Sa iğ çi — smmm ir ai gk zaman yalnız bir türlü direkt pro- pağanda tiyatrosu bulunduğu unu- tulmamalıdır. Gelecek senelerin tiyatrosu idee' ler ve düşünceler ile teşekkül ede- cektir. Sinemanın her şeyden evel yalnız gözü faaliyete geçirdiği ve spor ile Radyonun okumak için çok az vakıt bıraktıkları nazari itibara alınırsa en sonunda temaşai san'atın sadece bir diyaloğdan iba- ret kalacaği görülür. Demek ki düşünceler temaşai bir şekle konula- cak ve etraftaki her şey gözün dikkatini lüzumsuz yere dağıtmaksı'- zın diyaloğu en doğru yerine getir- meğe çalışacaktır. Tiyatroda didak- tik ve mektepçi nev'e sukut etmek- sizin talimi surette icrayi tesir ede- cektir. Bert Brecht'ın talim paçası dedi- ği parabel'ler bu suretle şüphesiz matlup düsturlardan birini teşkil edecek fakat hiç bir zaman tama- men tecdit edilmiş, her şeyden teçrit edilmiş ve tadil edilmiş ağır tiyatronun matlup düsturu olmaya- caktır. Moral eserler, Mysterium oyun- ları ve masallar bir çok asırlar evel talim maksadıyla meydana gelmişlerdi ve bu talimi maksat dans ilâveleri, peri oyunları ve diğer bu gibi oyunlar ile bir az daha tahfif edilmişti. Nasıl ki modern mimari katedral- Iların ve çan kulelerinin san'atını hatırlatan azamet ve devasalığı tas- vir ve temsil için demir, cam ve betonarmeyi istimal etmekte ise gelecek zamanın tiyatrosu da kuru- nuvustanın mmysterium oyularından ve satirlerinden ve moral eserlerin- den istifade edecektir. Temaşai san'at, yalnız sosyal vüs'ati olmayan bir vasıta, bir voka- bel, bir renk, bir tınnettir. İşte bu sosyal münderecatı ona ancak (lüb) ünü vereceklir. İçinde bir karmakarışıklık, bir altüstlük yani ihtilâlci ve mukabil ihtilâlci cereyanlar, komünizm ve faşizm, sindikalar ve trustler, sosyal kollekti- vizm ve kapitalist ferdiyecilik, trost- lerin ve emperyalistlerin muazzam mücadeleleri gibi hareketler çarpışan bizim bu hali hareketteki zamanımı- zın ruhu, isimlerine lâyık olabilecek temaşa eserlerde inikâs edecektir. İstikbalin tiyatrosu Osabit bir HAYAT, 10. dinamiki büyük maşeri cereyanla- rın feveranına en kuvvetli sosyal buhranları münavebeten vaya ayni zamanda satirik ve didaktik olan eserleriyle aksettirecek, fakat bu eserlerde ferdi olan hususat ima edilmeksizin maşeri olan cihetlere tabi olacaktır. Henri Guelbeaux'dan: Sabit Sami Sahne Ne kendileri bilir, ne başkaları bilir; Verilse, verilse, kırk elli oyun verilir, Bu kübik dekorları değişmiyen sahnede. Oynıyan da sizsiniz, seyir ede ede doyunu: Burda tam, üçyüz altmışbeş perdedir bir oyun; Bu kübik dekorları değişmiyen sahnede... Her taraf, pul, renk renk, ışıl ışıl yanıyor; Özene bezene bir komedi oynanıyor; Bu kübik dekorları değişmiyen sahnede. Kimisinin gözleri birer yumrudur mosmor; Bu tarafta adamlar gülmekten katılıyor; Bu kübik dekorları değişmiyen sahnede. Bir öpülür şey olsa gezmezken böyle yerde; Alkışlarız, bir aktör bir ayağı öper de, Bu kübik dekorları değişmiyen sahnede. Bekle, ey kalbi parça parçam bekle, gelir gün, Bir gün, son perde iner: son perde iner bir gün Bu kübik dekorları değişmiyen sahnede... Fuat Ömer