1 Temmuz 1987 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 10

1 Temmuz 1987 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Problem çözen program nasıl olabilir? M. ALİ KUNTHAN Psikolojideki öğrenme konusuna bir göz atacak olursak; hayvanların daha çok içgüdüleri ile yaşamlarını sürdürdüklerini, içgüdülerin öğrenil- meden yapılan kalıtsal davranışlar ol- duğunu, diğer bazı davranışların ise öğrenme yoluyla sonradan kazanıldı- ğını görürüz. Biyolojik açıdan içgü- düler, doğuştan olan ve sinir sistemin- deki sinaptik bağlardan oluşan birta- kım değişmeyen sinirsel örüntüler olarak açıklanabilir. Öğrenme olgu- suna geri dönecek olursak: Öğrenme, organizmanın çevresine uyum süre- cinde geliştirdiği bir davranış değişik- liği, ihtiyaçları daha iyi karşılayacak biçimde davranışları düzene koyma ya da karşılaşılan yeni ve beklenme- dik bir durum karşısında davranışlar- da da yeni bir düzenlemeye gitme vb. biçimlerde tanımlanabilir. Öğrenme- nin biyolojik temelini ise yine sinir sistemi oluşturmaktadır. Ancak bu kez, içgüdülerden farklı olarak, sinir sistemindeki yeni sinaptik bağların kurulması ile oluşan örgütlenmeler sözkonusu olmaktadır. Sonuç olarak, öğrenme bir tür davranış değişikliği- dir. Fakat iki tür davranış değişikli- ğini birbirinden ayırt etmek gerekir. Bazı davranış değişikliklerini makine- 10 ler ve ilkel organizmalar da gerçekleş- tirebilir. Eğer bir makine karşılaşacağı olası durumlarda nasıl bir davranış değişikliğine giderek o durumdaki problemi çözeceği konusunda bilişi ile donatılmış ise, yani bu gibi olası du- rumlar karşısında nasıl davranacağı- na önceden programlarımış ise, ma- kinenin karşılaştığı çeşitli durumlara göre değişik alt-programları yürürlü- Be koyarak gerçekleştirdiği böylesi davranış değişikliklerini bir tür öğren- me sayamayız. Çünkü bu değişiklik- lerin kendileri de, kapsayıcı bir prog- ramın parçası olmak bakımından ön- ceden belirlenmişlerdir. Bu nedenle bu tür durumlarda, sistemin davranı- şını gerçek anlamda değiştirdiğini söylemek doğru olmayacaktır. Tek ve değişmez bir davranış biçimi vardır; bu da alt-davranış biçimlerini yöne- ten ana programın kendisidir. Gerçek anlamda bir davranış deği- şikliği, yani “öğrenme” hatta “buluş” olarak nitelenebilecek bir davranış de- ğişikliği, nasıl karşılık verileceği ön- ceden belirlenmemiş bir durum kar- şısında organizmanın O duruma uyum yapabilecek biçimde davranış- larını değiştirebilmesidir. Başka bir deyişle, organizmanın (makinenin ya Commodore da bilgisayarın), beklenmedik bir du- rum karşısında masıl davranacağı ko- nusunda önceden hiçbir bilişiye sahip olmadığı halde, karşılaştığı problemi çözebilmesidir. Ancak sistemin bu gi- bi durumlara ilişkin hiçbir programı yoksa, sistemden herhangi bir çözüm arama çabası beklemek mümkün de- ğildir. Sistemin genel anlamda bir “problem çözen programı” elbette ol- malıdır. Fakat bu genel problem çö- zücü program, belirli bir problemin çözümüne ilişkin olmamalı; herhan- gi bir problemin, herhangi bir biçim- deki çözümüne yönelik olmalıdır. Gerçek anlamda öğrenmeden ya da bir problemin çözümünü “bulmak* tan, bunun gibi genel bir programın işleyişini anlamak gerekir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: