinal türk memleketinde , orijinal müteharriler ve müdekkikler kafilesini görmeyecek miyiz ? Gözlerimizi memleketimizin ufuk- larında enginler ve hazineler aramaya ne vakit alıştıracağız ? malümalımızı “ ikinci ellerden ,, toplamaya daha ne kadar devam edeceğiz Müşahede ve tecrübe vasıtasile doğan garp ilmi yanında ne vakit türk münevverlerinin müşahede ve tecrübelerinden doğan türk ilmine kavuşacağız ? teknik denilen ilim canavarı bize ne vakit gülecek ve bizde onun sayesinde ne vakit dağlarımızla, ormanlarımızla, tabiati- mizle, yer alında ve yer üstünde oyuncakla oynar gibi yaşayacağız ? Anadolu darülfünununu — türk memleketinde yepyeni bir merhale olarak kabul ediyoruz. Anadoluda müstakbel fikir faali- yet ocaklarının menbar olarak doğduğunu göreceğiz. Anadolu darülfünununu mübeşşir- lerinin, irade ve kalbi hastaların çıkamayacakları serin dağlara taşı- dıklarını duyacağız. Onları araya- cakların dağlı irade ve ruhuna sahip olmaları lâzım gelecek. Memleketin her köşesini ilim ve teknik ışığile gezmek” sevdasında olan ve burunları Anadolu yaylala- rının — ve bugün için — dağlarının temiz havasını duyan kır çocukları bu mekteplerin evlatları olacaklardır. Beşeri hailenin içinde ve üstünde yaşamağa alışan bu dağlı ilim nesli, ilim ve tefekkürün muhtelif kutup- larına fürk armasını Laşıyacaklar. Buna şüphe etmeyelim, Haute —mornex : Dr. Şevket Aziz