kın bir uzaklıkta bir okuma/yazma kafası vardı. Silindir yatay dururken, okuma/yazma kafası sağa sola hare- ket edebiliyordu. Bu hareketin ve si- lindirin dönmesinin oluşturduğu bi- leşke hareket, tüm silindirik alanın kullanılmasına izin veriyordu. Bu da, alan üzerindeki herhangi bir nokta- ya direkt ulaşılmasını sağlıyordu. Bu tür bir ulaşım ise RANDOM adıyla anılır. Ne yazık ki, bu araç çok pahalıya maloluyordu. Çünkü, mekanik ak- sam ile silindir birbirine bağımlıydı. Kaset veya bantta olduğu gibi aynı alete değişik silindirler takılıp çıkar- ya disk'lerin) her iki tarafını manye- tik materyalle kaplayalım ve her iki plakanın arasına iki taraflı okuyup yazabilen bir kafa yerleştirelim. Tüm bu kafaları da ortak bir kola bağla- yalım. Bu kolu da aletin motoruna. Ortaya çıkan şekli şematik olarak Fi- gür:1.1'de görebilirsiniz. Bu yöntemle hem kullanacağımız alanı büyüttük, hem de her kafanın sorumlu olduğu alanı küçülttüğümüz için, plakaların üzerindeki bilgilere erişim süresini kısalttık. Dilerseniz, şimdi de okuma/yazma kafası ile plaka yüzeyi arasında olup bitenleri daha yakın plana alalım. Bu tılamıyordu. Üstelik hafıza gereksi- nimi de artmaktaydı. Yeni bir alet bulunmalıydı. Bu kayıt aracından türetilen ve gü- nümüzde de kullanılan bu yeni araç- lar ise disk'lerdir. Bunları biraz da- ha ayrıntılı görelim. Yukarıda bah- settiğimiz silindiri dikey olarak tut- tuğumuzu ve bir bıçakla yatay dilim- lere böldüğümüzü varsayalım. Orta- ya üstüste konmuş yuvarlak plakalar çıkacaktır. Şimdi bu plakaların (ve- bölgeye yaklaştıkça ilginç bir sonuca varacağız. Bir Jumbo jet için bir dağ ne demekse, küçük bir toz parçası, hattâ parmak izi, daha da kötüsü bir duman parçacığı bile okuma/yazma kafası için aynı anlamı taşır. Figür: 1.2'ye bir gözatın. Okuma/yazma kafası ile disket yüzeyine konabilecek yabancı maddeler arasındaki büyük- lük karşılaştırması oldukça şaşırtıcı, değil mi? Bir uçak dağın üstünden geçip gi- Commodore debilir, ama okuma/yazma kafası için bu söz konusu değil. Önce bu so- runun disk'lerde nasıl çözüldüğünü görelim. Daha sonra disket yapısına geçeceğiz. İlk önce IBM tarafından yapımı gerçekleştirilen ve Winchester adını alan, birden fazla plaka ve kafadan oluşan kayıt aracının çalışması için havaya, ama saf temizlikte havaya gerek vardır. Bu disk'ler düğmeleri kapatılıncaya kadar hiç durmadan (hızlı erişim için bu çok gerekl!, disk'- in durması ve kalkması sırasında bo- şuna zaman kaybı olacaktır) dakika- da 3000 dönüş yaparken aralarında- ki hava ince bir hava yastığı oluştu- rur ve okuma/yazma kafaları bu yas- tık üzerinde yüzerler. Hattâ bu yas- tığı daha etkili hale getirmek için Winchester'lerde uçak kanatlarındaki flap'ların benzeri düzenekler de ye- ralır. | Kaydın manyetik olarak yapıldı- ğinı söylemiştik. O ufacık oku- ma/yazma kafalarının üzerinde da- ha da küçük yarıklar vardır ve çok in- ce tellerden oluşan bir bobin yardı- mıyla bu yarıkta dünyanın manyetik ilgi yazılması ve okunması doğal olmayan yollarla yaratılan çok güçlü bir manyetik alan yardımıyla gerçekleştirilir. alanının 1000 katı kadar güçte bir alan yaratılır. Ancak yarık çok küçük ve ince olduğu için bu alan çok uza- ğa gidemez. Bu nedenle disk yüzeyi- nin okuma/yazma kafasına çok ya- kın olması gerekir. Sonuçta bu ala- nın gücü değiştirilerek disk üzerinde- ki manyetik madde etkilenebilir ve bilgi disk yüzeyine yazılabilir. Oku- ma işlemi ise, disk'teki manyetik alanların okuma/yazma kafası üze- rinde bir gerilim yaratması sonucu olur. Bu arada kafanın disket yüze- yinden uzaklığı ortalama olarak bir milimetrenin binde biri kadardır. Ka- fanın kazara disk yüzeyine değmesi