YURTTA OLUP BİTENLER " — Ama, bizim devalüasyon yapmamız, Para Fonuna hakim, ge- lişmiş büyük devletlerin lehine de- gil mi?" Bilğelami Sule — Evet" dedi, "onun için tavsi- ye edebilirler. Ama her tavsiye uy- gulanacaktır diye bir şey yok.;" Bu görüşme yapıldığı sırada, U- luslararası Para Fonu temsilcisi Mr. Ernest Struck'un Türkiyede ikame- ti iki haftayı bulmuştu. Bilgehanla "nihai bir görüşme" daha yapılaca- ğına göre, üstelik uzayacağa da ben- ziyordu!.. Mr. Tilkinin uzayan ziyareti 14 Haziran günü Büyük Ankara O- teline dört müşteri geldi. Bunlar- dan yaşlı ve kurnaz görünüşlü olan ve Ernest Struck adını taşıyanı, ye- dinci kattaki 706' numaralı lüks da- ireye yerleşti. İki yardımcısı ve sek- reteri de diğer odalara dağıldılar. Bu dört kişi, çok münzevi bir grup- tu. Sadece yemeklerde görünüyor- lar, bunun dışında ne lobiye, ne de gece klübüne uğruyorlardı. Günleri' ni yedinci kattaki dairede, bazı bel- geler üzerinde çalışmakla veya otel dışında (o geçiriyorlardı. o Nadiren, Struck, yemeğe bir misafir davet e- diyor ve misafiri ile uzun uzun ko- nuşuyordu. Bu grup, oteldekilerin dikkatini çekmeditama, Türkiyenin karşıkar- şıya bulunduğu önemli problemleri ve bu ziyaretin anlamını bilenlerin götü,. Struck'un üzerindeydi. Geçen- lerde AİD kanalı ile Türkiyeye ge- len ve bir demeç patlatarak devalü- asyon tavsiyesinde (oObulunan Prof. Chenery'den sonra Struck'un geli- şine çok önem verilmekteydi. Gerçi Struck'un bu ziyareti "mütad"dan- dı. Para Fonunda Ortadoğu ve Bal- kanlarla ilgili kısmın sorumlusu o- lan bu çek asıllı amerikalı uzman, 1952'denberi belirli zamanlarda Tür- kiyeye gelir, bir hafta kalır ve dö- nerdi. Türk ekonomisi kritik ,gün- ler yaşamıyorsa, bu Ziyaretler ' 'nor- mal konsültasyon" niteliğini aş- mazdı. Parasını tam konvertibilite- ye geçirmemiş memleketler grupun- dan olan, fakat durumunu düzelt- tiğinde tam konvertibiliteye geçece- ği hususunda Para Fonuna teminat- ta bulunmuş olan Türkiyenin o yıl- kı durumu incelenirdi. Türk hükü- met yetkilileri, genellikle, bu nor mal konsültasyonlarda oStruck'a. "bu yıl da tam konvertibiliteye geç- memiz şu, şu, şu şartlardan ötürü 8 Kulağa Küpe Bir Karabekir yetişiyor General o Kâzım Karabekirin, askerlik (o meziyetlerinin o ya- kâ ir, mizacının bulunduğu da bilinir. Çotuk- ça şiirler yazar, marşlar kale- me alıp bunları besteletirdi. Özel kaldıkça masum zevk- ler! Ama Karabekir, komuta ettiği birliklerde bunları zorla ezberletir, söyletirdi de.. Şimdi, henüz marş devrine gelmedik ama, öyle görünüyor ki emr-i yevmiller başladı. Haydi, o hayırlısı! mümkün değildir" diye-izahat verir- ler, Struck da bu hususta raporunu hazırlar ve dönüp giderdi. Daha bir süre Türkiyenin tam konvertibilite- ye geçemiyeceği bilindiği için, nor- mal ve mütad görüşmeler büyük ö nem taşımazdı. Ama bazı devreler- de Türkiye, fazlasiyle kritik ve teh- likeli durumlara sürüklendiğinde iş, değişik anlam kazanırdı. 1958 deva- lüasyonu öncesinde böyle bir du- rum ortaya çıkmış, Struck'un O sI- radaki ziyaretleri fazlasiyle önem Cihad Bilgehan Akıl için yol birdir ama.. AKİS kazanmıştı. Gerçekten de, Para Fo- nu temsilcisinin o sıralardaki ziya- retleri bir "devalüasyon pazarlığı" mahiyeti taşıyordu. Para Fonu ve diğer yabancı kuruluşlar devalüas- yon tavsiye ediyorlar, fakat Mende- res direniyordu. Sonunda, o da bu tavsiyelere "peki" demek zorunda kaldı. Struck'un bu gelişi de normal konsültasyon ölçülerine pek uyma- maktadır. Kendisini tanıyanların, tilki kadar kurnaz ve kunduz gibi ihtiyatlı olduğunu anlattıkları St- ruck, Haziran ortalarında Ankaraya geldi ve temaslarına başladı. Dengesiz şartlar Struck, önce Maliye Bakanı ile gö- rüştü, sonra Hazine Genel Mü- ve ilgilileriyle temaslarına de- m etti. Konuşulan, Türkiyenin ii bulunduğu şartlardı. Kurnaz, maliyeci, sadece, kendisiyle temasa memur edilenlerle görüşmekle ye- tinmiyordu. Profesör Besim Üstü- neli ve eski Plânlama Müsteşarı Memduh Aytürii yemeğe davet etti. İstanbula gitti ve orada iş çevrele- riyle temaslarda bulundu ve herhal- de İstanbulda epey şikâyet dinledi. Şu sıralarda, Türkiyenin ekonomik durumu hiç de parlak değildir ve bunu teşhis için bir Struck olmaya lüzum yoktur. Ekonomik gösterge- ler ve piyasanın durumu, çok kötü işaretler vermektedir. 1966 Mayısı- na göre, 1967 Mayısında fiyatlarda yüzde 6 bir artış vardır. Oysa her yıl fiyatlar Nisandan Ekime kadar düşerdi. Bu yıl Nisanda hafif bir düşmeyi, Mayısta fiyatların tekrar yükselmeye obaşlaması izlemiştir. Bu, tehlikeli bir sinyaldir. Gidiş ön- lenemezse, yıl sonunda fiyat artışı yüzde 10-12yi bulabilir ve bu hız- daki bir artışın ekonomide adı, "enf- lâsyon"dur! İhracat; geçen yılki se- viyenin altındadır. Buna karşılık, Merkez Bankası kaynaklarından 6- zel sektöre yerilen kredilerde, geçen yıla göre, olağanüstü artış görül- müştür. Bu, AP İktidarının özel sek- töre zaafının bir sonucudur. Ama bütün bu şartlar gidişi vahim hale getirince, bu defa Hükümet, bir pro- fesörün deyimiyle, "normal frenin- de hayır kalmayan ihtiyatsız şoför- lerin yaptığı gibi, bütün gücüyle el frenine asılmış"tır. Bu, banka kre- dilerini ve Merkez Bankası rees- kont kredilerinizi hacmini aşın şe- kilde kısmak şeklinde tecelli etmiş- tir. Emisyon da iyice kısılmıştır. I Temmuz 1967