mesi, sınanması ve her bilginin kav- rama düzeyindeki kişiye ulaşması. Öğretimin öğretmenleri zorlaması- nı, eğitimciler, bilgi edinme kaynağı olmaktan çok eğitim sürecini kolay- laştırıcı bir etkiye sahip olması gerek- tiğinde birleşiyorlar. TRT Eğitim Dairesi yayıncılık tek- nolojisinin bilgisayarla uygulanması ile bilgisayar kullanımı becerisini bağ- daştırabilmek durumunda. Ama unu- tulmamalı ki, bilgisayar eğitimcilerin hiçbir zaman ulaşamayacakları kadar hızlı ve hatasız; ama bilgisayarları ge- liştirecek olan da bir bakıma eğitim- ciler. Bilgisayar öncelikle öğrencilerin birbirlerinin ne yaptıkları ile ilgilen- melerini sağlıyor. Bir başka deyişle, sosyal ilişkileri geliştiriyor. Kişileri özgün olmaya ve hızlı düşünmeyi ge- liştirmeye zorluyor. Bugün bilgisayar, kendi kendine yardım, bilgi değişimi, toplum değiş- tirme, üretimi ve çalışma hayatını ge- liştirme ve kaynakların paylaşımı alanlarında kullanılıyor. ABD'de iletişim ağları o kadar sı- kı örülmüş ki, Colorado'nun Denver kentindeki “*Denver Open Network” (Denver Açık İletişim Ağı) üyeleri, evlerindeki bilgisayarlarla anında di- ğer 500 üyeye ulaşabiliyor. İletişim ağları insanların birbirleriyle ilişki kurmalarını ve bilgiye en kısa yoldan ulaşabilmelerini sağlıyor. Yukarıda değindiklerimiz bilgisa- yarların eğitimin bazı temel görevle- rini üstlendiklerini gösteriyor. Ama bu demek değildir ki, eğitim kurum ve kuruluşlarına gereksinme azalıyor. Tam tersine artıyor. Ama bu kurum ve kuruluşlarda gelişmelere paralel bir takım yenilenme hareketlerinin gerekliliği ortaya çıkarıyor. Görülüyor ki, çağımızda ekonomi- nin bilinen üç kaynağına (insan gü cü, sermaye ve teknoloji) bugün ar- tık bilgi de eklendi. Yüzyıllarca ya- zarlar, muhabirler gazetelere, dergi- lere ve TV programlarına ne konula- cağına kendileri karar verdiler. Yüz- yıllarca işadamları ve teorisyenler ne üreteceklerine, kime satacaklarına, kaça satacaklarına yine kendileri ka- rar verdiler. İzleyiciler ve müşteriler de bunların arasından seçimini yap- tı. Yeni teknolojiler bu duruma son veriyor. Bilgiyi denetliyor ve düzen- liyor. Kişiler kendi seçeneklerini ken- dileri hazırlayabiliyor. Üretimi yön- lendirebiliyor. Bu da bir eğitim işi. Eğitimin gereğine inananlar bu ge- reği en yetkin teknoloji ile, bilgisayar ile sağlayabilmek için yarışıyorlar, Türkiye'nin, gelişmiş ülkelerin çok önemli adımlar attığı bu konuda ge- ri kalmaması gerekiyor. Temel hedef bilgisayarı eğiticiye yardımcı bir araç olarak eğitim sistemimize yerleştirme- iz. İnsanoğlu bilginin önemini kavra- manın yanısıra bilgiye ulaşmanın yol- larını da bulmalı. Biliyoruz ki, bu ko- nuda tek yol bilgisayar. Bilgiye güm- rük vergisi uygulanmayacağına göre, 'bu yolda bir engel yok. Gelişmiş top- lumların ürettiği bilgiyi alabilmenin karşılığı bilgi üretmek. Konunun bir başka önemli yönü de, eğitilmiş insan gücünün oluşturu- labilmesinde bilgisayarların karşımı- za gerekli bir araç olarak çıkması. Bir başka deyişle bilgisayarın bilginin Commodore üretiminde ve depolanmasında önem- li bir araç olduğu kadar bilgi ürete- cek kişilerin eğitiminde de değişmez bir unsur olması. Ülkemizde bilgisayarların eğitimde kullanımı çok yeni. Bu konuda hazır- lanmış BDE programları da genelde yetersiz. 20. yüzyıl, bilginin tekelden kurtul- ması yüzyılı. Günümüzde insan daha çok bilgi- leniyor, bilinçleniyor. Bilen insanın yaşama katılımı önem kazanıyor. Bu nedenle de bilginin sağlam olması ve zamanında edinilmesi zorunluğu do- Buyor. Çağımız, kütüphanelerin müze ola- cağı, bilgilerin kitap yerine disketle- re gireceği bilgisayar çağı. Bu çağı ya- kalamak için var gücümüzle çalışma- lıyız. 27