1 Temmuz 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

AKİS dur ve herkes hangi dine mensup olursa olsun, yaşadığı ve vatandaşı bulunduğu ülkenin kanunlarına uy- mak zorundadır" ama, bir din ada- mının Amerikada askerlikten muaf tutulabilmesi de mümkün olduğu halde, Clay'in, müslüman zencilere vaizlik yaptığı yolundaki iddiasına iç önem verilmemiş olması, Jüri- de bu işi daha yakından bilebile- cek hiçbir siyahın a dikkat çekicidir. Bu duru Mu- hammet dünya ağırsıklet boka şampiyonluğu tahtından yum- m gücüyle değil de kanun gücüyle ndirilmesi istek ve kararının bir delili olarak kabul edilmektedir, Ha- yatta en fazla dinini ve annesini sevdiğini söyleyen güçlü adam, bu- gün fertik, Temyizin kararını bekle- mekte, umutlu olduğunu, fakat aksi takdirde de cezasını çekmeye hazır bulunduğunu ifade etmektedir. Houston İstinaf mahkemesinin, dünya ağırsıklet boks şampiyonuna reva gördüğü bu. ağır ceza ise dün- yanın birçok yerinde ve birçok çev- rede büyük tepkilerle karşılanmış ve Birleşik erika, bir defa daha, ırk ayırımı yapmakla suçlanmıştır. Irk Eşitliği Kongresi -CORE-nin Ge- nel Müdürü Floyd Mc Kissick, ka- ran "inanılmaz" olarak nitelendir- miş ve Kongrenin, Clay lehinde, der- hal harekete geçeceğini açıklamış- tır. Harlemde bu konu ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Mc Kis- sic “ Bir siyah adam, vicdanının sesini dinleyerek bir karar çaldığı zaman, beyaz adamın yapacağı şey, onun hayatından beş yılı kesip at- maktan başka birşey olmalıydı" de- miş ve Muhamm inin, bir din adamı om. isterse, askere gitme- mekte özgür olduğunu bir defa da- ha hatırlatmıştır. Birçok çevrenin aksine olarak, mahkümiyeti yediği âna kadar, askere gitmemesine rağ- men, onu dünya ağırsıklet boks şampiyonu olarak kabul etmekte devam eden büyük Ring dergisi de, mahkemenin kararından sonra, dünya ağırsıklet boks şampiyonlu- ğu tahtını "boş" ilân etmiş; Louis- ville'deki Dünya Boks Birliği AWBA- Başkinı Robert Evans ise, çok üzül- düğünü, çünkü Muhammet Ali Clay'- in, tarihin en büyük boksörü olabi- leceğini söylemişti "Hürriyet Heykeli" nin dibinde Olay, Türkiyede de büyük yankılat uyandırdı. Bütün gazeteler, ola- yı, manşetlerde büyük puntolarla verirlerken, CHP'li bir milletvekili I Temmuz 1967 -Nazif Kurucu-, Birleşik oOAAmerika Devlet Başkanı Johnson'a telgraf çekerek, Muhammet AH Clay'in ce- zasının kaldırılmasını istedi. Ayn- ca, Çevdet Sunaya da mektup yaza- rak, "bu konuda, Muhammet Alinin lehinde teşebbüste bulunabileceğine inandığını" belirtti İnançları uğruna şöhretinden vazgeçmeye hazır olan Muhammet Ali Clay'e gelince, o da herkes gibi "bir büyük sporcunun, politik gö rüş ve amaçlara feda edilip edilemi- yeceğini" merakla, fakat herkesten çok daha büyük bir serinkanlılıkla beklemektedir. Çünkü, çok muhte- melen, birçok zenci boksör gibi Mu- hammet Ali Clay de yumruk sava- şını, Birleşik Amerikada genciler ü- zerine gerilen "demir perde"yi yırt- mak ve fikir savaşını kazanmak SPOR için seçmiştir ve her ne kadar bok- sa devam kararında ise de, yumruk savaşı için fikir savaşım feda etmi- yeceğe benzemektedir. Nitekim, Kos- siginle yaptığı görüşmeden sonra Los Angelos'a, kendi partisine gelir sağlamak amacıyla düzenlenen ye- meğe iki bu yemekte, bir tabak ye- mek 500 dolara yenilmekteydi- giden Başkan Johnson'un, yemeğe katı- lanlara hitabettiği re ei önünde toplanan 10 ik ka- labalığın başında Müfeiet A- li Clay de vardı. o Kalabalık, Johnson'un Vietnam politikasını protesto amacıyla toplanmıştı ve Muhammet Ali Clay, amerikan mah- kemesi tarafından 5 yıl ağır hapse ve 10 bin dolar para cezasına çarp- tırılmış, ancak kefaletle serbest bi- rakılmış bulunuyordu. 23