den fazla programcı-eğitimci olması- na ve hepsinin de zengin olma düşle- ri içinde aç kalmalarına neden ola- caktır. Bunun bir başka etkisi ise, çok sayıda eşdeğer kalitedeki elemanın arasındaki rekabet nedeniyle, prog- ramın hazırlanma süresinin kısaltıl- maya çalışılması ile programın satış fiyatını düşürme ve işi kapma kaygı- sı ile aşağıya düşecek olan program- cı Ücretleri ve program geliştirme masraflarının, sonuçta gittikçe kali- tesizleşen eğitim programlarının or- taya çıkmasına neden olmasıdır. O halde ideal çözüm ne? İdeal çö- züm, programcıların oturup genel *eğitim programı hazırlama' prog- ramları hazırlamalarıdır. Bu prog- ramlar, eğitimciye bilgisayarın ola- naklarını derinlemesine kullanmayı, ama kolaylıkla kullanmayı sağlar ve programcı ile eğitimci arasındaki sağ- lıksız ilişki sorununu kökünden hal- leder. Peki böylesine bir eğitim programı neler yapabilir veya neler yapmalıdır? Dilerseniz bu soruya cevap verirken, yeni harika bilgisayar Amiga'yı ör- nek bilgisayar olarak kullanalım. Amiga'nın üstün ses ve grafik özel- liklerini, bunları da ne kadar büyük bir hızla yaptığını biliyorsunuz. Ör- neğin renkli fotoğrafların doğrudan gerçek kalitesine yakın şekilde ekran- da gösterilebilmesi, insan sesi ile ko- nuşturulabilmesi, çizgi film ve müzik kabiliyetleri eğitim konusunda bulun- maz nimetler. Gerçi kaç kişi ekran- da hocasının yüzünü görüp sesini duymaktan hoşlanır âama, bu olanak- ları daha sevimli şeyler için kullanma imkanı da var. Kitap ve tahta, sabit araçlardır. Üzerlerine yazılmış ve çizilmiş bilgi- ler, hareketsiz olarak bekleşirler. Oy- sa bir bilgisayar, gerek yazıyı gerek- se resimleri hareketlendirebilir. Ki- tapta kelimelerle anlatılan bir deney, ekranda renkli ve hareketli, hatta ger- çeğe yakın fotoğraf kalitesinde gra- fiklerle anlatılabilir, daha doğru bir deyimle, gösterilir. Özellikle ülkemiz koşulları içinde yararı tartışılamaz bir olay. Bir deneyin yapılması için ge- reken araç gereç masrafları ve laboa- ratuvar ihtiyacı, günümüz eğitim ku- rumlarında uygulamasız eğitim yapıl- ması sonucunu doğurmuştur. Ancak bir bilgisayar kullanımı sözkonusu olduğunda, başlangıç yatırımı sade- ce bilgisayara yapılacak ve bir kere hazırlanan deney simülasyon prog- ramları tüm okullara dağıtılarak program hazırlamanın okul başına birim maliyeti çok düşük bir mikta- ra gelecektir. Üstelik bu bilgisayarın diğer özelliklerini kullanma imkanı da cabası... Amiga gibi hafızası geniş ve hızlı aletlerin, bilgisayar alanının yeni ye- ni gelişmekte olan suni zeka yöntem- lerini kullanmaya elverişliliği de or- tadadır. Bu araştırmaların sonuçları- nı uygulayarak, öğrencinin öğrenme hızını sorularla ölçen ve kendiliğin- den öğrencinin özelliklerine uyum sağlayabilen programlar da sözkonu- su olabilir. Burada hafızanın da bü- yük önemi var. Bugünkü eğitim prog- ramlarının en büyük sorunlarından birisi, öğrenciye bir konuyu anlattık- tan sonra bir iki soru ile anlayıp an- lamadığını kontrol etmek, eğer ce- vaplar belli bir kalitenin altında ise tüm materyali aynı şekilde, aynı ek- ranlarla tekrar etmek ve en sonunda gene aynı soruları sorarak bilgi ölçü- müne gidilmesidir. Bunun nedeni, de- Bişik ekran ve soruları saklayacak ka- dar çok hafızanın olmamasıdır ve bu- nun kaçınılmaz sonucu da, bilginin devamlı aynı şekilde, aynı açılardan ve öğrencinin sorulara verdiği cevap- ların içeriğine bakılmaksızın, yani öğ- rencinin nerede zorluk çektiği bilgi- sayar tarafından tahmin edilememe- sinin sonucunda, programın kısa za- manda sıkıcı olması ve eğitimsel de- Berini kaybetmesidir. En sonda soru- lan soruların da devamlı aynı olması ve öğrencinin en son bilgi düzeyine ayak uyduramaması, soruların öğ- 13